Genel Hukuki Bilgiler

Trampa Sözleşmesi (Mal Değişim Sözleşmesi) Nedir?

Trampa sözleşmesi, tarafların karşılıklı olarak iki malı değiştirmek amacıyla bunlar üzerindeki hakkı birbirlerine devretmeyi borçlandıkları sözleşme olarak tanımlanabilmektedir. Tampa sözleşmesine mal değişim sözleşmesi de denmektedir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 282. Maddesine göre, “Mal değişim sözleşmesi, taraflardan birinin diğer tarafa bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini, diğer tarafın da karşı edim olarak başka bir veya birden çok şeyin zilyetlik ve mülkiyetini devretmeyi üstlendiği sözleşmedir.”

Satış sözleşmesine konu olabilen her türlü mal, mal değişim sözleşmesine de konu olabilir. Sözleşme konusu mal, satış sözleşmesinde olduğu gibi, maddi bir mal, bir şey olabileceği gibi, maddi olmayan bir mal, bir hak da olabilir.

Mal değişim sözleşmesi, satış sözleşmesi gibi iki tarafa tam borç yükleyen, ivazlı, ani edimli ve rızai bir sözleşmedir.

Bir sözleşmenin mal değişim sözleşmesi olarak tanımlanabilmesi için borçlanılan ve birbirinin karşılığını oluşturan asli edimlerin her ikisinin de mal olması gerekir. Dolayısıyla, taraflardan biri diğerinin borçlandığı mal edimine karşılık bir hizmet edimi borçlanmışsa, meydana gelen sözleşme, mal değişim sözleşmesi değil, karma bir sözleşmedir.

Birbiriyle değiştirilen malların değerleri, ilke olarak birbirine eşittir. Ancak, edimlerden birini oluşturan malın, diğer edimi oluşturan maldan daha az değer taşıması halinde, taraflar aradaki değer farkının para ile giderilmesini kararlaştırabilirler.

Trampa Sözleşmesinin Şekli ve Geçersizlik Sebepleri

Birbiriyle değiştirilecek edimlerin her ikisi veya yalnız biri taşınmaz bir malsa, sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerekir.

Resmi şekil sözleşmenin tüm objektif ve sübjektif esaslı noktalarını içermelidir. Resmi şekli yapacak makam tapu sicil müdürlüğüdür.

Taşınmazlara ilişkin mal değişim sözleşmesinde şekil geçerlilik şartıdır. Dolayısıyla şekle aykırı sözleşmeler geçersizdir. Burada da şekle aykırı sözleşmelere yaptırım olarak satış sözleşmesinde olduğu gibi, kendine özgü geçersizlik görüşü uygulanmalıdır.

Mal değişim sözleşmesi, şekil şartı dışında kurucu unsurlarla geçerlilik unsurlarını içermediği takdirde, sözleşme ya yokluk yaptırımına ya da kesin hükümsüzlük veya özellikle irade sakatlığı ve aşırı yararlanma hallerinde iptal yaptırımına tabi olur.

Trampa Sözleşmesinin Şekli ve Geçersizlik Sebepleri

Trampa Sözleşmesinde Tarafların Borçları Nelerdir?

Mal değişim sözleşmesinin her iki tarafı da birbirine karşı bir mal ediminin alacaklısı ve borçlusudurlar.

TBK. m. 283’e göre, mal değişim sözleşmesinde taraflardan herbiri, karşı tarafa vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey yönünden de alıcı konumundadır.

Maddi mallarda her iki taraf da üstlendiği taşınır veya taşınmaz malın zilyetlik ve mülkiyetini diğer tarafa devretmek zorundadır.

Trampa Sözleşmesinde Yarar ve Hasar, Ayıptan ve Zapttan Sorumluluk

Tampa sözleşmesinde değiştirilen malların yarar ve hasarı, aynen satış sözleşmesinde olduğu gibi, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise tescil anında karşı tarafa geçer.

TBK. m. 284’e göre satış sözleşmesinin zapttan ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde, mal değişim sözleşmesine de uygulanır. Dolayısıyla, mal değişim sözleşmesi nedeniyle aldığı şey elinden tamamen alınan taraf; seçimlik bir hakka sahiptir; dilerse karşı taraftan tazminat ister, dilerse vermiş olduğu şeyin geri verilmesini talep eder.

Kısmı zapt halinde de TBK. m. 284’teki yollama uyarınca satış sözleşmesindeki kısmı zapta ilişkin hükümler uygulanabilir. Ancak, trampa sözleşmesinin niteliği göz önünde tutularak bu sözleşmede dönme hakkına satış sözleşmesine oranla daha sıcak bakmak gerekir.

Trampa sözleşmesinde edimin imkansızlaşması veya temerrüt halinde satışa oranla özel bir durum söz konusudur. Bu gibi hallerde zarar gören taraf seçimlik bir hakka sahiptir. Bu seçimlik hak;

  • Edimlerin değişiminde ısrar ederek uğramış olduğu zararın para olarak tazmin edilmesini talep edilmesi,
  • kendi edimini muhafaza ederek aradaki farkı isteme talebinden ibarettir.

Zarar gören taraf satış bedelinden indirim yapılmasını, ancak edimler arasındaki farkın para ödenerek denkleştirilmesi halinde isteyebilir.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu