Ceza Hukuku

Müsadere Nedir?

İşlenen bir suçun karşılığı olarak, yasada gösterilen bazı şartların gerçekleşmesi halinde bir eşyanın mülkiyetinin veya kazancın mahkeme kararıyla maliklerinden alınarak kamuya geçirilmesine müsadere denmektedir.

Müsadere, işlenen bir suç ile ilgili olarak bazı eşya veya kazançların mülkiyetinin devlete geçmesini ifade etmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda müsadere, eşya ve kazanç müsaderesi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Müsadere bir ceza olmayıp güvenlik tedbiri olarak değerlendirilmektedir. Bir mala veya kazanca mahkeme kararıyla zorla el koyulması olarak tanımlanan müsadere sistemi ancak belli başlı şartların varlığı halinde söz konusu olacaktır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Anayasada düzenlenmiş olan müsadere sistemi bu makalede detaylı bir şekilde incelenecektir.

Müsadere Sistemi Ne Demektir?

Müsadere sistemi, genel ve özel müsadere sistemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Türk hukukunda genel müsadere sistemi yasaklanmıştır. Nitekim suç işleyen kişinin tüm malvarlığına mahkeme kararıyla el konulması Anayasa’nın 38. maddesi uyarınca mümkün değildir.

Suçla ilgili olan belirli eşyaya ait mülkiyetin devlete intikali özel müsadere olarak tanımlanmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda özel müsadere sistemi benimsenmiştir.

Müsadere Çeşitleri Nelerdir?

Müsadere Çeşitleri Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu’nda eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi olmak üzere iki farklı müsadere çeşidi yer almaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nun 54. maddesinde eşya müsaderesi düzenlenmiştir. Eşya müsaderesinin konusu eşya oluşturmaktadır. Kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesi, eşya müsaderesi olarak adlandırılmaktadır.

Kazanç müsaderesi ise Türk Ceza Kanunu’nun 55. maddesinde düzenlenmiş olup eşya müsaderesinden farklı olarak konusunu suçta elde edilen kazanç oluşturmaktadır. Kazanç müsaderesi, suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi ve dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların mülkiyetinin devlete geçirilmesidir.

Müsaderenin Hukuki Niteliği Nedir?

Müsaderenin hukuki niteliği bakımından doktrinde bir görüş birliği bulunmamaktadır. Müsaderenin bir ceza mı yoksa güvenlik tedbiri mi olduğu konusunda öğretide tartışma yaşanmaktadır.

Müsadere 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun güvenlik tedbirleri başlıklı ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Müsaderenin güvenlik tedbirleri başlığı altında düzenlenmiş olması göz önünde bulundurulduğu takdirde müsaderenin bir güvenlik tedbiri olarak nitelendirilmesi gerektiği anlaşılacaktır.

Yukarıda da belirtildiği gibi müsadere çeşitleri ikiye ayrılmaktadır. Müsadere, ister kazanç ister eşya müsaderesi olsun, hukuki niteliği bakımından güvenlik tedbiri olarak kabul edilmiştir.

Müsadere Usulü ve Şartları Nelerdir?

Müsadere usulü Ceza Muhakemesi Kanunu madde 256 ve 259 arasında düzenlenmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 256. maddesine göre, “Müsadere kararı verilmesi gereken hâllerde, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olup da esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir.” Müsadereye kural olarak duruşmada karar verilir. Müsadere veya iade olunacak eşya diğer malvarlığı değerleri üzerindeki hakkı olan kimseler de duruşmaya çağırılır. Müsadere kararlarına karşı istinaf yolu açık olduğundan ilgililer hukuka aykırı bir durumun varlığı halinde üst mahkemeye başvurabilir.

Yukarıda da açıklandığı gibi müsadere eşya ve kazanç müsaderesi olarak ikiye ayrılmaktadır. Müsaderenin yapılabilmesi için aşağıda sayılan şartlar aranmaktadır:

  • Suçla ilişkili ya da suçtan kazanıldığı tespit edilen para ve eşyaların, üçüncü şahıslara ait olmaması gerekir.
  • Söz konusu suçun kasten işlenmiş olması gereklidir.
  • Müsadere, orantılık ilkesine uygun olarak yapılması gereklidir.
  • Ortada işlenen bir suç olmasa dahi, kanunen yasaklanmış olan maddelerin de müsaderesi yapılabilir.

Müsadere Yargıtay Kararları

YARGITAY 7. Ceza Dairesi 2021/21629 Esas, 2022/1685 Karar, 25.01.2022 Karar Tarihi

 

Katılan vekilinin 15/01/2016 tarihli temyiz dilekçesi dikkate alınarak 03/11/2015 tarih ve 2015/9 E. – 2015/568 K sayılı hükmün taşıma aracının müsaderesine yer olmadığına ve tedbir şerhinin kaldırılması ile ilgili kısmı ile sınırlı yapılan temyiz incelemesinde;

 

Nakil aracıyla ilgili malen sorumlunun aşamalarda verdiği savunmasında, aracın kendi üzerine kayıtlı olmasına rağmen abisi … tarafından uzun süreli olarak kullanıldığını, abisinden duyduğu kadarıyla aracın olaydan önce kömür taşıması için sanık …’a abim tarafından emanet verildiğini, buna karşılık sanığın aracı sigara ile yüklü olarak adını … olarak bildiği hakkında başkaca bir şey bilmediği kişiden teslim aldığını …’te teslim edeceğini karşılığında 500 TL alacağını beyan ettiği gözetildiğinde, aracı fiilen kullanan …’ın açık kimliği tespit edilerek, usulüne uygun tebligat ile duruşmadan haberdar edilip, dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda oIup olmadığı tespit edilerek, mahkemece suça konu aracın müsaderesi için gereken şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesinden sonra, şartların oluştuğunun kabul edilmesi halinde 5237 sayılı TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca müsaderenin hakkaniyete uygunluğu tartışılarak sonucuna göre aracın müsadere edilip edilmeyeceğine karar verilmesi gerekirken sanık ile malen sorumlunun beyanları arasındaki çelişki giderilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

 

Yasaya aykırı, katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/l. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

YARGITAY 8. Ceza Dairesi 2015/14167 Esas, 2015/23779 Karar, 02.11.2015 Karar Tarihi

 

Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı sahte olduğunu bilerek tedavüle koymak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma sonucunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07.02.2014 tarihli ve 2014/4271 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını müteakip, suça konu bir adet 100 Türk lirası banknotun müsadere talebinin kabulüne dair (KAYSERİ) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.04.2014 tarihli ve 2014/94 esas, 2014/530 sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak;

Dosya kapsamına göre, suça konu banknotun sahte olmadığının 30.01.2014 tarihli rapor ile tespiti karşısında, banknotun sahibine iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.08.2015 gün ve 56582 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.09.2015 gün ve KYB/2015-304694 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kayseri Şubesince düzenlenen 30.01.2014 tarihli sahte banknot/efektif/değerli kağıt inceleme ve değerlendirme raporunda, müsaderesine karar verilen 1 adet 100 TL nin orijinal olduğunun belirtilmesi karşısında, sahte olmadığı anlaşılan, suç işlenmesine tahsis edildiğine veya suçtan meydana geldiğine dair bir iddia veya delil bulunmayan 1 adet 100 TL’nin sahibine iadesi yerine yazılı şekilde, olayda uygulama yeri bulunmadığı halde TCK.nun 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,

Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Kayseri 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.04.2014 gün, 2014/94 esas, 2014/530 karar sayılı CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 1 adet 100 TL’nin müsaderesine ilişkin bölümün hükümden çıkarılarak yerine “müsaderesi talep edilen 1 adet …. seri nolu 100 TL’nin sahte olmadığının anlaşılması, bir suçun işlenmesine tahsis edildiğine veya suçtan meydana geldiğine dair bir iddia veya delil bulunmaması karşısında müsadere isteminin reddine, sahibine iadesine” ibaresinin yazılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 Sonuç

Mülkiyet hakkı Anayasa’mızın 35. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ancak aynı maddede mülkiyet hakkının sınırsız olmadığı ve kamu yararı sebebiyle kanunla kısıtlanabileceği veya ortadan kaldırılabileceği düzenlenmiştir.

Müsaderenin uygulanma sürecinde dikkat edilmesi gereken farklı noktalar vardır. Nitekim müsadere yaptırımının uygulanması için belli şartlar aranmakta olup bazı kıstaslara uyulması gerekir. Müsadere uygulaması sırasında müdahale ile işlenen suçun birbirleriyle orantılı olma şartı aranmaktadır. Suç işlerken kullanılan eşya veya işledikten sonra kazancın müsadere edilmesi ancak mahkeme kararı ile gündeme gelebilmektedir. Müsadere uygulamasının usulüne uygun yapılmaması halinde kişiler ağır sonuçlara katlanmak zorunda kalabilir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak her türlü hak kaybınızı engellemek için disiplinli ve tecrübeli ekibimiz ile hukuki danışmanlık sağlamaktayız.

Sık Sorulan Sorular

Müsadere usulü nedir?

Müsadere kararını kural olarak asıl davaya bakan mahkeme verir. Ancak bu bir zorunluluk olmayıp şartların gerçekleştiği hallerde cumhuriyet savcısı veya katılan müsadere davası da açabilir.

Müsadere ne demek?

Müsadere, kişinin işlemiş olduğu suç ile bağlantılı olarak kullandığı eşyalar ve faydalandığı kazançlara devletin müdahale etmesidir.

Müsadere bir ceza mıdır?

Müsadere her ne kadar ceza olarak görülse de, hukuki niteliği itibariyle güvenlik tedbiri olarak değerlendirilmektedir.

Müsadere işlemi nasıl yapılır?

Müsadere kararı verme yetkisi mahkemeye ait olup karar esas ceza dosyası ile birlikte verilebilir veya ayrı bir dava olarak görülür.

Savcı müsadere kararı verebilir mi?

Müsadere kararı savcı veya katılımcının talebi üzerine mahkeme tarafından verilir. Müsadere kararı ancak mahkeme kararı ile verilebilir.

Müsadere kimlere uygulanır?

Suçun işlenmesinde eşya kullanan veya suçtan bir kazanç elde eden kişilere müsadere uygulanmaktadır.

Ruhsatsız silah müsadere edilir mi?

Yukarıda açıklanan şartların varlığı halinde ruhsatsız silah başkasına ait dahi olsa müsadere edilebilir.

Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu