Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar
Şikâyet, soruşturulması ve kovuşturulması için suçtan zarar görmüş olan kişinin yasal süresi içinde bu suç ile ilgili muhakeme yapılması isteğini yetkili makamlar huzurunda açıklamasını ifade eden bir kavramdır.
Şikâyetinin varlığının aranmasının temel sebebi Cumhuriyet Savcısının soruşturmayı re’sen başlatması halinde suçtan zarar görenler için daha büyük mağduriyetlere yol açılmasının önüne geçmektir.
Şikâyete Bağlı Suçlar Nelerdir?
Takibi şikâyete bağlı suçlar şunlardır:
- Basit kasten adam yaralama (m.86/2), TCK m. 86/2 kapsamında yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi (m. 88).
- Taksirle yaralama suçu (m. 89/1-2-3-4). Bilinçli taksirin varlığı halinde TCK 89/1 çerçevesinde işlenen yaralama suçu şikâyete tabidir, ancak diğer fıkralar için şikâyete bağlı değildir.
- Cinsel saldırı suçu (m.102/1 ve 102/2-ikinci cümle).
- Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (m. 104/1).
- Cinsel taciz suçu (m. 105/1).
- Tehdit suçu (m. 106/1 ikinci cümle).
- Konut dokunulmazlığı ihlal suçu (m. 116/1-2-4).
- İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu (m. 117/1).
- Kişilerin huzur ve sükûnun bozma suçu (m. 123/1).
- Hakaret suçu (m. 125/1,2,3). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu veya cumhurbaşkanına hakaret suçu şikâyete tabi değildir.
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (m. 130/1,2). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hatırasına hakaret suçunun takibi şikâyete bağlı değildir.
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (m.132/1,2,3)
- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (m. 133/1,2,3).
- Özel hayatın gizliğini ihlal suçu (m. 134/1, 2).
- Hırsızlık suçu ve nitelikli hırsızlık suçu şikâyete tabi değildir ancak TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenmesi ve m. 144/1 kapsamında hırsızlık suçlarında daha az cezayı gerektiren haller takibi şikâyete bağlı suçlardandır.
- Kullanma hırsızlığı suçu (m. 146/1).
- Mala zarar verme suçu (m. 151/1, 2). Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri de (m. 152/1,2) TCK m. 167/2’de belirtilen kişilerin zararına işlendiği takdirde de takibi şikâyete tabi suçlardandır.
- İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse şikâyete bağlıdır (m. 153/1).
- Hakkı olmayan yere tecavüz suçu (m. 154/1, 2, 3) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikâyete bağlıdır.
- Güveni kötüye kullanma suçu (m. 155/1).
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (m. 156/1).
- Dolandırıcılık suçu (m. 157/1) ve nitelikli dolandırıcılık suçunun (m. 158/1, 2) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenmesi halinde takibi şikâyete bağlıdır.
- Dolandırıcılıkta daha az cezayı gerektiren hal (m. 159/1).
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (m. 160/1).
- Hileli iflas suçu (m. 161/1) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikâyete bağlı olan suçlardandır.
- Taksirle iflas suçu (m. 162/1) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse, takibi şikâyete tabi olan suçlardandır.
- Karşılıksız yararlanma suçu (TCK m.163/1-2) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikâyete bağlıdır.
- Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (m. 164/1) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikâyete bağlıdır.
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (m. 165/1) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikâyete bağlıdır.
- Bilgi vermeme suçu (m. 166/1) TCK m. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikâyete bağlıdır.
- Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (m. 209/1).
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğünün ihlali suçu (m. 233/1).
- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239/1, 2, 3).
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (m. 234/3).
Nispi Şikâyete Bağlı Suçlar ve Mutlak Şikâyete Bağlı Suçlar Ayrımı Neye Göre Yapılır?
Her koşulda şikâyete bağlı olan suçlar mutlak şikâyete bağlı suçlardır. Nispi şikâyete bağlı suçlar ise esasen şikâyet koşulunun aranmadığı ancak fail ile mağdur arasındaki yakınlıktan dolayı şikâyet şartının arandığı suçlardır.
Örneğin; Türk Ceza Kanunun 167. maddesinin 2. fıkrasında yağma ve nitelikli yağma dışında malvarlığına karşı işlenen suçlar, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde suç şikâyete bağlı hale gelir.
Şikâyet Hakkına Sahip Olanlar Kimlerdir?
Türk Ceza Kanunu m. 73/1’e göre, şikâyet hakkı “yetkili kimse” tarafından kullanılır. Bu çerçevede şikâyet hakkının suçtan zarar gören kişiler tarafından kullanılabileceği anlaşılmaktadır.
Şikâyet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan bu hak doğrudan suçtan zarar gören tarafından kullanılabilir. Birden fazla kişinin suçtan zarar görmesi halinde her biri diğerinden bağımsız olarak bu hakkı kullanabilir.
Suçtan zarar görenin ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kişi olması durumunda bu hakkın kim tarafından kullanılacağı sorusu akıllara gelebilir. Böyle bir durumda yasal temsilci bu hakkı kullanabilir.
Ayırt etme gücüne sahip küçükler ise doğrudan doğruya kişiliklerine karşı işlenmiş suçlardan dolayı yasal temsilcilerinin rızası aranmaksızın şikâyet hakkını kullanabilirler.
Tüzel kişilere karşı işlenen suçlarda şikâyet hakkı, tüzel kişinin yetkili organlarınca kullanılır.
Şikâyet Hakkına Sahip Olan Kişinin Ölmesi Halinde Bu Hak Mirasçılara Geçer mi?
Kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir hak olarak şikâyet hakkının mirasçılara geçmesi söz konusu olmaz ancak TCK m. 131’de bu duruma bir istisna getirilmiştir.
Buna göre; Mağdur, şikâyet etmeden önce ölürse veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulabilir.
Şikâyet İçin Öngörülen Süre Nedir?
TCK m. 73’te şikâyet süresinin “altı ay” olduğu belirlenmiştir. Bu süre eylemin ve failin kim olduğunun bilindiği veya öğrenildiği andan itibaren işlemeye başlar. Bilme veya öğrenme süresi işlenen suç için kanunda öngörülen zamanaşımı süresini geçemez.
Birden fazla kişi tarafından işlenen suçlarda şikâyet süresi faillerden birinin kim olduğunun öğrenilmesi ile başlar. Şikâyet için öngörülen süre hak düşürücü bir süre olup bu süre geçtikten sonra şikâyet hakkı kullanılamaz.
Şikâyetin Bölünmezliği Kuralı Nedir?
Bir suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde suçtan zarar görenin faillerden birini şikâyet edip diğerlerini şikâyet etmemesi durumunda, şikâyetin tüm failler hakkında yapılmış sayılmasını gerektiren kuraldır.
Eylemi Şikâyet Kuralı Nedir?
Şikâyetin, suçu işleyen kişiye ilişkin olarak değil, suçu teşkil eden eyleme ilişkin olduğunu ifade eden kuraldır.
Şikâyetten Feragat ve Vazgeçme Nedir?
Şikâyet hakkına sahip olan kişinin yasal süre içinde bu hakkı kullanmayacağını açıklamasına şikâyetten feragat denir. Buna göre açıklanan tek taraflı irade beyanı ile failin kabulüne bağlı olmadan şikâyet hakkından feragat edilebilir. Şikâyetten feragatten feragat olmaz.
Şikâyetten vazgeçme ise şikâyet hakkını kullanan kişinin bu şikâyeti geçersiz saymak için yaptığı bir irade açıklamasıdır. Şikâyetten vazgeçmenin sonuç doğurabilmesi için failin bunu kabul etmesi gerekmektedir. Şikâyetin bölünmezliği ilkesi uyarınca mağdurun birisi hakkında şikâyetinden vazgeçtiğini açıklaması diğer failler için de sonuç doğurur. Vazgeçmeden vazgeçme sonuç doğurmaz.
Soruşturma veya Kovuşturma Aşamalarında Şikâyet Koşulunun Gerçekleşmemesi Halinde Nasıl Karar Verilir?
Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından şikâyet koşulunun kesin olarak yerine getirilmeyeceğinin anlaşılması halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.
Kovuşturma aşamasında suçun şikâyete bağlı olduğunun sonradan anlaşılması durumunda CMK m. 158/7 uyarınca mağdur açıkça şikâyetinden vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur.
Ceza dosyalarınızın takibinde aleyhinize hükmedilecek olumsuz kararlar ile karşılaşmamak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
Av. Miraç Dilara DELİASLAN & Av. Ahmet EKİN