İcra Hukuku

Ödeme Emrine İtirazın Hükümden Düşürülmesi

Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmezse borcu kabul etmiş sayılır ve takip kesinleşir. Borçlu ödeme emrine tebliğden itibaren yedi gün içerisinde itiraz edebilir ya da kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edemezse engelin kalktığı tarihten itibaren üç gün içinde gecikmiş itiraz yoluna başvurabilir. Ödeme emrine itiraz icra takibini durdurur. Takibe devam etmek isteyen alacaklı genel mahkemede itirazın iptali davası açarak ya da icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ederek ödeme emrine itirazı hükümden düşürebilir. Takip kesinleşmiş olsa bile borçlu şikayet, gecikmiş itiraz, icra takibinin iptali veya ertelenmesi yollarına başvurabilir ya da menfi tespit veya geri alma davası açabilir.

A. İtirazın İptali Davası

Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itiraz ile duran takibin devam etmesini sağlama amacıyla açılan davadır.

İtirazın iptali davası kural olarak bütün itiraz hallerinde açılabilir ancak bu dava bir alacak davası olduğundan takip konusu alacakla ilgili olamayan itirazların iptali için açılamaz. Örneğin sadece yetki itirazı halinde itirazın iptali davası açılamaz.

Elinde İcra ve İflas Kanunu m.68 ve 68A’daki belgelerden bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesi için ancak itirazın iptali davası açabilir; itirazın kaldırılması yoluna başvuramaz. Ancak elinde bu belgeler bulunan alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebileceği gibi genel mahkemelerde itirazın iptali davası da açabilir.

  • İtirazın iptali davasının tarafları kimlerdir?

İtirazın iptali davası takip alacaklısı tarafından ödeme emrine itiraz eden takip borçlusuna karşı açılır. Davacı alacaklı, davalı borçludur.

  • İtirazın iptali davası açabilmek için gereken koşullar nelerdir?
  1. Geçerli bir ilamsız icra takibi olmalıdır.
  2. İtiraz süresi içinde yapılmış ve geçerli olmalıdır.
  3. Davanın açılmasında alacaklının hukuki yararı bulunmalıdır.
  4. Dava itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılmalıdır.

Alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa ilamsız takip düşer. Ancak daha sonra alacaklı genel hükümlere göre alacak davası açabilir.

  1. Kesin hüküm bulunmamalıdır.
  • İtirazın iptali davasında davacı alacaklının talepleri nelerdir?
  1. Borçlunun itirazının iptaline ve takibe devam edilmesine karar verilmesini talep eder.
  2. Borçlunun itirazının haksızlığına, borcun varlığına ve davalı borçlunun dava konusu alacağı bu takipte ödemesi gerektiğine karar verilmesi halinde alacaklı, borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edebilir.
  • İtirazın iptali davasının hukuki niteliği nedir?

İtirazın iptali davası bir eda davasıdır.

  • İtirazın iptali davasında görevli ve yetkili mahkeme hangisidir?

İtirazın iptali davasında görevli mahkeme kural olarak asliye hukuk mahkemesidir. Ancak icra takibinin konusu alacak iş, tüketici, asliye ticaret, fikri ve sınai haklar mahkemesinin görev alanına giren uyuşmazlıklardan kaynaklanıyorsa itirazın iptali davası bu mahkemelerde açılır.

İtirazın iptali davası için İcra ve İflas Kanunu’nda özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.

  • İtirazın iptali davası süreye tabi midir?

Alacaklı itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Bu süre içerisinde itirazın iptali davası açılmazsa takip düşer ve alacaklı aynı alacak için yeniden ilamsız icra takibi yapamaz. Ancak alacaklı genel hükümlere göre alacak davası açabilir. Alacak davası sonucunda alınan ilam düşen icra takibine devam edilmesini sağlamaz yalnız ilamlı icra takibi yapılabilir. Alacak davası neticesinde borçlu icra inkar tazminatına mahkum edilemez.

  • İtirazın iptali davasının sonuçları nelerdir?
  1. Davanın reddi:Mahkeme yaptığı inceleme neticesinde takip konusu alacağın mevcut olmadığı kanısına varırsa davayı reddeder. Ret kararının kesinleşmesi ile duran icra takibi iptal edilmiş sayılır.

Davanın reddi ve ret kararının kesinleşmesi ile takibe konu alacağın mevcut olmadığı  kesin olarak tespit edilmiş olur. Alacaklı aynı alacaktan dolayı borçluya karşı yeni bir alacak davası açamaz.

Mahkeme alacaklının kötüniyetli olarak icra takibi yaptığı ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa talep üzerine alacaklıyı borçluya karşı tazminat ödemeye mahkum eder. Bu tazminata kötüniyet (haksız takip) tazminatı denir. Tazminat reddedilen alacağın yüzde yirmisinden az olamaz. Borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun talep etmesi gerekmektedir.

Kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için şu üç koşul birlikte mevcut olmalıdır:

  1. Davanın reddine karar verilmelidir.
  2. Alacaklı takibinde haksız ve kötüniyetli olmalıdır.
  3. Borçlu talep etmelidir.
  1. Davanın kabulü: Mahkeme alacaklının davasında haklı olduğuna kanaat getirirse davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline karar verir.

İtirazın iptali davasının kabul edilmesinin sonuçları:

  1. İtiraz ile duran icra takibine devam edilmesi sağlanır.
  2. Borçlu icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilebilir.

Davanın kabul edilmesiyle birlikte alacaklı itirazın iptali kararını icra dairesine vererek durmuş olan takibe devam edilmesini ve haciz yapılmasını talep edebilir.

Ödeme emrine itirazı nedeniyle mal beyanında bulunma zorunluluğu olmayan borçlu, mahkeme kararının tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır.

Davanın kabulüyle borçlu yargılama giderlerini ve alacaklı vekille temsil edilmişse vekalet ücretini ödemeye mahkum edilir. İtirazın iptali davası sonucunda borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verilirse alacak miktarının en az yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatına mahkum edilebilir.

İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için gerekli şartlar:

  1. Geçerli bir ilamsız icra takibi olmalıdır.
  2. Borçlu ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olmalıdır.
  3. Süresinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır.
  4. Alacaklı dava dilekçesinde açıkça icra inkar tazminatını talep etmiş olmalıdır.
  5. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmalıdır.

Borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için kötüniyetli olması şart değildir, iyiniyetli olsa bile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilebilir. Ancak borçlu yerine veli, vasi, kayyım veya mirasçı itiraz etmişse bu halde borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için bunların kötüniyetli olarak itiraz etmiş olmaları şarttır.

İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının zarara uğraması gerekmemektedir.

İCRA İNKAR TAZMİNATI

KÖTÜNİYET TAZMİNATI

Alacaklının talebi gereklidir.

Borçlunun talebi gereklidir.

Tazminat miktarı en az %20’dir.

Tazminat miktarı en az %20’dir.

Borçlunun haksız olması gereklidir.

Alacaklının haksız olması gereklidir.

Davanın kabulü halinde hükmedilir.

Davanın reddi halinde hükmedilir.

Borçlu öder.

Alacaklı öder.

Borçlunun kötüniyetli olması şart değildir.

Alacaklının takibinde kötüniyetli olması şarttır.

  • İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar kesin hüküm teşkil eder mi?

İtirazın iptali davası sonucunda mahkemenin verdiği karar maddi anlamda kesin hükümdür. Bu nedenle itirazın iptali davasına konu olan alacak aynı sebeplerle aynı taraflar arasında yeni bir dava konusu olamaz. İtirazın iptali davasını kaybeden borçlu menfi tespit, istirdat veya sebepsiz zenginleşme davası açamaz. İtirazın iptali davası reddedilen alacaklı aynı alacak için aynı sebebe dayanarak aynı kişiye karşı yeni bir alacak davası açamaz.

İtirazın iptali davası icra takibine bağlıdır. Yargılama sırasında borç ödenir ve icra dosyası kapanırsa dava konusu ortadan kalktığı için mahkemenin “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” hükmetmesi gerekir.

B. İtirazın Kaldırılması

Borçlunun ödeme emrine itirazı ile duran icra takibinin devam etmesini sağlayan yollardan biridir. İtirazın kaldırılması yolu itirazın iptali davasına göre daha kısa bir sürede sonuçlanır.

İtirazın kaldırılması yolu ile alacaklıya icra mahkemesine başvurarak çabuk ve basit bir şekilde itirazı hükümden düşürerek takibe devam etme şansı tanınmıştır. Ancak alacaklıya bu imkan tanınırken borçlunun hakkı tehlikeye atılmamıştır. İtirazın kaldırılması yoluna sadece alacağı İİK m.68’deki belgelerden birine dayanan alacaklı gidebilir. Alacağı m.68’deki belgelere dayanan alacaklı itirazın kaldırılması yoluna gidebileceği gibi itirazın iptali davası da açabilir.

  • İtirazın kaldırılması bir dava mıdır?

İtirazın kaldırılması bir dava değildir. İtirazın kaldırılması bir hukuki çaredir. Alacaklı alacağını yalnızca m.68’deki belgelerle ispat edebilirken borçlu da itirazını kural olarak yalnızca belge ile ispat edebilir. İtirazın kaldırılmasında tanık dinlenemez, yemin deliline başvurulamaz.

  • İtirazın kaldırılması nereden istenir?

İtirazın kaldırılması icra mahkemesinden talep edilir.

  • İtirazın kaldırılması süreye tabi midir?

Alacaklı itirazın kaldırılmasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden talep etmelidir. Altı aylık süre hak düşürücü niteliktedir. Süresi içinde itirazın kaldırılmasını istemeyen alacaklı aynı alacak için yeni bir ilamsız takip yapamaz.

İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık sürede itirazın kaldırılması talep edilmezse yapılmış olan icra takibi düşmez. İtirazın iptali davası için öngörülen bir yıllık süre içinde alacaklı dava açmazsa icra takibi düşer.

  • İtirazın kaldırılması talebinin icra takibine etkisi nedir?

İcra takibi borçlunun ödeme emrine itirazı ile durur ancak derdest olmaya devam eder. Süresi içinde alacaklı tarafından itirazın kaldırılması talep edildiğinde takibin durumunda bir değişiklik olmaz ancak icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verirse alacaklı haciz isteyerek takibe devam edilmesini sağlayabilir.

İtirazın kaldırılması talebinden icra mahkemesinin itirazın kaldırılması hakkındaki kararı kesinleşinceye kadar geçen süre bir yıllık haciz isteme süresinin hesabında dikkate alınmaz.

  • İtirazın kaldırılması talebinin reddi veya kabulü kesin hüküm oluşturur mu?

İcra mahkemesinin itirazın kaldırılması talebi hakkında verdiği ret veya kabul kararları maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz.

1. İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması

İtirazın kesin kaldırılması yolu borçlunun borca itirazı halinde alacaklının itirazı kaldırmak için icra mahkemesinde başvurmasıdır.

Alacağı İİK m.68’deki belgelere dayanan alacaklı borca itiraz halinde itirazın iptali davası açabileceği gibi itirazın kesin olarak kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebilir.

İcra mahkemesi alacaklının istemini haklı görürse itirazın kesin kaldırılmasına karar verir. Alacaklı bu karar ile icra dairesinden haciz talep ederek duran icra takibinin devam etmesini sağlayabilir. Bu haciz kesindir.

Borçlu icra mahkemesinin itirazın kaldırılması kararını temyiz edebilir. Buna rağmen alacaklı kesin haciz talep edebilir; çünkü icra mahkemesi kararlarının temyizi sadece satışı durdurur.

Alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını talep edebilmek için göstermesi gereken belgeler nelerdir?

  1. İmzası ikrar edilmiş adi senet: Resmi bir makam veya memur katkısı olmadan hazırlanan senetler adi senettir. Fotokopi veya faks metni senet değildir. Yırtık veya parçalanmış senet itirazın kaldırılmasında kullanılamaz. Sadece alacaklının imzası olan belge itirazın kaldırılması için yeterli değildir.

İmzası ikrar edilmiş adi senedin unsurları şöyledir:

  • Adi senet
  • Borç ikrarı
  • Borç ikrarının kayıtsız ve şartsız olması
  • Borç ikrarı belirli bir para borcu hakkında olmalı
  1. Onaylama biçimindeki noter senedi (imzası noterlikçe onaylı senet): Senet altındaki imzanın borçluya ait olduğunun noter tarafından onaylandığı senetlerdir. Onay sadece imzaya aittir, hukuki işlemlerin içeriğini kapsamaz. Onaylama biçimindeki noter senedinin itirazın kaldırılmasında kullanılabilmesi için kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerekmektedir.

Düzenleme biçimindeki noter senetleri ilam hükmündedir. Bu nedenle elinde düzenleme biçiminde noter senedi bulunan alacaklının ilamlı icra yoluna başvurması gerekmektedir.

  1. Resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgeler: Bu belgelerde borçlunun imzası aranmaz. Ancak borçlunun belli bir para borcunu kayıtsız şartsız ödemek zorunda olduğunu göstermesi gerekmektedir. Örneğin aciz belgesi, kesin rehin açığı belgesi vb.
  2. Borçlunun resmi daireler veya memurlar huzurunda borç ikrarında bulunması
  3. Kredi kurumları ile ilgili belgeler: İcra ve İflas Kanunu’na göre:
  • Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri,
  • İhtarnameler ve
  • Krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar itirazın kesin kaldırılmasında kullanılabilir

Alacaklının İİK m.68’deki belgelere dayanarak borçludan alacaklı olduğunu kanıtlaması halinde borçlunun da itirazında haklı olduğunu ispatlaması gerekir. Borçlu itirazının haklı olduğunu ispat ederse icra mahkemesi alacaklının itirazın kesin kaldırılması talebini reddeder. Borçlu itirazını ispat edemezse icra mahkemesi tarafından itirazın kesin kaldırılmasına karar verilir.

  • İtirazın kesin kaldırılması nereden ve nasıl talep edilir?

İtirazın kesin olarak kaldırılmasını isteyen alacaklı yazılı veya sözlü olarak yetkili icra mahkemesine başvurur.

  • İtirazın kesin kaldırılması yoluna başvuran alacaklı icra inkar tazminatı talep edebilir mi?

Borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini isteyen alacaklı bunu talebinde belirtmelidir.

  • İtirazın kesin kaldırılmasında yargılama usulü nasıldır?

İcra mahkemesi itirazın kesin olarak kaldırılması talebini basit yargılama usulüne göre inceler ve karara bağlar. İcra mahkemesinin incelemeyi duruşmalı olarak yapması zorunludur.

Hem yetkiye hem de borca itiraz edilmişse önce yetki itirazı hakkında karar verilir. Yetki itirazı yerinde değilse diğer itirazların incelenmesi suretiyle alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddine karar verilir.

  • İtirazın kesin kaldırılmasının sonuçları nelerdir?
  1. İtirazın kaldırılması talebinin reddi: İtirazın kesin kaldırılması talebi reddedildiğinde alacaklı haksız çıktığı için icra takibine devam edilemez. İtirazın kesin kaldırılması talebi esasa ilişkin nedenlerle reddedilmişse alacaklı, borçlunun istemiyle alacağın yüzde yirmisinden az olmayan bir tazminata mahkum edilir.
  2. İtirazın kesin kaldırılması talebinin kabulü: Talebin kabul edilmesiyle borçlunun itirazı kaldırılır ve alacaklı takibe devam ederek haciz isteyebilir. Talebin esasa ilişkin nedenlerle kabul edilmesi halinde borçlu, alacaklının istemiyle alacağın yüzde yirmisinden az olmayan bir tazminata mahkum edilir.
  • Alacaklının itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmesi halinde ne olur?

Alacaklı itirazın kaldırılması talebinden vazgeçebilir ancak bu vazgeçme alacakta feragat anlamında değildir. Vazgeçme ile icra mahkemesinin “talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına” hükmederek incelemesini sonlandırması gerekir. Talebinden vazgeçen alacaklı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.

İtirazın kaldırılması talebinden vazgeçen alacaklı alacağından feragat etmediği için alacak davası açabilir. Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açabileceği gibi altı aylık itirazın kaldırılması süresi dolmadıysa yeniden harç ödeyerek itirazın kaldırılmasını da yeniden talep edebilir.

2. İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması

Alacaklının adi senede dayanarak yaptığı ilamsız icra takibinde borçlu imzaya itiraz ederse alacaklı itirazın hükümden düşürülmesi için icra mahkemesinden itirazın geçici olarak kaldırılmasını talep edebilir. Bu durumda alacaklı isterse itirazın iptali davası da açabilir.

Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebi üzerine icra mahkemesi adi senet üzerindeki imzanın borçluya ait olup olmadığını inceler. İcra mahkemesi inceleme yaparken resmi dairelerden imza örneği getirtilmesini isteyebilir. İmzanın borçluya ait olduğu kanısına varırsa itirazın geçici kaldırılmasına karar verir. Bu karar üzerine alacaklı doğrudan haciz isteyemez. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması kararından itibaren yedi gün içinde borçtan kurtulma davası açması gerekir. Dava boyunca takip durmaya devam eder.

İtirazın geçici kaldırılması halinde alacaklı sadece geçici haciz talep edebilir.

  • İtirazın geçici kaldırılması talebi süreye tabi midir?

Alacaklının borçlunun imzaya itirazının kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını icra mahkemesinden talep etmesi gerekir.

  • İtirazın geçici kaldırılmasında yargılama usulü nasıldır?

İtirazın geçici kaldırılması talebi icra mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne göre duruşmalı olarak incelenir ve karar bağlanır.

Borçlu duruşmada hazır bulunmaya mecburdur. Borçlu özrü olmadan duruşmaya katılmazsa itirazın geçici kaldırılmasına ve söz konusu senetteki alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilir.

  • İtirazın geçici kaldırılmasının sonuçları nelerdir?
  1. İtirazın geçici kaldırılması talebinin reddi: İtirazın kesin kaldırılması talebi reddedildiğinde alacaklı haksız çıktığı için icra takibine devam edilemez. Borçlunun istemiyle alacaklı alacağın yüzde yirmisinden az olmayan bir tazminata mahkum edilir.
  2. İtirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü: İcra mahkemesi alacaklının talebini haklı görür ve senet altındaki imzanın borçluya ait olduğuna kanaat getirirse itirazın geçici kaldırılmasına karar verir.

Alacaklının istemiyle borçlu alacağın yüzde yirmisinden az olamayan bir tazminata mahkum edilir ayrıca icra mahkemesi borçluyu alacağın yüzde onundan az olmayan bir para cezasına mahkum eder.

İtirazın geçici olarak kaldırılmasıyla alacaklı geçici haciz isteyebilir. Borçlu geçici haczin kesin hacze dönüşmesini engellemek istiyorsa kararın kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde borçtan kurtulma davası açabilir.

Borçlu itirazın geçici kaldırılması kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmak zorundadır.

3.Borçtan Kurtulma Davası

İtirazı geçici olarak kaldırılan borçlu aleyhine açılan icra takibinin devam etmesini (geçici kaldırmanın kesin kaldırmaya dönüşmesini) engellemek istiyorsa kararın kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçtan kurtulma davası açmalıdır.

  • Borçtan kurtulma davasının hukuki niteliği nedir?

Bir menfi tespit davasıdır.

  • Borçtan kurulma davasında yetkili ve görevli mahkeme hangisidir?

Görevli mahkeme para alacağı olması nedeniyle asliye hukuk mahkemesidir ancak dava konusu özel görevli mahkemenin görev alanına giriyorsa bu mahkemeler görevli olur.

Alacaklının yerleşim yeri ve icra takibinin yapıldığı yer mahkemeleri yetkilidir.

  • Borçtan kurtulma davası açma süresi ne kadardır?

Borçlu, borçtan kurtulma davasını itirazın geçici kaldırılması kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde açmalıdır. Yedi günlük dava açma süresi hak düşürücü niteliktedir.

  • Borçtan kurtulma davasının tarafları kimlerdir?

Takip borçlusu davacı, alacaklı ise davalı konumundadır.

  • Borçtan kurtulma davasının sonuçları nelerdir?
  1. Davanın hükümden önceki sonuçları: Borçlunun itirazı ile duran icra takibi durmaya devam eder. Varsa geçici haczin kesin hacze dönüşmesi önlenir.

Davanın açılmasından sonuçlanmasına kadar geçen süre bir yıllık haciz isteme süresinin hesabında dikkate alınmaz.

  1. Davanın hükümden sonraki sonuçları:
  • Borçlunun davayı kazanması:

Borçlunun borcu olmadığı tespit edilmiş olur.

Ödeme emri, itirazın geçici kaldırılması kararı, varsa geçici haciz hükümsüz kalır.

Borçlunun icra mahkemesi tarafından mahkum edildiği para cezası ve tazminat kalkar.

Alacaklı, borçluya dava konusu miktarın yüzde yirmisinden az olmayan bir tazminat ödemeye mahkum edilir.

Yargılama giderleri alacaklıya hükmedilir.

  • Borçlunun davayı kaybetmesi:

İtirazın geçici kaldırılması kararı kesin kaldırmaya dönüşür.

Borçlunun mallarına geçici haciz konmuşsa haciz kesinleşir.

Alacaklı hacizli malların satışını talep edebilir.

Yargılama giderleri borçluya yükletilir.

Borçlu, borçlu olduğu miktarın yüzde yirmisinden az olmayan bir tazminat ödemeye mahkum edilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu