İcra Hukuku

Tazyik Hapsi Nedir?

Tazyik hapsi, bir kimsenin mahkeme kararı ile kendisine yüklenen bir edimi yerine getirmemesi durumunda, edimi yerine getirmeye zorlamak amacıyla uygulanan özgürlüğü bağlayıcı bir yaptırımdır. Ceza mahiyetinde olmayıp, cebri icra niteliğindedir. Tazyik hapsi özellikle kişiye sıkı şekilde bağlı ve başkasına devredilemeyen yükümlülüklerde, mahkeme kararına rağmen edimin ifa edilmemesi halinde gündeme gelir.

Hapsen Tazyik Hangi Hallerde İstenebilir?

Hapsen tazyik, genellikle kişisel edimlerin (şahsi fiil veya kaçınma borcu) yerine getirilmemesi halinde uygulanabilir. İcra ve İflas Kanunu’nun 343 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Aşağıdaki hallerde talep edilebilir:

  • Mahkeme kararıyla sabit olmuş bir şahsi edimin (örneğin: çocuğun teslimi, eşya iadesi, belli bir fiilin yapılması ya da yapılmaması gibi) ifa edilmemesi,
  • Bu edimin yalnızca borçlu tarafından yapılabilecek nitelikte olması,
  • Alacaklının bu konuda icra dairesine başvurması ve icra takibi yapılması,
  • Borçluya süre verilmesine rağmen edimin yerine getirilmemesi.

Tazyik hapsinin amacı, borçlunun söz konusu fiili yerine getirmesini sağlamak, yani bir nevi baskı kurmaktır. Bu hapis süresi, borçlu edimi ifa edene kadar devam eder; ancak en fazla 6 ay ile sınırlıdır (İİK m. 343/son).

Hapsen Tazyik Hangi Hallerde İstenebilir?

Hapsen Tazyik Kararına Karşı Başvuru Yolları

Tazyik hapsi kararına karşı kanun yolları sınırlı olmakla birlikte mümkündür:

  • İcra Mahkemesi Kararına İtiraz: İcra mahkemesinin verdiği hapsen tazyik kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayet yoluyla üst mahkemeye başvurulabilir.
  • Anayasa Mahkemesi ve AİHM Başvuruları: Tazyik hapsi uygulamasının temel hakları ihlal ettiği iddiasıyla bireysel başvuru yapılması mümkündür.
  • İnfaz Aşamasında İtiraz: Hapis infaz edilirken edimin ifa edildiği ileri sürülürse, icra mahkemesine başvurarak tahliye talep edilebilir.

Hapsen Tazyikte Zamanaşımı

Tazyik hapsine ilişkin kararlar da cezai niteliği bulunmayan, cebri icra niteliğinde kararlardır. Ancak uygulamada belirli bir süre geçtikten sonra artık hapsen tazyik kararı infaz edilemez hale gelir.

  • Zamanaşımı süresi, genel olarak 5 yıldır.
  • Bu süre, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
  • Borçlu edimi yerine getirmemiş olsa dahi, bu sürenin sonunda tazyik hapsi kararı infaz edilemez hale gelir.

Hapsen Tazyikte Zamanaşımı

Disiplin Hapsi Nedir?

Disiplin hapsi, kamu düzeninin, yargı erkinin ve idarenin işleyişinin korunması amacıyla kanunda belirtilen davranışlara karşı uygulanan bir özgürlüğü kısıtlayıcı yaptırımdır.

Örneğin:

  • Mahkemeye hakaret,
  • İcra müdürünün emirlerine direnme,
  • Duruşma düzenini bozma gibi eylemler disiplin hapsini gerektirebilir.

Disiplin hapsi süresi genellikle 3 gün ile 6 ay arasında değişir. Ceza infaz kurumlarında infaz edilir ancak sabıka kaydına işlenmez ve adli sicilde yer almaz.

Disiplin Hapsi ve Tazyik Hapsi Farkı Nedir?

KriterTazyik HapsiDisiplin Hapsi
AmaçEdimi yerine getirmeye zorlamaKamu düzenini sağlama, saygıyı koruma
SüreEdim yerine getirilene kadar,

en fazla 6 ay

Kanunda belirtilen süre kadar (örneğin 3 gün – 6 ay)
Sabıka KaydıGörünmezGörünmez
Ceza NiteliğiCeza değildirCeza değildir
TalepAlacaklı talep ederHakim veya memur resen uygular
Kaldırma YoluEdimin yerine getirilmesiSüre dolması veya itirazın kabulü

Tazyik Hapsi ve Disiplin Hapsi Adli Sicil Kaydında Görülür mü?

Hem tazyik hapsi hem de disiplin hapsi, adli sicil kaydına (sabıka kaydına) işlenmez. Çünkü bunlar ceza mahiyetinde yaptırımlar değildir. Ancak bazı kurumlar, arşiv kayıtlarına erişim yetkisine sahipse, bu tür işlemleri görebilir.

Kesinleşen Tazyik Hapsi Kaldırılır Mı? Disiplin Hapsi Nasıl Düşer?

Tazyik hapsi, edimin ifa edilmesi halinde derhal kaldırılır. Bu durumda mahkemeye veya icra dairesine başvuru yapılması gerekir.

Ayrıca, tazyik hapsi cezası 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğunda infaz edilemez hale gelir.

Disiplin hapsi ise süresi tamamlandığında kendiliğinden sona erer. Bu hapis cezası da herhangi bir sicile işlenmediği için sonradan silinmesi gerekmez.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu