İş Hukuku

Alt İşverenlik İlişkisi

Alt işverenlik ilişkisi, işçinin iş akdini alt işveren ile kurduğu fakat iş görme edimini asıl işverene bağlı olarak yerine getirdiği bir ilişkidir.

Taraflar arasındaki anlaşmanın alt işveren – asıl işveren ilişkisi olarak kabulü için birçok şartın bir arada gerçekleşmesi gerekecektir. Şartların gerçekleşmesi durumunda meydana gelen hukuki sonuçlar hem işçi hem işveren açısından oldukça önemlidir.

Alt İşveren Nedir?

Alt işverenlik, İş Kanunu’nda şu şekilde tanımlanmıştır:

“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.”

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçileri sadece bu işte çalıştıran, diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren – alt işveren ilişkisi denir.

Alt İşverenlik İlişkisinin Şartları Nelerdir?

Alt işverenlik ilişkisinin şartları şu şekilde sayılabilir:

  • İlişkinin her iki tarafında da işveren bulunur.
  • İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin verilmesi.
  • Alt işverene işin yalnızca bir bölümünün verilmesi.
  • İşin asıl işverene ait işyerinde yaptırılması.
  • Alt işveren işçilerinin yalnızca asıl işverene ait işyerinde çalıştırılması.
  • Alt işverene verilen iş yardımcı iş ya da asıl işin uzmanlık gerektiren bir kısmı olmalı.

Yardımcı İş ve Asıl İş Ayrımı Nasıl Yapılır? Hangi İşler Alt İşverene Verilebilir?

Alt İşverenlik Yönetmeliğine göre yardımcı iş; işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işi ifade eder.

Asıl iş ise mal veya hizmet üretiminin esasını oluşturan iştir. Asıl işin tamamı alt işverene verilemez. Ayrıca asıl işin alt işverene verilebilmesi için özel uzmanlık gerektirmesi gerekir.

Örneğin kumaş üretilen bir firmada paketleme, dağıtma, yemek, temizlik gibi işler yardımcı işken kumaş üretimi asıl iştir. Bu firmada dokumalık kumaş üretimi asıl iştir, alt işverene verilemez fakat mesela kumaş boyama işi özel uzmanlık gerektirdiğinden verilebilir.

Aynı zamanda işyerinin boyanması gibi işlerin yaptırılması da alt işverenlik ilişkisi olarak kabul edilmez. Peki bu yasağa rağmen alt işveren asıl işe ait uzmanlık gerektirmeyen bir işi alt işverene verirse ne olur?

Bu durumda alt işverenin işçileri asıl işçilerin işçileri gibi kabul edilir. Bu şekilde hukuki sonuç doğurur.

Yardımcı İş ve Asıl İş Ayrımı Nasıl Yapılır?

Alt İşverenlik İlişkisinin Hukuki Sonuçları Nelerdir?

Alt işverenlik ilişkisinin en önemli sonucu asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı sorumlu olmasıdır. Alt işveren ve asıl işverenin müteselsil sorumluluğunu düzenleyen hüküm şu şekildedir:

“Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”

Bu hüküm gereğince işçi doğmuş ya da doğacak haklarını hem asıl işverenden hem de alt işverenden talep edebilir.

Sorumluluğun doğması için en önemli koşullardan biri de işçinin yalnızca asıl işverenin işyerinde çalışması gerekmektedir. İşçi başka bir işyerinde çalışıyorsa iş ilişkisi alt işverenlik ilişkisi olmaktan çıkar. Müteselsil sorumluluk hükümleri bu durumda uygulanamaz.

Alt İşverenlik İlişkisinin Muvazaalı Kurulması

Uygulamada bazen işverenler işçilerin bazı haklarını kısıtlamak amacıyla alt işverenlik sözleşmesini muvazaalı olarak kurmaktadır. Kanunda bunun önüne geçmek için düzenlemeler yapılmıştır.

Bu konuda sınırlamalar şu şekildedir.

  • Asıl işveren işçilerinin alt işverence çalıştırılması halinde hakları kısıtlanamaz.
  • Asıl işveren yanında önceden çalışmış kişilerle alt işverenlik ilişkisi kurulamaz.
  • Asıl iş kanundaki koşullar olmaksızın bölünerek alt işverenlere verilemez.

Eğer bu sınırlamalara uyulmazsa alt ilişkisi geçersiz olur. Bu durumda işçiler başlangıçtan itibaren alt işverenin değil asıl işverenin işçileri kabul edilir.

İşveren Vekili Ne Demek?

Alt işverenlikle karıştırılan bir başka kavram ise işveren vekili kavramıdır.

İşveren vekili, işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselerdir. İşveren vekili işveren ile ilişkisinde işçi, işçilerle ilişkisinde işveren sıfatına sahiptir.

İşveren vekili aynı zamanda işçidir. Bu sıfat işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İşveren, işveren vekilinin işçilere karşı tüm eylem ve yükümlülüklerinden doğrudan sorumludur. İşveren için öngörülen her türlü zorunluluk işveren vekiline de uygulanır.

Sonuç

İş hukuku yalnızca işçi ve işveren ilişkisini düzenleyen bir hukuk dalı değildir. Alt işverenlik ilişkisi gibi çok daha karmaşık ilişkilerini de düzenler.

İş hukukuna ilişkin tüm uyuşmazlıklarınızda hak kaybına uğramamak için hukuki süreci avukatlarımızla birlikte yönetmek isterseniz bize ulaşabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Nesrin KOŞAR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu