İş Hukuku

İş Sözleşmesinin Geçersizliği, Askıya Alınması

İş sözleşmeleri, çalışanlar ve işverenler arasında bir anlaşma sağlayan belgelerdir. Ancak bazı durumlarda, iş sözleşmeleri geçersiz hale gelebilir, askıya alınabilir veya devredilebilir. Bu konular, iş ilişkilerinde önemli bir rol oynar ve iş hukuku çerçevesinde incelenmelidir.

İş Sözleşmesinin Geçersizliği

İş sözleşmesinin geçersizliği halleri ve geçersizlik sebepleri iş hukukunun önemli bir kısmını oluşturur. İşçi ve işveren arasında yapılan iş sözleşmeleri, bazı durumlarda kuruldukları andan itibaren geçersiz sayılmakta, bazı durumlarda ise sonradan geçersizliğini yitirmektedir.

İşçi ve işveren arasında yapılan iş sözleşmesinin geçersizliğine ilişkin haller şöyle sayılabilir:

İş Sözleşmesinin Kesin Hükümsüzlüğü

İş sözleşmelerinin hükümsüzlüğüne ilişkin İş Kanunu’nda hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle iş sözleşmelerinin kesin hükümsüzlüğüne ilişkin Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

İş sözleşmesinin kesin hükümsüzlüğünden iki durumda söz edilebilir:

  • İş sözleşmesi, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırıysa veya konusu imkânsızsa kesin olarak hükümsüzdür.
  • Şekil koşuluna uygun olarak yapılmayan veya ayırt etme gücü olmayan tam ehliyetsiz kimselerin taraf olduğu iş sözleşmeleri de kesin olarak hükümsüzdür.

Sözleşmenin kesin hükümsüz sayılması, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz kabul edilmesi sonucunu doğurur.  Bu durumda sözleşme hiç kurulmamış kabul edilir. Kesin hükümsüzlük sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını geçmişe etkili olacak şekilde ortadan kaldırır.

İş sözleşmeleri için bu duruma istisna getirilmiştir. Geçersizliği sonradan anlaşılan hizmet sözleşmesi, hizmet ilişkisi ortadan kaldırılıncaya kadar, geçerli bir hizmet sözleşmesinin bütün hüküm ve sonuçlarını doğurur. İş sözleşmelerinin kesin hükümsüzlüğü geçmişe değil geleceğe yönelik etki doğurur. Bu hükmün esas amacı işçiyi korumaktır.

İş sözleşmelerindeki ahlaka ve hukuka aykırılık sebebiyle, bazen iş sözleşmelerinin kesin hükümsüzlüğünün geçmişe etkili olması, hukuk düzeninin temel ilkelerinin koruması için gereklidir. Bu durumlarda iş sözleşmesi baştan itibaren geçersiz olur. Örneğin, bir kimseyle konusu suç olan bir fiili gerçekleştirmesi amacıyla iş sözleşmesi kurulması, iki tarafın bilerek bir çalışma yasağına aykırı olarak iş sözleşmesi kurması ve her iki tarafın anlaşmasıyla sırf görünüşte iş sözleşmesi yapılması durumunda hükümsüzlük geçmişe yönelik etki doğurur.

İş Sözleşmesinin İptali

İş sözleşmesinin iptaline ilişkin İş Kanunu’nda hüküm bulunmadığından Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

İş sözleşmesi aşağıdaki durumlarda iptal edilebilir:

  • Yanılma,
  • Aldatma,
  • Korkutma,
  • Aşırı Yararlanma.

İş sözleşmesinin iptali halinde de iş sözleşmesi iptal edildiği tarihten geleceğe etkili olarak hüküm ve sonuçlarını doğurur.

İş Sözleşmesinin İptali

İş Sözleşmesinin Askıya Alınması

İş sözleşmesinin askıya alınması durumunda iş sözleşmesi sona ermez. İşçinin iş görme edimini, kendisinin veya işverenin kusuru olmaksızın, geçici süreliğine ifa edememesi durumunda iş sözleşmesi sona ermeyip askıda kalır.

Taraflar sözleşmeyle bağlı olmaya devam ederler ancak işçinin iş görme ve işverenin ücret ödeme gibi temel borçları kural olarak iş sözleşmesinin askıda olduğu dönemde ortadan kalkar. Sözleşmenin askıda olduğu dönemde ücret ve iş görme dışında tarafların sözleşmeden doğan diğer yükümlülükleri ise devam eder. İş sözleşmesinin askıda olduğu dönemde sözleşmeden doğan diğer yükümlülüklerin ihlal edilmesi haklı fesih sebebidir.

İş sözleşmesinin askıda olduğu dönemde işverenin ücret ödemek zorunda olmadığı kuralına mevzuatta bazı istisnalar getirilmiştir:

  • Zorlayıcı nedenle iş sözleşmesinin askıya alınması durumu,
  • Uzun süreli bir hizmet ilişkisinde işçi, hastalık, askerlik veya kanundan doğan çalışma ve benzeri nedenlerle kusuru olmaksızın, iş gördüğü süreye oranla kısa bir süre için iş görme edimini ifa edemezse,
  • Basın İş Kanunu’na göre de talim veya manevra nedeniyle silah altına alınan gazeteciye,
  • İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmeleriyle de iş sözleşmesinin askıda olduğu durumlarda.

Belirli süreli iş sözleşmeleri de belirsiz süreli iş sözleşmeleri de askıya alınabilir. Belirli süreli iş sözleşmelerinin askıya alınması sözleşmenin bitiş süresini etkilemez.

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinde sözleşmenin askıya alınması durumunda fesih bildirim süreleri askıya alınma döneminin sona ermesinden itibaren başlar.

İş Sözleşmesinin Geçici Askerlik veya Kanundan Doğan Çalışma Nedeniyle Askıya Alınması

Bu durumda sözleşmenin askıda kalma süresi kural olarak 2 aydır ancak bu 2 aylık süreye işçinin 1 yıldan çok çalışmasına karşılık her fazla yıl için 2 gün eklenir. Şu kadar ki bu sürenin tamamı 90 günü geçemez.

İş sözleşmesini askıya alan bu durum geçici nitelikte askerlik ödevidir. Meslek gereği yapılan askerlik görevi bu kapsamda değerlendirilemez.

İş Sözleşmesinin Sağlık Nedeniyle Askıya Alınması

İşçinin hastalığa yakalanması, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren iş sözleşmesini, işçinin çalışmama süresinin, İş Kanunu’ndaki bildirim sürelerini 6 hafta aşması durumunda bildirimsiz olarak feshedebilir.

Doğum ve gebelik hallerinde bu süre izni sürelerinin bitiminden itibaren başlar. Sözleşmenin bildirimsiz feshi için beklenilmesi gereken bu süreler içerisinde iş sözleşmesi askıda kalır.

İş Sözleşmesinin Zorlayıcı Nedenlerle Askıya Alınması

İşin, işçiden veya işyerinden kaynaklanan zorlayıcı nedenlerle 1 haftadan uzun süreli durması halinde taraflar haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilirler. 1 haftalık sürede sözleşme askıda kalır.

Bu süreden sonra haklı nedenle iş sözleşmesi feshedilmezse bekleme süreci boyunca sözleşme askıda kalmaya devam eder.

İş Sözleşmesinin Gözaltı veya Tutukluluk Nedeniyle Askıya Alınması

İş Kanunu’na göre, işveren, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın İş Kanunu’nun 17. maddesindeki bildirim süresini aşması halinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.

İş sözleşmesi bildirim süresi boyunca iş sözleşmesi askıda kalır.

İş Sözleşmesinin İşçi Kuruluşu Yöneticiliği Nedeniyle Askıya Alınması

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre, işçi kuruluşunda yönetici olduğu için çalıştığı işyerinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi yöneticilik süresince askıda kalır.

İş Sözleşmesinin Kanuni Grev ve Lokavt Nedeniyle Askıya Alınması

Kanuni greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalıştırılamayan ve kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri grev ve lokavt süresince askıda kalır.

İş Sözleşmesinin İzinler Nedeniyle Askıya Alınması

İşçinin izinde olduğu süre boyunca iş sözleşmesi askıda kalır.

İş Sözleşmesinin Devri

İş sözleşmesi, işçinin yazılı rızasını almak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverene devredilebilir. İş sözleşmesinin devri için gerekli şartlar şöyle sayılabilir:

  • Devreden işveren ile devralan işveren arasında bir sözleşme yapılması gerekir.
  • İş sözleşmesinin devrine işçinin ‘yazılı’ olarak onay vermesi zorunludur.
  • İş sözleşmesinin devri için devrin süreklilik arz etmesi gerekmektedir. Devrin sürekli olması, iş sözleşmesinin devrini geçici iş ilişkisinden ayıran en önemli özelliktir.

Devir işlemiyle, devralan, bütün hak ve borçları ile birlikte, hizmet sözleşmesinin işveren tarafı olur. Bu durumda, işçinin, hizmet süresine bağlı hakları bakımından, devreden işveren yanında işe başladığı tarih esas alınır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Nesrin KOŞAR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu