İcra Hukuku

İtirazın İptali Davası

İtirazın iptali davası İİK’nın 67’inci maddesinde düzenlenmiştir. Borçlu tarafından takibine itiraz edilen alacaklı, itirazla duran takibinin devamını sağlamak için borçluya karşı dava açabilir. Alacaklının itirazı kaldırıp takibine devamlılığını sağlamak için başvurabileceği iki yol mevcuttur.

Bunlardan biri 68 niteliğinde belgeye dayanarak açabileceği itirazın kaldırılmasıyken diğeri de elinde 68 niteliğinde belgesi olmaması ya da olsa bile o yola başvurmak istememesi ihtimalinde gidebileceği ikinci yol olan itirazın iptali davasıdır.

İtirazın iptali davasının açılmasındaki amaç borçlunun itirazının iptali ve takibin sonraki aşamalarına geçebilmektir. Takip hukukundan doğan bu davada borçlunun icra takibinde yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığının tespitidir.

İtirazın İptali Davası Koşulları

İtirazın iptali davası açılması için aranan koşullar aşağıda sayılmıştır: 

  • Geçerli bir ilamsız icra takibi başlatılmış olmalıdır.
  • Süresi içinde yapılmış geçerli bir itiraz olmalıdır.
  • Davanın açıldığı anda alacaklının hukuksal yararının olması gerekir. Alacaklı muaccel olmayan ya da takipten sonra ödenen bir alacak için dava yoluna gidemez.
  • İtirazın iptali davasının bir yıllık süre içerisinde açılması gerekir. Bu süre itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlar.

İtirazın İptali Davasında Usul

İtirazın iptali davasında davacı alacaklı davalı ise borçludur. Davacı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına ve inkâr tazminata mahkum edilmesini talep edecektir.

Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Örneğin takibe konu alacak iş hukukundan doğuyorsa iş mahkemelerine, tüketici hukukundan doğuyorsa tüketici mahkemelerine gidilir. Kısacası yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenir ve dava genel mahkemelerde açılır.

Yargılama usulü de genel hükümlere tabidir. İcra mahkemesi gibi sınırlı inceleme yapan değil de genel mahkemelerde görüldüğü için bu davada genel ispat ve kanıt kuralları geçerlidir.

İtirazın iptali davası genel hükümlere göre harca tabidir. Alacaklı icra takibini başlatırken yatırdığı peşin harç mahsup ettirilebilir ya da geri alınabilir.

İtirazın İptali Davası Sonuçları Nelerdir?

İtirazın iptali davasının sonucunda ya dava kabul edilir ya da reddedilir. 

İtirazın İptali Davası Sonuçları Nelerdir?

Davanın Kabulü

Mahkeme alacaklının davasında haklı olduğu kanısına varırsa davayı kabul eder ve borçlunun itirazının iptaline karar verir. Mahkeme itirazın iptaline karar verirse takip kesinleşir.

Dava kabul edildiği için dava sonu kararını icra dairesine vererek duran takibin devamını ve haciz talep edebilir. İtirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak borçlu kanun yoluna başvurduysa takibin yeniden durması için bunu talep edebilir. Mahkemenin verdiği kabul kararı kesin hüküm oluşturur borçlu taraf bu sebeple menfi tespit ya da istirdat davası açamaz.

Mal Beyanında Bulunma Yükümlülüğü

Borçlu mahkeme kararının tefhim ve tebliğinden itibaren üç gün içinde mal beyanında bulunmalıdır. Borçlu yargılama giderlerine ve alacaklı vekil ile temsil edilmişse vekâlet ücretine mahkum edilir.

İcra İnkar Tazminatı

Dava sonucu borçlunun itirazı haksız bulunursa ve alacaklı dava dilekçesinde istemde bulunmuşsa borçlu icra inkar tazminatına hükmedilir. Bu tazminat borçlunun haksız yere itiraz edip takibi durdurduğu için ödediği bir meblağdır.

İcra İnkar tazminatının koşulları şunlardır:

  • Geçerli bir ilamsız icra takibi başlatılmış olmalıdır. İlamlı icra takiplerinde bu tazminat yoktur.
  • Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır.
  • Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
  • Alacaklı dava dilekçesinde açıkça istemde bulunmalıdır.
  • Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmalıdır. Borçlu, itiraz ederken alacak likit ise haksızdır.

İcra inkar tazminatı meblağın yüzde yirmisinden az olamaz. Davacı yüzde yirmiden daha az bir oran isterse o kabul edilir. İcra inkar tazminatının alt sınır olmasına rağmen bir üst sınırı yoktur.

Davanın Reddi

Mahkeme yaptığı incelemede, takip konusu alacağın borçlunun itirazında belirttiği gibi mevcut olmadığı sonucuna varırsa itirazın iptali davasını reddeder. Davanın reddi kararı ile takip konusu alacağın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Mahkemenin davanın reddi yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm oluşturur. Bu nedenle davanın reddi durumunda alacaklı, borçluya aynı alacaktan yeni takip açamaz. Davanın reddi durumunda alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli görülmüşse borçlunun istemi üzerine kötü niyet tazminatına hükmedilir.

Kötü niyet tazminatının koşulları şunlardır:

  • Davanın reddine karar verilmelidir
  • Alacaklı takibinde haksız ve kötü niyetli görülmelidir. Kötü niyeti ispat yükü borçludadır.
  • Borçlu cevap dilekçesinde istemde bulunmalıdır.

Kötü niyet tazminatı meblağın yüzde yirmisinden az olamaz. Davacı yüzde yirmiden daha az bir oran isterse o kabul edilir. Kötü niyet tazminatının alt sınır olmasına rağmen bir üst sınırı yoktur.

Av. Ahmet EKİN & Ezgi DEMİROCAK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu