Aile Hukuku

Ayrılık Davası Nedir?

Ayrılık davası, boşanmaya neden olacak sebeplerin ispatına karşın eşler arasındaki ortak hayatın yeniden kurulma ihtimalinin bulunması durumunda evliliğin 1 yıl ile 3 yıl arasında ayrılık kararı kapsamında devam etmesidir.

Ayrılık davasına ilişkin düzenlemeler Türk Medeni Kanunu’nun 170. maddesinde yer almaktadır. Buna göre; Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.”

Ayrılık Davasının Şartları

Türk Medeni Kanunu’nda her ne kadar ayrılık davası düzenlenmiş ise de ayrılık davası için şartlar açıkça düzenlenmemiştir. Bu nedenle bazı boşanma sebeplerinin bulunması, ayrılık davasının açılması ve tarafların barışma ihtimallerinin bulunması ayrılık kararı verilmesi için yeterlidir.

Ayrılık kararının verilmesi ise hâkimin takdirindedir.

Uygulamada evlilik birliğinin temelden sarsılması, zina, haysiyetsiz hayat sürme, terk hallerinde ayrılık kararı verilebilirken hayata kast, pek kötü davranış, onur kırıcı davranış sebebiyle açılan davalarda ise tarafların barışma ihtimali bulunmadığından bahisle ayrılık kararı verilmemektedir.

Ayrılık Davasına İlişkin Ayrılığın Süresi

Ayrılığın süresine ilişkin olarak Türk Medeni Kanunu’nun 171. maddesinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre; “Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.”

Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur.

Ayrılık Davasında Verilen Ayrılık Kararının Sonuçları

Hâkim, ayrılık kararı verirken mevcut bulunan çocukların velayetini ana veya babadan birine bırakmalıdır.

Eşlerden birinin maddi durumu iyi değilse ayrılık kararı verilirken bu eş ayrılık süresi boyunca diğer eşten tedbir nafakası vermesini talep edebilir. Hakim ise somut olaya ve şartların oluşup oluşmadığına bakarak tedbir nafakasının alınarak durumu iyi olmayan eşe verilmesine karar verebilecektir.

Ayrılık Davasında Yargılama

Ayrılık kararının verilmesi talepli davalarda yazılı yargılama usulü uygulama alanı bulmaktadır.

Ayrılık davalarında görevli mahkeme aile mahkemesi iken aile mahkemesi bulunmaması halinde ise dava asliye hukuk mahkemelerinde açılmalıdır.

Ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce eşlerin son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Ayrılık davasında harç ve vekalet ücreti ise maktudur.

Ayrılığa karar verilebilmesi için ise tarafların barışma olasılığı kuvvetli bulunmalıdır. Ortak hayatın yeniden kurulmasının mümkün bulunmaması halinde ayrılık kararı verilemeyecektir.

Ayrılık Davasında Yargılama

Ayrılık Davasında Sadakat Yükümlülüğü

Ayrılık davasının bir boşanma hükmü içermemesi nedeniyle her ne kadar açılan ayrılık davasında tarafların ayrı yaşamasına karar verilmiş olsa da taraflar boşanmış sayılmamaktadır.

Ayrılık kararı verilmesi halinde de evlilik birliği devam ettiğinden eşler sadakat yükümlülüğüne uymak durumundadır. Ayrılık süresince sadakat yükümlülüğüne uyulmadığı hallerde bu durum boşanma nedeni oluşturmaktadır.

Eylemli Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası (TMK 166/4)

Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin 4. fıkrasına göre; “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

Eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davasının koşulları şu şekilde sayılabilmektedir:

  • Öncesinde Açılmış Bir Boşanma Davasının Varlığı,
  • Boşanma Davasının Reddedilmiş ve Kararın Kesinleşmiş Olması
  • Kesinleşme Tarihinden İtibaren Üç Yıl Geçmiş Olması
  • Üç Yıllık Sürede Ortak Hayatın Kurulamamış Olması
  • Bu Sebebe Dayanarak Boşanma Davasının Açılmış Olması.

Aile hukukuna ilişkin hukuki uyuşmazlıklarınızın bulunması halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu