Ceza Hukuku

Şantaj Suçu (TCK m.107)

Şantaj suçu Türk Ceza Kanununun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının 7. Bölümünde “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında 107. Maddede yer almaktadır. Şantaj; bir çıkar sağlamak amacıyla kişiyi, kendisiyle ilgili karalayıcı bir haberi yayma veya açığa çıkarma fiiliyle korkutma anlamını taşımaktadır. Şantaj suçu, doktrinde tehdidin özel bir şekli olarak kabul görmektedir.

Şantaj suçunun 1. fıkrasında hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından bahisle failin mağduru zor durumda bırakması ve mağduru istemediği şekilde davranmaya zorlaması cezalandırılmaktadır. Maddenin 2. fıkrasında ise fail kendisine veya üçüncü bir kişiye yarar sağlamak amacıyla mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek hususları açıklamakla veya isnat etmekle tehdit etmektedir.

Şantaj

Madde 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.

Şantaj suçunda, kişinin iç huzuru ve güven içinde yaşama duygusu ile iradi hareket edebilme özgürlüğü korunmaktadır.

I.       Suçun Unsurları

1.      Maddi Unsurlar

a.       Fiil

  • Failin Hak Sahibi veya Yükümlü Olduğu Bir Şey ile İlgili Şantaj Suçu Bakımından Fiil (TCK 107/1)

Fail, kendisinin bizzat hak sahibi olduğu veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağını veya yapmayacağını söyleyerek mağduru tehdit ettiğinde şantaj suçunun bu şekli oluşur. Bu fiil üç şekilde meydana getirilir;

  • Mağduru Kanuna Aykırı Bir Şey Yapmaya Zorlama Suretiyle Şantaj
  • Mağduru Yükümlü Olmadığı Bir Şeyi Yapmaya Zorlama Şeklinde Şantaj
  • Haksız Çıkar Sağlamaya Yönelik Şantaj
  • Şeref ve Saygınlığa Zarar Verecek Hususların Açıklanacağı veya İsnat Edileceği Tehditi ile Şantaj Suçu bakımından fiil (TCK md.107/2)

Şantaj suçunun ikinci fıkrada düzenlenen bu halinde, kendisine veya başkasına haksız bir yarar sağlamak amacıyla mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulmaktadır. Suçun oluşması için haksız yararın elde edilmesi gerekmemekte; mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinin mağdura ulaştırılması yeterlidir. Şantaj suçu ile elde edilmek istenen haksız yarar, para gibi ölçülebilir bir değer olabileceği gibi manevi bir yarar da olabilir.

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2014/2222 Esas, 2015/24755 Karar, 18.03.2015 Tarih.

Sanığın katılanın telefon hafıza kartını bir şekilde ele geçirip facebook şifrelerini de kırarak bu hesabı kullanmaya başlayıp elde ettiği fotoğrafları facebooktan yaymaya başlayacağını söyleyerek kendisiyle görüşmeye devam etmesi için kendine ait telefondan katılana ait telefona gönderdiği “elimde görüntülerin var, bunları yayınlayacağım”, “faceteki resimleri beğenmediysen değiştireyim mesela oteldeki faturayı ya da seni s… görüntüleri koyayım”, “Nazillideyim gel görüşelim yoksa orayı başınıza yıkarım haber bekliyorum”, “benim sana yaptığım masrafı yollamazsan 29 Nisan gecesi Anemon Otelde kaldığımızı belgeleyen faturayı bütün Nazilli’ye, eşine, ailesine yollarım, kesinlikle haber bekliyorum en geç yarına” gibi mesajların içerikleri ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın şantaj, bilişim sistemine girme ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını işlediği anlaşılmakla, TCK’nın 107/2, 243/1 ve 134/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle beraat hükümleri kurulması,

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2014/17209 Esas, 2015/24624 Karar, 16.03.2015 Tarih.

Sanığın, değişik zamanlarda katılana “seni kimseye yar etmeyeceğim, benim olacaksın, senin bu zamana kadar yuvanı yıkmak istesem yıkardım, seninle birlikte olmak istiyorum, elimde senden habersiz çekilmiş, sana ait uygunsuz fotoğrafların var, benimle birlikte olmazsan bu fotoğrafları eşine göndereceğim” demekten ibaret eyleminin, cinsel taciz suçu yanında TCK’nın 107/2. maddesinde tanımlanan şantaj suçunu oluşturacağı gözetilmeden, “sanıkla katılanın tanışmadıkları, sanığın elinde fotoğrafların olmasının mümkün olmadığı” şeklindeki gerekçeyle sair tehdit suçunda mahkumiyet kararı verilmesi,

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2014/1050 Esas, 2015/17575 Karar 16.02.2015 Tarih.

Sanığın cep telefonu ve bilgisayarında katılana ait cinsel içerikli görüntülerin tespit edilmesi ve tanık B. Y.’ın, sanığın, telefonla katılanı aradığında katılanın hoparlörü açarak kendisine görüşmeyi dinlettiğini, telefonda katılana küfürler edip eşini kastederek “o adamı bırakacaksın, istediğim zaman bana geleceksin” dediğini belirtmesi karşısında, ele geçen görüntü içerikleri denetime olanak verecek şekilde dosya içeriğine yansıtılmadan, tanık B. Y.’ın beyanına neden itibar edilmediği açıklanıp tartışılmadan, rızayla çekilmiş olsa dahi cinsel içerikli görüntülerin sonradan rıza dışı olarak internette yayılacağı ve eşine gösterilerek şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki bu hususun açıklanacağı yolunda tehditte bulunulması halinde eylemin 5237 Sayılı T.C.K.nın 107/2 maddesinde tanımlanan şantaj suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi,

YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ 2008/11321 Esas, 2010/8463 Karar, 28.04.2010 Tarih.

Sanığın açtığı boşanma davasına katılan eşinin  karşı çıkmamasını sağlamak ve yasal istemlerini sınırlamak  maksadıyla çektiği telefon mesajlarında; “Bu işi ya efendi gibi konuşursun ya da mahkemeye   ….’ni şahit olarak getiririm” ve “kafamız bozma, seni rezil ederim, ya her şeyini kabul et,  ya da her şeyi göze al” gibi sözlerle katılanın  şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklama veya isnat etmekle tehdit  ederek, TCY.nın 107/2. maddesinde yazılı  şantaj suçunu işlediği gözetilmeden, eylemi  ikiye ayrılarak TCY.nın 125/1. maddesi ile ceza  hükmü kurulup, aynı yasanın 106/1. maddesi  yönünden beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve … HÜKMÜN BOZULMASINA

b.      Fail

Şantaj suçunun birinci fıkrada düzenlenen fiili bakımından bir hak veya yükümlülüğe sahip bir kişi fail olup bu hak veya yükümlülüğün kötüye kullanılması söz konusudur. Ancak failin bir hak ve yükümlülüğe sahip olması suçu özgü suç niteliğine taşımamakta olup şantaj suçunun birinci fıkrası herkes tarafından işlenebilmektedir. Hak veya yükümlülük sahibi kamu görevlisi olabilecekse de kamu görevlisinin bu hak veya yükümlülüğünü kullanıp yarar sağlaması durumunda artık irtikap suçunun unsurları değerlendirilecektir.

Şantaj suçunun düzenlendiği maddenin ikinci fıkrasında da fail bakımından herhangi bir düzenleme getirilmemiş olup herkes bu suçun faili olabilir.

c.       Mağdur

Şantaj suçu kanunda düzenlenirken mağdur bakımından herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir. Bu nedenle herkes bu suçun mağduru olabilmektedir.

Şantaj suçunda mağdurun kendisine yönelik kötülüğü anlayabilecek durumda olması gerekmektedir. Algılayamaması durumunda ise bu suç oluşmayacaktır.

d.      Suçun Konusu

Şantaj suçunun konusu, mağdurun baskı altında bırakılan iradesidir.

Suçun birinci fıkrada düzenlenen fiili bakımından hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olduğu bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan failin mağduru korkutup korkutmadığı incelenmez. Fiilin objektif olarak mağduru etkilemeye elverişli olması yeterli olup bu nedenle soyut tehlike suçu niteliğindedir.

Suçun ikinci fıkrada düzenlenen fiili bakımından şeref veya saygınlığa zarar verecek bir hususun açıklanması veya isnat edilmesi tehdidiyle işlenen fiilin de mağduru etkileyebilecek nitelikte olması yeterlidir. Yine etkilenip etkilenmediği önemli olmayıp soyut tehlike suçu niteliğindedir. Anca ikinci fıkra bakımından yarar elde etme amacı mevcut değilse bu durumda şantaj değil tehdit suçu gündeme gelmektedir.

2.      Manevi Unsurlar

Şantaj suçu ancak kasten işlenebilmektedir. Kanun kapsamında taksirle işlenmesi düzenlenmediğinden taksirle işlenememektedir. Failin fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekmektedir. Ayrıca fail sağlamak istediği menfaatin haksızlığını bilmesine rağmen isteyerek hareket etmelidir.

Şantaj suçunun ikinci fıkrasında ise; “Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde” hükmüne yer verilmiş olup ikinci fıkradaki fiil bakımından suçun gerçekleşmesi için failin yarar sağlamak saikiyle hareket etmesi aranmaktadır. Menfaat elde etme saikinin bulunmaması halinde ise suç vücut bulmayacaktır.

3.      Hukuka Aykırılık Unsuru

Hukuka aykırılık unsuru şantaj suçunun 1.fıkrası açısından önem önem arz etmektedir. Maddenin 1. Fıkrası hak ve yükümlülükten bahsetmektedir. Fail bir hak veya yükümlülüğünü kullanarak 1.fıkrada belirtilen şekillerde davranmayarak yalnızca hakkını kullanacağını veya yükümlülüğünü yerine getireceğini söylemesi durumunda bu suç vücut bulmayacaktır. Hukuka aykırılık unsuru bakımından şantaj suçunun ikinci fıkrası ise herhangi ayrıksı bir durum ihtiva etmemektedir.

II.      Suçun Özel Görünüş Biçimleri

1.      Teşebbüs

Türk Ceza Kanununun 35. Maddesi; “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.” Şeklinde düzenleme getirmiştir. Bu suç tipinin oluşması için zorlanılan şeyin yapılması veya failin yarar sağlaması gerekli olmayıp zorlamaya ilişkin hareketlerin gerçekleştirilmesi yeterlidir. Doktrinde bu suçun soyut tehlike suçu olması sebebiyle teşebbüsün mümkün olmadığı düşünülmektedir. Ancak hareketin parçalara bölünebildiği durumlarda icra hareketleri tamamlanana kadar suça teşebbüs mümkündür.

2.      İştirak

Şantaj suçu iştirak bakımından bir özellik arz etmemekte olup iştirakın genel hükümlerde düzenlenen her hali gündeme gelebilmektedir.

Şantaj suçunu işleme düşüncesi olmayan kişiye işlemesi için karar verdiren kişi şantaj suçundan azmettiren olarak sorumlu olmaktadır.

Bir kişiyi şantaja teşvik eden, işleme kararını kuvvetlendiren, yol gösteren, yardım edeceği vaadinde bulunanlar ise şantaj suçuna yardım eden olarak sorumlu olmaktadırlar.

3.      İçtima

Bu suç tipi içtima açısından özellik arz etmemekte genel hükümler uygulanmaktadır.

III.     Muhakeme ve Yaptırım

Şantaj suçu şikayete tabi bir suç olmayıp resen soruşturulur. Şantaj suçunu incelemekle görevli mahkeme ise Asliye Ceza Mahkemeleridir. Şantaj suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Mahkeme yalnızca hapis veya adli para cezası veremez, her iki ceza beraber hükmedilmelidir.

Şantaj suçu ile bir tüzel kişi yararına menfaat sağlanmışsa bu durumda ortak hüküm niteliğindeki Türk Ceza Kanununun 111. Maddesi uygulama alanı bulacaktır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

Madde 111- (1) Tehdit, şantaj, cebir veya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu