Ticaret ve Şirketler Hukuku

Ticari İşletmenin Devri

Ticari işletmenin devrinde; duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur.

Ticari İşletme Devrinin Tanımı

Ticari işletmenin bir bütün olarak devri veya diğer hukuki işlemlere konu olması mümkündür.

Ticari işletmenin devri, işletmenin aktif ve pasifiyle birlikte, bir bütün olarak başkasına intikali demektir.

Ticari işletmenin aktif ve pasifiyle devri demek, işletmeye dâhil bütün maddi ve gayri maddi unsurların devredilmesi demek değildir. İşletmeye dâhil bazı maddi ve gayri maddi unsurlar devrin kapsamının dışında tutulabilir.

Önemli olan devrin, işletmenin asgari unsurlarını içermesidir.

Her türlü ticari işletmenin aktif ve pasifiyle birlikte devri BK m. 202 uyarınca düzenlenmiştir. (ticari işletme de dâhil)

Bir işletmenin diğer bir işletmeyle birleşmesi BK m. 203 uyarınca (aktif ve pasiflerin karşılıklı olarak devralınması yoluyla) düzenlenmiştir.

BK m. 202 ve 203’deki düzenleme, işletmeler düzeyinde kalan malvarlığı birleşmelerine ilişkindir. Bu devir ve birleşmeler, şahıs unsurunu (tacir, şirket, ortaklar) etkilememektedir.

Türk Ticaret Kanunu m. 136 vd. ticaret şirketlerinin birleşmesi, TTK m. 194/1’de ise bir ticari işletmenin bir ticaret şirketi tarafından devralınmak suretiyle birleşmesi düzenlenmiştir.

Ticari İşletmenin Devir Koşulları

Ticari işletmenin devrinin gerçekleştirilmesi için zorunlu bulunan unsurlar şunlardır:

  • İşletmenin devrinin yasaklanmamış olması gerekmektedir.
  • İşletmenin aktif ve pasif malvarlığı unsurlarının devredilmiş olması gerekir.

Ancak, ticari işletmenin malvarlığına dâhil tüm unsurların devir kapsamında olması zorunlu değildir.

Önemli olan devredilen unsurlarla ticari işletmenin işletme olarak faaliyete devam etmesinin mümkün olmasıdır.

Ticari işletmenin devrinin, aktiflerin yanı sıra pasifleri de kapsaması gerekir. Aksi halde alacaklıların korunması mümkün olmaz.

  • Ticari işletmenin devrinde bazı durumlarda devrin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu’na bildirilerek izin alınması gerekebilir.

Ticari İşletmenin Devir Koşulları

Ticari İşletmenin Devrinin Şekli

Bir ticari işletme, kendisini meydana getiren münferit malvarlığı unsurları için öngörülen borçlanma ve tasarruf işlemleri yapılmadan, yazılı bir sözleşme ile bütün halinde devredilir (TTK m. 11/3).

Yazılı şekil geçerlilik şartıdır ve tasarruf işlemi niteliğindedir. Bu yazılı sözleşme ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Devir tescille birlikte hüküm ifade eder.

Ticari İşletmenin Devrinin Hüküm ve Sonuçları

Ticari işletmenin devrinin hüküm ve sonuçları aşağıdaki gibidir:

  • Ticari işletmesini devreden kişi, ticareti terk etmiş olur ve buna bağlı olarak da, tacir sıfatını kaybeder.
  • Ticari işletmenin devri sonucunda, kural olarak işletmeye daimi şekilde tahsis olunan tüm unsurlar devralana geçer. Ancak devir sözleşmesine hüküm koymak suretiyle, münferit bazı unsurların devrin kapsamı dışında bırakılması mümkündür. Ör: ticaret unvanı Ticari işletmenin devri, işletme için yerine göre en önemli unsur olan müşteri çevresinin de devralana geçmesine neden olur. Bu durumda rekabet yasağının dikkate alınması gerekir.
  • Ticari işletmenin tacire ait olmayan bir taşınmazda faaliyet göstermesi halinde işletmenin devrinin, kiracılık hakkının da devralana geçmesine neden olduğu ifade edilmektedir. Çünkü TTK m. 11/3’de devredilen unsurlar arasında kiracılık hakkı da sayılmıştır. Devredilen işletmedeki bazı unsurlar üçüncü kişiye ait ise, iyiniyetli devralan bunlar üzerinde de mülkiyet hakkını kazanır.
  • Devrolunan ticari işletmenin borçları, devrin alacaklılara bildirilmesinden veya Ticaret Sicili Gazetesiyle ilanından itibaren devralana geçer (BK m. 202/1). Devrin alacaklılara bildirilmesi devralan tarafından yapılır ve herhangi bir şekle bağlı değildir. İlan ise, ticari işletmeler için TTSG’de, diğer işletmeler için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerin birinde yapılır.
  • Devralanın sorumluluğu, her bir borç için öngörülmüş olan zamanaşımı süresince devam eder. Devreden ile devralan arasında yapılan sözleşmede, bazı borçlardan dolayı devralanın sorumlu olmayacağı veya belli bir miktara kadar sorumlu olacağı kararlaştırılabilir; ancak bu husus yalnızca iç ilişkide sonuç doğurur.
  • Ticari işletmenin borçlarından dolayı devreden de devralanla birlikte 2 yıl daha müteselsilen sorumlu olur. Devredenin bu sorumluluğu, devrin ilanı veya bildiriminden önce doğan borçlar içindir. 2 yıllık sürenin başlangıcı; muaccel borçlar için bildirim veya ilan tarihi; müeccel borçlar için ise muacceliyet tarihidir.
  • Ticari işletmenin devri sonunda tacir sıfatını kaybeden gerçek kişi tacir; ticareti terk ettiğini ilan ettiği tarihten itibaren 1 yıl daha iflas yoluyla takip olunabilir.
  • Devredenin ticari işletmesiyle ilgili olarak üstlendiği bir borç için kefalet de verilmişse, ticari işletmenin devri halinde kefilin onayı/izni aranmadan kefaletin (ya da rehinin) 2 yıl daha devam edeceği kabul edilmelidir.

Ekin Hukuk Bürosu; her biri kendi alanında uzmanlaşmış avukat kadrosuyla sizlere profesyonel yardım sağlayabilir. Bizimle iletişime geçmeniz yeterli olacaktır.

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu