Ticaret ve Şirketler Hukuku

Ticari Davalar

Ticari davalar, özel hukuktan doğmaktadır.

Eşit taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların görüldüğü adli uyuşmazlıklar grubunda yer alan ve TTK m. 4’te sınırlı olarak sayılan davalar ticari davalar olarak nitelendirilmektedir. Hangi iş ve uyuşmazlıkların ticari dava sayıldığı TTK’ da ve bazı özel kanunlarda sınırlı olarak belirtilmiştir.

Ticari Davaların Belirlenmesi

TTK m. 4/1 uyarınca, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu m. 4/1/a-f’de gösterilen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.

Ticari davalar mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadırlar.

Mutlak Ticari Davalar

Mutlak ticari davalar kendi içinde ikiye ayrılır;

TTK m. 4/1’de Gösterilen Hususlardan Doğan Davalar

  • TTK’da düzenlenen hususlardan doğan davalar TTK’da düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların sıfatına, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılır.
  • MK m. 962-969’dan doğan davalar, taşınırların rehni karşılığında ödünç para verme işiyle uğraşanlarla yapılacak işlemlerden doğan davalar da ticari sayılır.
  • TTK m.4/1-c’de gösterilen BK hükümlerinden doğan davalar
  • Fikri Mülkiyet Hukukuna İlişkin Mevzuattan Doğan Davalar: Marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretlere ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar mutlak ticari davadır. Ancak davalar, Fikri ve Sınai Haklar mahkemesinde görülür.
  • Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin hükümlerden doğan davalar
  • Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan davalar

Özel Kanun Hükümleri Gereği Mutlak Ticari Sayılan Davalar

Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan davalar ve iflas davalarıdır.

Bir Ticari İşletmeyi İlgilendiren Davalar

Havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan uyuşmazlığın ticari dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir.

Bir Ticari İşletmeyi İlgilendiren Davalar

Nispi Ticari Davalar

Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, nispi ticari dava sayılır. Tacir sıfatına sahip kişiler arasında, bunların ticari işletmeleriyle ilgili olarak ortaya çıkan işlerden kaynaklanan hukuk davaları nispi ticari dava sayılır.

Ticari Davaların Görüleceği Mahkemeler

Ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

Dava olunan şeyin değeri veya miktarı dikkate alınmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine, aksine hüküm bulunmadıkça, asliye ticaret mahkemeleri bakar.

Özel kanun hükümlerinin, açıkça ticaret mahkemelerini görevlendirdiği hallerde de dava, değer ve miktarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür.

Bazı özel kanun hükümlerinde davanın ticaret mahkemesinde görüleceğinden söz edilmeyip sadece ticari sayılacağı belirtilmiştir. Bu davalar da asliye ticaret mahkemesinde görülür.

Fikri mülkiyet hukukuna ilişkin mevzuattan doğan davalar mutlak ticari dava sayılır; ancak SMK m. 156 uyarınca açılacak davalar, ihtisas mahkemesince karara bağlanır. İhtisas mahkemesi olan “fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri” ticaret mahkemeleri olarak kabul edilmektedir.

TTK m. 4 uyarınca ticari sayılan bir davanın taraflarından birinin tüketici olması halinde, diğer kanunlarda farklı bir düzenleme olsa dahi, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir.

Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur.

Bazı konulara ilişkin davalarda asliye ticaret mahkemesi, bir başkan ve iki üye ile toplanmaktadır. Bunların dışında kalan uyuşmazlıklar ise, mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülür ve karara bağlanır.

Bir yerde birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran TTK ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.

Bir ticari dava o yerde ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmasına rağmen asliye hukuk mahkemesinde açılırsa ya da ticari sayılmayan bir dava ticaret mahkemesinde açılırsa, mahkeme bu durumu resen dikkate alarak dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verir. Çünkü asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemesi arasında görev ayrılığı vardır.

Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez ve asliye hukuk mahkemesi davaya bakmaya devam eder.

Ticaret mahkemelerince verilen ve belli bir meblağı aşan 17.830,00 TL nihai kararlara karşı istinaf yoluna gidilebilir. Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen ve belli bir meblağı aşan 238.730,00 TL ticari davalara ilişkin temyiz incelemesi, Yargıtay tarafından yapılır.

Ticaret Hukuku; tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla her aşamada büyük önem taşımakta ve uzmanlık gerektirmektedir. Ticaret hukuku alanında yapılacak işlemlerde hukuki destek talebiniz bulunması halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ticaret hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu