Ceza Hukuku

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi

Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçu (TCK m. 118)

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçuna 765 sayılı eski Türk Ceza Kanununda yer verilmemiş olup ilk kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer verilmiştir. Bu suç tipi kanunun Kişilere Karşı Suçlar başlıklı ikinci kısmının Hürriyete Karşı Suçlar Başlıklı yedinci bölümünde düzenlenmiştir.

Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi

Madde 118-

(1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Türk Ceza Kanununun 118. maddesi ile kişilerin sendikaya üye olma, sendika faaliyetlerinde bulunma özgürlükleri amaçlanırken, diğer yandan da kişilerin çalışma hürriyetlerini korumayı amaçlamaktadır. Günümüzde sendikalar, sosyal hayatın zorunlu bir parçası haline gelmiştir. Bu sebeple kişilerin çalışma hürriyetleri ile sendikaya girme özgürlükleri arasında yakın bir bağ mevcuttur.

A.      Bireysel Sendika Özgürlüğünün İhlali Suçu (TCK m.118/1)

I.       Suçun Unsurları

1.      Maddi Unsurlar

a.       Fiil

Kanununun 118. maddesinin 1. fıkrasına göre; Bir kimseye karşı cebir veya tehdit kullanarak, herhangi bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlanması yaptırım altına alınmıştır. Söz konusu suç yalnızca madde kapsamında sayılan eylemlerle gerçekleştirilebileceğinden bağlı hareketli bir suç tipidir.

  • Bir Kimseyi Sendikaya Üye Olmaya veya Olmamaya Zorlama:

Anayasanın 51. fıkrasına göre; “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.” Yine aynı şekilde Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 17. maddesine göre; “Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz.” Bu düzenlemeler sebebiyle sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmiştir.

  • Bir Kimseyi Sendikanın Faaliyetlerine Katılmaya veya Katılmamaya Zorlama

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 26. maddesinde sendikaların faaliyetleri düzenlenmiştir. Madde kapsamında sayılan faaliyetlere katılmak isteyen mağdurun bu hakkının cebir veya tehdit kullanılarak engellenmesi halinde bu suç oluşmuş sayılacaktır. Bu fiile örnek olarak işçinin sendika faaliyetlerine katılması halinde iş akdinin feshedileceği ile tehdit edilmesi örnek verilebilir.

Kuruluşların faaliyetleri MADDE 26 –

(1) Kuruluşlar, tüzüklerinde yer alan konularda serbestçe faaliyette bulunur.

(2) Kuruluşlar, çalışma hayatından, mevzuattan, örf ve adetten doğan uyuşmazlıklarda işçi ve işverenleri temsilen; sendikalar, yazılı başvuruları üzerine iş sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan hakları ile sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dava açmak ve bu nedenle açılmış davada davayı takip yetkisine sahiptir. Yargılama sürecinde üyeliğin sona ermesi üyenin yazılı onay vermesi kaydıyla bu yetkiyi etkilemez.

(3) Kuruluşlar, faaliyetlerinden yararlanmada üyeleri arasında eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasaklarına uymakla yükümlüdür. Kuruluşlar, faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir.

(4) Kuruluşların kendi faaliyetleri ile üyelerine sağladıkları hak ve çıkarların üyesi olmayanlara uygulanması, bu Kanunun yedinci ila on ikinci bölümlerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla yazılı onaylarına bağlıdır.

(5) Kuruluşlar, tüzükleriyle belirlenen amaçları dışında faaliyette bulunamaz.

(6) İşçiler ve işçi kuruluşları işveren kuruluşlarına, işveren kuruluşları da işçi kuruluşlarına üye olamaz; gerek doğrudan doğruya, gerek temsilcileri veya mensupları veya araya koyacakları diğer kimseler aracılığıyla biri diğerinin kurulmasına, yönetim ve faaliyetine müdahalede bulunamaz.

(7) Kuruluşlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamaz.

(8) Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz. Ancak, kuruluşlar genel kurul kararıyla nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak kaydıyla sanayi ve ticaret kuruluşlarına yatırımda bulunabilir.

(9) Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları arasında dağıtamaz. Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim amaçlı yardımları bu hükmün dışındadır.

(10) İşveren sendikaları, tüzüklerinde hüküm bulunmak ve şartları genel kurul kararıyla belirlenmek kaydıyla, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun yüzde otuz beşini aşmamak üzere karşılıksız yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu oluşturabilir.

  • Bir Kimseyi Sendikadan veya Sendika Yönetimindeki Görevinden Ayrılmaya Zorlama

Failin, sendika üyesi mağduru cebir veya tehdit aracılığıyla sendikadaki görevinden ayrılmaya zorlaması halindeki bu seçimlik fiil gündeme gelecektir.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2008/15172 Esas, 2010/13889 Karar. 14.07.2010 Tarih.

Sanıkların, yetkilisi oldukları A.P. ve M. Sanayi Anonim Şirketi’nde işçi olarak çalışmakta olan katılanın Birleşik Metal İşçileri Sendikası’na üye olduğunu öğrenmeleri üzerine, “sendikadan istifa et, yoksa seni işten atarız” diyerek tehdit etmek şeklinde iddia ve kabul olunan eylemlerinde TCY.nın 118. maddesinde tanımlanan “sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” suçunun tehdit unsurunun oluştuğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı ve katılan E. Ö. vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2015/7995 Esas, 2016/2433 Karar, 10.02.2016 Tarih.

İncelenen dosyada; Oluş ve dosya kapsamına göre, suça konu işyerinde üretim müdürü olarak görev yapan sanık …’in, yine iş yeri yönetiminde bulunan sanık …’nun sendikal faaliyetlerde bulunan işçilerin tespitine yönelik talimat verdiği, iş yerinde; servis sorumlusu olarak çalışan sanık …’ın, bölüm sorumlusu sanık …’ın ve işçi olarak çalışan …’in, verilen talimat doğrultusunda sendikaya üye olan işçilerin tespitine çalıştıkları ve sendikaya üye olduğunu tespit ettikleri işçileri, iş yeri yönetimine bildirdikleri, sanıklar … ve …’nun da katılanlarında arasında bulunduğu bir kısım işçiyi performans yetersizliğini bahane göstererek işten çıkardıkları, katılanların açmış oldukları işe iade davalarının, “feshin sendikal nedenlerle yapıldığı yolunda kanaat hasıl olması” sebebiyle kabul edildiği anlaşılmakla; sendika üyesi olan işçilerin sendikal haklarını kullanmalarına engel olma, sendikalı olan ve olmayan işçiler arasında ayrım yapma ve bu işçilere baskı yaparak sendikadan istifa etmeye, sendikaya üye olmamaya zorlama şeklinde gerçekleşen eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 118/1. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

Kanuna aykırı ve katılanlar …, … ve … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,

b.      Fail

Suçun faili hususunda kanunda ayrıca bir düzenleme yapılmadığından suçun faili herkes olabilecektir.

Ortak hüküm olarak düzenlenen Türk Ceza Kanununun 119. maddesi bu suç tipine uygulanmadığından suçun birden fazla kişi tarafından işlenmiş olması hali nitelikli hal olarak kabul edilmemektedir.

c.       Mağdur

Bu suçun mağduru sendika üyesi olabilecek herkestir. Sendika ve Toplu İş Kanununun 17. maddesine göre bu kişiler; On beş yaşını dolduran ve bu Kanun hükümlerine göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilir. Bu Kanun anlamında işveren sayılanlar, işveren sendikalarına üye olabilir.”

4688 sayılı Kanuna göre ise; ” Sendikalara üye olmak serbesttir. Kamu görevlileri çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilirler”

d.      Netice

Sendikal hakların engellenmesi suçunda; bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlanma amacıyla hareket edilmesi halinde suç tamamlanmış olacaktır. Bu nedenle suç tipi için zarar neticesi aranmamakta olup suç tehlike suçu niteliğindedir.

e.       Suçun Konusu

Sendikal hakların engellenmesi suçunun konusunu, bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlanan kişi oluşturur.

f.       Nitelikli Haller

Türk Ceza Kanununun 118. maddesinin 1. fıkrası bu suç tipi bakımından herhangi bir nitelikli hal düzenlemesine yer vermemiştir. Kanununun ortak hüküm niteliğindeki 119. maddesi ise bu maddede uygulama alanı bulmadığından kanunda bu suç bakımında nitelikli hal tesis edilmemiştir.

2.      Manevi Unsur

Kanunda sendikal hakların engellenmesi suçunun taksirle işlenmesi hali cezalandırılmadığından söz konusu suç ancak kasten işlenebilecektir.

3.      Hukuka Aykırılık Unsuru

Türk Ceza Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrasında hakkın kullanılması hukuka uygunluk nedeni olarak düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; “Hakkını kullanan kimseye ceza verilemez.” Bu duruma örnek olarak sendika sendika faaliyetlerine katılma yeterliliğine sahip olmayan 15 yaşındaki çocuğun sendika faaliyetlere katılmasının engellenmesi durumu örnek verilebilecek olup bu durumda suç oluşmayacaktır.

II.      Suçun Özel Görünüş Halleri

1.      Teşebbüs

Sendikal hakların engellenmesi tehlike suçu olup suçun tamamlanması için herhangi bir netice aranmaması sebebiyle doktrinde bu suça teşebbüsün mümkün olmadığı gündeme gelmektedir. Ancak bilindiği üzere suça konu eylem kısımlara ayrılabiliyorsa bu durumda bu suça teşebbüs mümkündür.

2.      İştirak

Sendikal hakların engellenmesi suçu bakımından iştirak hususunda herhangi bir ayrıksı durum söz konusu değildir. Bu nedenle genel hükümler kapsamında bu suça iştirakin her hali söz konusu olabilir.

3.      İçtima

Bireysel sendika özgürlüğünün ihlali suçu bakımından içtima yönünden özel bir düzenleme bulunmayıp genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma örnek olarak zincirleme suç koşullarının oluşması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasında bir sakınca bulunmaması verilebilir.

III.     Muhakeme ve Yaptırım

Kanunun 118. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen bireysel sendika özgürlüğünün ihlali suçu şikayete bağlı olmayıp resen soruşturulan bir suç tipidir. 1. fıkrada bu suç bakımından 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Cezanın üst sınırı da dikkate alındığında sendikal hakların engellenmesi suçunda yargılama yapmakla görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

B.      Kolektif Sendika Özgürlüğünün İhlali Suçu (TCK m. 118/2)

I.       Suçun Unsurları

1.      Maddi Unsurlar

a.       Fiil

Cebir veya tehdit vasıtasıyla ya da hukuka aykırı başka davranışla, bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde 2. fıkrada düzenlenen suç gündeme gelmektedir. Bu bağlamda, söz konusu suçun cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranış ile gerçekleştirilebileceğinden inceleme konusu suç bağlı hareketli bir suç tipidir.

118. maddenin 2. fıkrasında, 1. fıkradan farklı olarak cebir ve tehdidin yanı sıra suçun hukuka aykırı bir davranış suretiyle de işlenebileceği düzenlenmiştir. Hukuka aykırı davranışla anlatılmak istenen ise cebir ve tehdit dışında kalan tüm haksız davranışlardır.

b.      Fail

118. maddenin 2. fıkrasında suçun faili hususunda kanunda ayrıca bir sınırlandırma yapılmadığından suçun faili herkes olabilecektir.

Ortak hüküm olarak düzenlenen Türk Ceza Kanununun 119. maddesi bu suç tipine uygulanmadığından suçun birden fazla kişi tarafından işlenmiş olması hali nitelikli hal olarak kabul edilmemektedir.

c.       Mağdur

Türk Ceza Kanununun 118. maddesinin 2. fıkrası bakımından kamu sendikaları ve özel sendikalar bakımından herhangi bir ayrıma yer verilmediğinden 6356 sayılı kanun kapsamında düzenlenen sendikaların yanı sıra 4688 sayılı kanun kapsamına giren kamu sendikaları da bu suçtan zarar gören olabilecektir.

d.      Suçun Konusu

Kolektif sendika haklarının engellenmesi suçunun konusunu, sendikanın faaliyetleri oluşturmaktadır.

2.      Manevi Unsur

         Kanunda sendikal hakların engellenmesi suçunun taksirle işlenmesi hali cezalandırılmadığından söz konusu suç ancak kasten işlenebilecektir.

3.      Hukuka Aykırılık Unsuru

Türk Ceza Kanununun 24. maddesinde düzenlenen kanun hükmünün yerine getirilmesi 118. maddenin 2. fıkrası bakımından hukuka uygunluk sebebi niteliğindedir. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 31. maddesinde; Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranış bireysel olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde, mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir.” hükmüne yer verilmiş olup Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talimatı üzerine kapatılması halinde bu suçun işlenmesi söz konusu olmayacaktır.

II.      Suçun Özel Görünüş Halleri

1.      Teşebbüs

118. maddenin 2. fıkrası bakımında sendika faaliyetlerinin engellenmesi bakımından fail elverişli icra hareketlerine doğrudan doğruya başlamış yani cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışı ortaya koymasına rağmen sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi sonucu doğmamışsa bu suç teşebbüs aşamasında kalacaktır.

2.      İştirak

118. maddenin 2. fıkrasında da 1. fıkrada olduğu gibi iştirak hususunda herhangi bir ayrıksı durum söz konusu değildir. Bu nedenle genel hükümler kapsamında bu suça iştirakin her hali söz konusu olabilir.

3.      İçtima

Doktrinde 118. maddenin 1. fıkrasında ve 2. fıkrasında düzenlenen iki özgürlüğün birbiriyle bağlantılı olduğu, kolektif sendika özgürlüğünün içeriğinde bireysel sendika özgürlüğünü barındırdığı ifade edilmektedir. Bu nedenle 2. fıkrada düzenlenen kolektif sendika özgürlüğünün ihlal edilmesi halinde bireysel sendika özgürlüğünün ihlali söz konusu olacağından Türk Ceza Kanununun  44. maddesi atfıyla failin ağır cezayı gerektiren 118. maddenin 2. fıkrasından sorumluluğu doğacaktır.

III.     Muhakeme ve Yaptırım

Kanunun 118. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen kolektif sendika özgürlüğünün ihlali suçu şikayete bağlı olmayıp resen soruşturulan bir suç tipidir. 2. fıkrada bu suç bakımından 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Cezanın üst sınırı da dikkate alındığında sendikal hakların engellenmesi suçunda yargılama yapmakla görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, Ceza Muhakemesi Kanununun 12. maddesi gereğince suçun işlendiği yer mahkemesidir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu