İcra Hukuku

Alacaklıyı Zarara Uğratmak Amacıyla Yöneticinin Borçlarını Ödememesi Suçu

Ticari işletmede alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yöneticinin borçlarını ödememesi suçu İcra İflas Kanunu m. 333/a’da düzenlenmiştir.

İcra ve İflas Kanunu’nun 333/a maddesi uyarınca düzenlenen suç, ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan borçlunun, alacaklısını zarara uğratma kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklısını zarara sokması durumunda geçerlidir. Suçun işlenmesi halinde, başka bir suç oluşturulmaması şartıyla alacaklının şikayeti üzerine borçlu, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Maddenin ikinci fıkrasında ise suçun taksirle işlenmesi durumu düzenlenmiştir. Bu çerçevede, birinci fıkrada belirtilen ticari işletme yöneticisinin işletme borçlarını ödememe suçunun taksirle işlenmesi halinde, meydana gelen zararın ağırlığına göre fail, iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır.

Madde 333/a

Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticarî işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması hâlinde, alacaklının şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki suç taksirle işlendiği takdirde, alacaklının şikâyeti üzerine, fail hakkında zararın ağırlığına göre ikibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Korunan Hukuki Değer

Bu suçla korunan hukuki değer esasen alacaklının gelecekteki malvarlığıdır.

Suçun Maddi Unsurları

Suçun maddi unsurları fail, mağdur, konu, fiil ve netice bakımından değerlendirilmektedir.

Fail ve Mağdur

Suçun faili ancak ticari bir şirkette hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan bir kişi olabilecektir.

Suçun mağduru, kasten veya taksirle işlenen fiil neticesinde alacağına kavuşamayan ve dolayısıyla bir zarara uğramış olan takip alacaklısıdır. Suçun gerçekleşmesi için söz konusu icra takibinin kesinleşmesi gerekmektedir.

Konu

Suçun konusu, failin hukuken veya fiilen yöneticisi olduğu ticari şirketin ödenmeyen borcu ve dolayısıyla alacaklının erişemediği alacağıdır. Bu borcun türü ise para borcu olabileceği gibi başka türlerde de olabilecektir.

Konu

Fiil

Mevcudu azaltmak olarak sayılan hareketlerden birinin gerçekleşmiş olması.

Borçlunun yaptığı mallarını telef etme, mal varlığından çıkartma, malların değerinin azalmasına sebebiyet verme, borçlunun mallarını başkasına muvazaa ile devri, borçlunun var olmayan borçlarını var gibi göstermesi hareketlerinin mal varlığının mevcudunu azaltmaya yönelik olması gerekmektedir.

Mevcudu azaltmak olarak sayılan hareketlerin belli bir zamanda gerçekleşmesi. İcra İflas Kanunu’nda bu zamanlar belirtilmiş olup; haciz yoluyla takipten sonra veya haciz yoluyla takipten önceki iki yıl içerisinde; iflas takibinde veya doğrudan doğruya iflastan önceki bir zamanda, konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içerisinde veya konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesinden sonraki zaman dilimlerinde hareketlerin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Alacaklı, alacağını alamadığını veya borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını ispat etmelidir.

Netice

Suçun oluşabilmesi için borçlunun fiili gerçekleştirmiş olması yeterli değildir, ayrıca belirli bir neticenin vuku bulmuş olması gerekir. Bu netice alacaklının bir zarara uğramış olması ve bu zararı kanıtlaması gerekmektedir.

Suçun Manevi Unsuru

Ticari işletmede alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yöneticinin borçlarını ödememesi suçunun birinci fıkrası bakımından; özel kastla işlenebilen bir suçtur. Ticari işletmedeki yöneticinin alacaklıyı zarara uğratmak maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir.

Ticari işletmede alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yöneticinin borçlarını ödememesi suçunun ikinci fıkrası bakımından; madde metninde de açıkça belirtildiği üzere suçun taksirle işlenmesi durumunda daha hafif bir yaptırım öngörülerek fail sadece adli para cezası ile cezalandırılacaktır.

Suçun Özel Görünüş Şekilleri

Neticeli suçlarda teşebbüs hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Bahsi geçen suç kapsamında somut olayda belirlenen süre içerisinde, kanun hükmünde belirlenen seçimlik hareketler gerçekleştiyse ve alacaklı zarara uğradığını ispatlayamıyorsa teşebbüs hükümleri uygulama alanı bulacaktır.

İştirak bakımından ise hükmün birinci fıkrası bakımından özgü suç olarak nitelendirileceğinden TCK m. 40/2 gereğince bu suçun işlenişine iştirak eden kişilerden ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olarak sorumlu olabilecek, suçun işlenişine katılan diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden sıfatıyla sorumlu olacaklardır. Hükmün dördüncü fıkrasındaki nitelikli hal düzenlemesi açısından ise, söz konusu rehinli taşınmaz eklentisinin zilyedi özel faillik söz konusudur.

Suçun Takip Usulü

Suçun takip usulü; suçtan zarar görmüş alacaklının fiili öğrendiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde şikayet etmesidir.

Suçtan zarar gören duruşmaya katılmaz veya vekille dava sürecini takip etmesi halinde vekili duruşmaya katılım sağlamazsa şikayet hakkının düşürülmesine karar verilir.

Suçun Yaptırımı

Suçun kasten işlenen halinde yaptırım; altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.

Suçun taksirle işlenen halinde yaptırım; zararın ağırlığına göre iki bin güne kadar adli para cezasıdır.

TCK m. 66 gereği suçun dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Ceza zamanaşımı süresi ise TCK m. 68/1 gereği on yıldır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu