Ceza Usul Hukuku

Sanığın Duruşmada Hazır Bulunması

Sanığın Duruşmada Hazır Bulunması

Sanık hakkında yargılama yapılabilmesi için sanığın duruşmada hazır bulunması gerekmektedir. Kanunun istisna olarak saymadığı haller dışında hazır olmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz. Duruşmaya geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayan sanık hakkında CMK 193/1 hükmü gereğince yargılamayı yapan mahkemece zorla getirilmesine karar verilir. CMK madde 199’a göre mahkemece, sanığın hazır bulunmasına ve zorla getirme kararı veya yakalama emriyle getirilmesine her zaman karar verilebilir. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin bazı istisnalar bulunmaktadır. Bu istisnalar şunlardır;

  • Gaiplik
  • Kaçaklık
  • Sanığın Yokluğu

Gaiplik Nedir ve Gaip Hakkında Ceza Yargılaması Nasıl Yapılır?

Bulunduğu yer bilinmeyen veya yurtdışında olduğu bilinen ancak yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanığa gaip denir. Gaip hakkında duruşma açılamaz. Ceza Muhakemesi Kanununun 244/3 maddesine göre mahkeme, delillerin ele geçirilmesi veya korunması amacıyla gerekli işlemleri yapar. Bu işlemler naip hâkim veya istinabe olunan mahkeme aracılığıyla da yapılabilir. Delillerin toplanması işlemleri sırasında sanığın müdafi veya kanunî temsilcisi veya eşi hazır bulunabilir. Gerektiğinde, mahkemece barodan bir müdafi görevlendirilmesi istenir Adresi bilinmeyen gaibe, mahkeme önüne gelmesi veya adresini bildirmesi hususları uygun bir iletişim aracıyla ihtar edilir.

Mahkeme, gaip olan sanık hakkında duruşmaya gelmesi hâlinde tutuklanmayacağı hususunda bir güvence belgesi verebilir ve bu güvence koşullara bağlanabilir. Sanık, hapis cezası ile mahkûm olur veya kaçmak hazırlığında bulunur veya güvence belgesinin bağlı olduğu koşullara uymazsa belgenin hükmü kalmaz.

Kaçaklık Nedir ve Kaçak Hakkında Ceza Yargılaması Nasıl Yapılır?

Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir. Kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet kararı verilemez.

Hakkında, 248 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen suçlardan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılmış olan şüpheli veya sanığın, yetkili Cumhuriyet savcısı veya mahkemece usulüne göre yapılan tebligata uymamasından dolayı verilen zorla getirilme kararı da yerine getirilemez ise, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme; Çağrının bir gazete ile şüpheli veya sanığın bilinen konutunun kapısına asılmak suretiyle ilânına karar verir; yapılacak ilânlarda, on beş gün içinde gelmediği takdirde 248 inci maddede gösterilen tedbirlere hükmedilebileceğini ayrıca açıklar. Bu işlemlerin yerine getirildiğinin bir tutanak ile saptanmasından itibaren on beş gün içinde başvurmayan şüpheli veya sanığın kaçak olduğuna karar verir.

Kaçağın Cumhuriyet savcısına başvurmasını veya duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi veya mahkeme kararıyla elkonulabilir ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanır. Kaçak yakalandığında veya kendiliğinden gelerek teslim olduğunda elkoymanın kaldırılmasına karar verilir.

Kaçak hakkında 100 üncü ve sonraki maddeler gereğince, sulh ceza hâkimi veya mahkeme tarafından yokluğunda tutuklama kararı verilebilir. Bu karar 5320 sayılı yasa gereğince sadece yabancı ülkede bulunan kaçaklar hakkında uygulanabilir. Yurt içinde bulunan kaçaklar hakkında gıyabi tutuklama kararı verilemez.

Sanığın Yokluğu Nedir ve Yokluğunda Ceza Yargılaması Nasıl Yapılır?

Yargılamayı yapan mahkemece sanığın kendisine ulaşılması ancak duruşmaya katılmamasına sanığın yokluğu denir. CMK 193/2’ye göre sanık hakkında toplanan kanıtlara göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış dahi olsa dava sanığın yokluğunda bitirilebilir. Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse önceden sorguya çekilmiş olmak ve hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmemek şartlarıyla dava yokluğunda bitirilebilir. Suç yalnızca veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise sanığa yokluğunda duruşma yapılacağı ihtarını içeren davetiyenin tebliğ edilmesi halinde yokluğunda duruşma yapılabilir.

Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafi isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.

Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.

Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.

Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir.

Suça sürüklenen çocukların yargılamasına ilişkin olarak Çocuk Koruma Kanununun 22. Maddesinde özel usuller hüküm altına alınmıştır. Buna göre Çocuk, velisi, vasisi, mahkemece görevlendirilmiş sosyal çalışma görevlisi, çocuğun bakımını üstlenen aile ve kurumda bakılıyorsa kurumun temsilcisi duruşmada hazır bulunabilir.  Mahkeme veya hâkim, çocuğun sorgusu veya çocuk hakkındaki diğer işlemler sırasında çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurabilir. Duruşmalarda hazır bulunan çocuk, yararı gerektirdiği takdirde duruşma salonundan çıkarılabileceği gibi sorgusu yapılmış çocuğun duruşmada hazır bulundurulmasına da gerek görülmeyebilir.

Av. Miraç Dilara DELİASLAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu