İcra Hukuku

Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip

Rehinle temin edilmiş olan alacaklar için doğrudan ilamlı ya da ilamsız takip yoluna başvurulamaz. Önce rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmak zorundadır. Hukukumuzda rehinli malın mülkiyetinin borcun karşılığı olarak paraya çevrilmeden alacaklıya verilmesi yasaktır. Bu yasağa lex commissoria yasağı denir.

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip, ilamlı veya ilamsız haciz yoluna benzer ancak burada haciz aşaması yoktur.

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibin aşamaları:

  • Takip talebi,
  • Ödeme emri ve kesinleşmesi,
  • Paraya çevirme,
  • Paraların ödenmesi veya paylaştırılması.

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin aşamaları:

  • Takip talebi,
  • İcra emri,
  • Paraya çevirme,
  • Paraların ödenmesi veya paylaştırılması.

A. Önce Rehne Başvurma Zorunluluğu

Rehinle temin edilmiş bir alacak için alacaklı yalnızca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehin borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağı için haciz veya iflas yolu ile takip yapabilir. Önce rehne başvurma kuralının bazı istisnaları vardır. Bu istisnai hallerde alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yoluna başvurmadan ilamlı-ilamsız haciz ya da iflas yoluna başvurabilir. Önce rehne başvurma zorunluluğunun olmadığı haller:

  • 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar,
  • Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacakları,
  • Kambiyo senedine bağlı alacaklar,
  • İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacakları.

B. Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamsız Takip

            Rehin alacaklısının alacağı veya rehin hakkı bir ilama ya da ilam niteliğinde bir belgeye dayanmıyorsa, rehin alacaklısı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapabilir. Rehinin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip para alacakları veya bir teminatın verilmesine ilişkin rehinle güvence altına alınmış borçlar için başvurulabilecek yoldur.

  1. Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamsız Takip

Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip rehin alacaklısının takip talebiyle yazılı veya sözlü olarak icra dairesine başvurması ile başlar. Takip talebi genel haciz yolundakine benzemektedir ancak ek olarak rehnedilen taşınır malın ne olduğu, rehin üçüncü kişi tarafından verilmişse üçüncü kişinin isim ve adresi ve rehinli taşınır üzerinde sonra gelen rehin hakkı varsa bu hakkın sahibinin isim ve adresi yazılır.

Takip talebini alan icra müdürünün alacağın ya da rehnin varlığını inceleme yetkisi yoktur. Bu nedenle takip talebini alan icra dairesi bir ödeme emri düzenler ve borçlu ve varsa rehinli malın maliki olan üçüncü kişiye gönderir. Ödeme emrinde bulunması gereken unsurlar:

  • Takip talebindeki kayıtlar,
  • Ödeme süresinin on beş gün olduğu,
  • Yedi gün içinde itiraz edilebileceği,
  • İtiraz edilmez ve borç ödenmezse rehnin satılacağı,
  • Yedi gün içinde itiraz edilmezse bu takip için rehin hakkının kabul edilmiş sayılacağı,
  • Sadece rehin hakkına itiraz edilirse alacaklının haciz yoluyla takip yapabileceği,
  • Takibin dayanağı senedin altındaki imzaya itiraz edilmezse ikrar edilmiş sayılacağı ihtarı.

Ödeme emrine itiraz edilmesi ve itirazın incelenmesi genel haciz yolundaki gibidir. Ödeme emrine itiraz takibi durdurur ve takibe devam etmek isteyen alacaklı itirazın kaldırılması yoluna başvurmalı ya da itirazın iptali davası açmalıdır.

Yedi günlük itiraz süresi içinde alacaklının rehin hakkına ayrıca ve açıkça itiraz etmeyen borçlu bu takip açısından alacaklının rehin hakkını kabul etmiş sayılır.

Yalnızca rehin hakkına itiraz eden borçlu ödeme emrindeki borcu kabul etmiş sayılır. Bu durumda alacaklı itirazın kaldırılması ya da iptalini isteyebileceği gibi takibe genel haciz yolu ile devam ederek borçlunun mallarının haczedilmesini talep edebilir.

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte borçlu zamanaşımı itirazında bulunamaz.

    TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 159

    Alacağın bir taşınır rehniyle güvenceye bağlanmış olması, bu alacak için zamanaşımının işlemesine engel olmaz; bununla birlikte alacaklının, hakkını rehinden alma yetkisi devam eder.

Borçlu yedi gün içinde itiraz etmez ve on beş gün içinde borcu ödemezse veya itiraz etmiş olsa bile itirazı hükümden düşürülmüşse alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde rehinli taşınır malın paraya çevrilmesini isteyebilir.

  1. İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamsız Takip

Halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.

Mevcut bir alacağın temini için alınan ipoteğin, ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içeriyorsa ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılır.

İleride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın temini için alınan ipoteğin, ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermiyorsa ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılır. Elinde ilam bulunmayan ve ilam bulunmasına rağmen ilamlı takip yapmak istemeyen alacaklılar bu yola başvurabilir.

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip ipotek hakkına sahip alacaklının takip talebiyle icra dairesine başvurması ile başlar. Takip talebi genel haciz yolundakine benzemektedir ancak ek olarak hangi taşınmazın ipotek edildiği ve ipotekli taşınmaz üçüncü kişiye aitse üçüncü kişinin isim ve adresi yazılır.

Alacaklı, takip talebine; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek akit tablosunun tapu sicil müdürlüğünce verilmiş bir örneği ve ipotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire gibi bir sözleşmenin teminatı olarak verilmişse, bu sözleşme ve bununla ilgili diğer belge ve makbuzların aslı veya borçlu adedinden bir fazla onaylı örneğini eklemek zorundadır.

İlamsız icra takibinde yetkili olan icra daireleri ile taşınmazın bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Takip talebini alan icra müdürünün alacağın muaccel olup olmadığını inceleme yetkisi yoktur. Bu nedenle takip talebini alan icra dairesi bir ödeme emri düzenler ve borçluya gönderir. Ödeme emrinde bulunması gereken unsurlar:

  • Takip talebindeki kayıtlar,
  • Ödeme süresinin otuz gün olduğu,
  • Yedi gün içinde itiraz edilebileceği,
  • İtiraz edilmez ve borç ödenmezse taşınmazın satılacağı,
  • İpotek hakkına itiraz edilemeyeceği.

    İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE 148/A

    (Ek madde: 17/07/2003 – 4949 S.K./41. md.)

    İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur.

    Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi halinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır.

Ödeme emrine itiraz edilmesi ve itirazın incelenmesi genel haciz yolundaki gibidir. Ancak borçlu ipotek hakkına itiraz edemez ve zamanaşımı itirazında bulunamaz. Ödeme emrine itiraz takibi durdurur ve takibe devam etmek isteyen alacaklı itirazın kaldırılması yoluna başvurmalı ya da itirazın iptali davası açmalıdır.

Borçlu yedi gün içinde itiraz etmez ve otuz gün içinde borcu ödemezse veya itiraz etmiş olsa bile itirazı hükümden düşürülmüşse alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde ipotekli taşınmaz malın paraya çevrilmesini isteyebilir.

C. Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamlı Takip

Rehin hakkı bir ilam veya ilam niteliğinde bir belge ile ispat edilmişse rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başvurulur.

  1. Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamlı Takip

Alacaklı, alacağı veya taşınır mal üzerindeki rehin hakkı ya da her ikisi bir ilama veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanıyorsa taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapabilir.

Alacaklı takip talebi ile icra dairesine başvurarak takibi başlatır. Takip talebini alan icra müdürü bir icra emri düzenler ve borçlu ile varsa rehin maliki üçüncü kişiye gönderir. İcra emrinde bulunması gereken unsurlar:

  • Ödeme süresinin yedi gün olduğu,
  • Borç yedi gün içinde ödenmezse ve bu süre içinde icranın geri bırakılması kararı getirilmezse rehnin satılacağı ihtarı.

Borçlu icra emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde borcu ödemez ve icranın geri bırakılması kararı getirmezse alacaklı, rehinli taşınır malın satılmasını icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde talep edebilir.

  1. İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlamlı Takip

Alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapabileceği haller:

  • Alacak veya ipotek hakkının veya her ikisinin ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye bağlanmış olması:

İlamlı icraya ilişkin hükümler kıyasen uygulanır. İpotek alacaklısı icra dairesinde takip talebinde bulunur. Takip talebini alan icra müdürü bir icra emri düzenler ve borçluya gönderir. İcra emrinde borcun yedi gün içinde ödenmemesi ve icranın geri bırakılması kararı getirilmemesi halinde ipotekli taşınmazın satılacağı belirtilir. Borç ödenmez ve icranın geri bırakılması kararı getirilmezse alacaklı, icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde ipotekli taşınmazın satılması talep edebilir.

  • İpotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermesi:

Takip talebi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipteki gibidir ancak talebe ipotek akit tablosunun tapu dairesi tarafından verilen resmi örneği eklenir. İcra müdürü talebi aldıktan sonra ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içerip içermediğini ve alacağın muaccel olup olmadığını inceler. İnceleme sonunda kayıtsız şartsız bir para borcunu içerdiği ve alacağın muaccel olduğu sonucuna varırsa icra emri düzenler ve borçluya gönderir. İcra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi gerektiği, otuz gün içinde ödenmez ve icranın geri bırakılması kararı getirilmezse alacaklının taşınmazın satışını isteyebileceği belirtilir.

  • Cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi biçiminde işleyen nakdi veya gayrinakdi kredi kullanımından dolayı:

 İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE 150/I

    (Değişik madde: 17/07/2003 – 4949 S.K./43. md.)

 Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medeni Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.

    TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 887

    İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır.

D. Ortak Hükümler

Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte satış ve sonraki aşamalar ortaktır.

  1. Paraya Çevirme

Alacaklı ödeme/icra emrinin tebliğinden itibaren, taşınır mallarda altı ay; taşınmaz mallarda bir yıl içinde satış talep edebilir. Alacaklı süresi içinde satış talebinde bulunmazsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip düşer.

Rehinli mallar aynı genel haciz yoluyla takipte haczedilen mallar gibi icra dairesi tarafından satılır.

Aynı alacak için birden fazla taşınmaz rehnedilmiş olabilir. Alacaklı hepsinin satışını aynı anda ister. İcra müdürü bu durumda iki farklı ihtimale göre hareket eder:

  • Taşınmazlar aynı malike ait ise paraya çevrilmesi zorunlu olanlar satılır. Elde edilen bedel borcu ödemeye yetiyorsa diğerleri satılmaz.
  • Taşınmazlar başka kimselere ait ise bütün rehinli taşınmazların satışı istenir ve alacağı karşılayana kadar satılır.
  1. Paraların Paylaştırılması

Paraların paylaştırılması genel haciz yolundaki gibidir. Rehinli malların satışından elde edilen para aynı derecedeki bütün rehinli alacakları ödemeye yetmezse icra dairesi tarafından sıra ve pay cetveli düzenlenir.

  1. Rehin Açığı Belgesi

  • Geçici rehin açığı belgesi:

Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre rehinli malın alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir geçici rehin açığı belgesi verilir.

Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra dairesinden talep edebilir ve 100.madde hükmüne göre diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı, rehnin satışı neticesinde, alacağının tahsil edilemeyen kısmını borçlunun diğer mahcuz mallarından rüçhansız olarak alır.

  • Kesin rehin açığı belgesi:

Rehin, satış isteyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya geri kalan alacağı için bir belge verilir. Bu belgeye kesin rehin açığı belgesi denir.

Alacağı irat senedinden veya bir taşınmaz mükellefiyetinden doğmayan alacaklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için borçlunun sıfatına göre iflas veya haciz yoluna gidebilir.

Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde haciz yolu ile takip talebinde bulunursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.

Kesin rehin açığı belgesi borç ödemeden aciz belgesi niteliğinde değildir. Alacaklı bu belgeye dayanarak iptal davası açamaz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu