Aile Hukuku

Evlenme Nedir? Şartları Nelerdir?

Evlenme Nedir?

Evlenme, farklı cinse sahip iki insanın, yani bir kadın ve erkeğin hayatlarını birleştirmek amacıyla evlendirmeye yetkisi bulunan kişiye kendi iradelerini açıklamalarıyla kurulan bir birliktir. Türk Medeni Kanunu’nun 142. maddesinde evliliğin şekli düzenlenmiştir; “Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar.”

Evlenmenin Şartları Nelerdir?

A. Evlenmenin Maddi Şartları

1. EVLENME EHLİYETİ

Evlenme, bir medeni hukuk sözleşmesi olup evlenecek kişilerin evlenmeye ehil olmaları yani evlenme ehliyetine sahip olmaları gerekmektedir. Evlenme ehliyetinden kasıt ise kişinin ayırt etme gücüne sahip olması ve kanunda belirtilen evlenme yaşına gelmiş olmasıdır.

  • AYIRT ETME GÜCÜ

Evlenecek olan kişiler, temyiz kudretine yani ayırt etme gücüne sahip olmalıdır. Bu şart Türk Medeni Kanunumuzun 125. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; “Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez”

Ayırt etme gücü ise yine Türk Medeni Kanunu madde 13’te şu şekilde tanımlanmıştır; “Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.”

Evlenme şartı olarak bahsettiğimiz ayırt etme gücünün evlenme töreni esnasında bulunması gerekmektedir. Sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun kişiler fiil ehliyetinden de yoksun olup hiçbir hukuki işlemi yapamayacakları gibi evlenemezler de. Ayırt etme gücünün yokluğu halinde her nasılsa evlenme gerçekleşmişse de işbu evlenme mutlak butlan ile sakattır. Mutlak butlan halinde kural olarak her zaman evliliğin iptali yoluna gidilebilir.

Ayırt etme gücünün geçici olarak evlenen kişide bulunmaması halinde ise gerçekleşen evlilik nispi butlan ile sakattır. Bu durumda evliliğin tamamlandığı andan itibaren 5 yıl içerisinde açacağı bir dava ile evliliğin butlanını isteyebilecektir.

  • EVLENME YAŞI

a- Olağan Evlenme Yaşı:

Türk Medeni Kanunun 124. Maddesinin 1. fıkrasında, evlenebilmek için en düşük yaş sınırı şu şekilde düzenlenmiştir; “Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez.”

b- Olağanüstü Evlenme Yaşı:

Kanunumuz, önemli ya da olağanüstü bir durumun varlığı halinde henüz onyedi yaşını doldurmamış kişilerin de evlenmesine müsaade edilebileceğini düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanun madde 124/II: “Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.”

Yargıtay kararları doğrultusunda işbu olağanüstü ve pek önemli sebeplere örnek olarak; kadının gebeliği, taraflardan birinin ölüm tehlikesi içinde bulunması, nişanlı kadının yoksulluk içinde yaşaması verilebilir.

Her ne kadar hakim bu kararı verirken yaşı küçüğün anne, baba ya da vasisini dinleyecekse de bu kişilerin anlattıklarıyla bağlı olmayıp somut gerçeğe uygun olarak karar verecektir. Fakat hakimin bu kişileri dinlemesi usul açısından mecburidir.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2007/19533 Karar Numarası: 2009/233 Karar Tarihi: 16.02.2009

“4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun evlenme ehliyetinin yaş ile ilgili koşulunu düzenleyen 124. maddesinde “Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.” hükmü yer almaktadır.

Dosyadaki nüfus kaydının incelenmesinden, doğum tarihi mahkeme kararı ile 5.5.1990 olarak tashih edilen davacının düzeltilen kaydına göre onaltı yaşını doldurduğu, anne ve babasının ise sağ olduğu anlaşılmıştır.

Mahkemece, davacının anne ve babasının dinlenmesine yönelik olarak hiçbir işlem yapılmaksızın Türk Medeni Kanunu’nun 124/2. maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde eksik inceleme ve araştırma ile evlenmeye izin verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”

  • YASAL TEMSİLCİNİN İZNİ

Ayırt etme gücüne sahip kısıtlı ve küçüklerin evlenebilmesi için yasal temsilcilerinin iznine gerek duyulmaktadır. Onyedi yaşını doldurmuş olan kişiler her ne kadar evlenebilseler de hukuki anlamda hala sınırlı ehliyetsiz sınıfına girmektedirler. Aynı zamanda ergin olsa dahi herhangi bir sebeple kısıtlanmış kişilerin de evlenebilmek için yasal temsilcilerinin iznine ihtiyaç duyarlar

2. Evlenme Engellerinin Bulunması

a- Kesin Evlenme Engelleri

Kesin evlenme engelleri TMK madde 129-133 arasında düzenlenmiş olup 3 adet kesin evlenme engeli bulunmaktadır;

  • Hısımlık

TMK madde 129’da düzenlenen hısımlık evlenme engeline göre aralarında aşağıdaki şekilde hısımlık bulunan kişilerin evlenmesi yasaktır;

  • Üstsoy ile altsoy arasında
  • Kardeşler arasında
  • Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenler arasında
  • Kayın hısımlığını doğuran evlilik bitmişse dahi, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında
  • Evlât edinen ile evlâtlığın arasında
  • Evlatlık ya da evlat edinen ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında
  • Önceki Evlilik

Geçerli bir evlilikten söz edebilmek için tarafların başka biri ile evli olmaması şarttır. Yeniden evlenecek kişiler, eski evliliklerinin sonlandığını ispatlamak zorundadır. Eski eşin gaipliğine karar verilse dahi eski evliliğin mahkemece feshine karar verilmelidir. Evliliğin feshi sağlanmazsa kişi yeniden evlenemez.

  • Akıl Hastalığı

Akıl hastalarının evlenmesi, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla kanıtlandığı takdirde mümkün olur. İşbu husus kanıtlanamazsa yapılan evlilik geçersiz olur.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2020/4574 Karar Numarası: 2020/5067 Karar Tarihi: 22.10.2020

Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK. m. 145/2-3). Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı sonradan iyileşen eşe aittir (TMK. m. 147/2). 11/10/2013 tarihli raporda “Hastalığın remisyonda” olduğu ifade edildiğine göre, davalının ayırt etme gücünü sonradan kazanmış veya akıl hastalığının iyileşme sürecinde olması ihtimal dahilindedir. İyileşme veya ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde de, Türk Medeni Kanunu’nun 147/2. maddesi hükmüne göre, dava hakkı ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşene ait olacaktır. Türk Medeni Kanunu’nun 145/2. maddesindeki sebeple evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun bulunması halinin her türlü şüpheden uzak sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekir. Mahkemece, tarafların evlenme tarihinde davalı kadının fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılan araştırmanın yeterli olmadığı da gözetildiğinde, davalı kadının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurunuma sevk edilerek Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi; davalı iyileşmiş ise, Türk Medeni Kanunu’nun 147/2. maddesi hükmü de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.”

b- Geçici Evlenme Engelleri

  • Bekleme Süresi

Erkeklerin boşandıktan sonra tekrar evlenmek için beklemelerine gerek yoktur. İstedikleri her zaman tekrardan evlenebilirler. Kadınlar için ise durum farklıdır. Kadınlar boşandıktan sonra üçyüz gün geçmeden evlenemez. Bu süreye iddet müddeti denir. Bu süre hakim kararıyla kaldırılabilmektedir. Bu sürenin amacı kadının daha önceki evliliğinden kaynaklı bir gebeliği olma ihtimali ve soybağına ilişkin problemlerin yaşanmamasının sağlanmasıdır.

Bekleme süresi yani iddet müddeti TMK madde 132/I’de şu şekilde düzenlenmiştir;“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.”

  • Bulaşıcı Hastalık

Evlenecek kişiler evlenmeden önce tıbbi muayene olurlar. Evlenmeye engel olan bazı hastalıklar bulunmaktadır. Bu hastalıklar Umumi Hıfzısıhha Kanunun 123. ve 124. maddelerinde bulunmaktadır. Bunlar; frengi belsoğukluğu ve yumuşak şankr gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve cüzzamdır. Bu hastalıklara sahip olanların evlenmesi mümkün değildir. Bu hastalıkların geçtiğine dair rapor alınması halinde engel ortadan kalkacaktır. Verem hastalığında ise nikah altı ay ertelenir, kişi bu süre sonunda iyileşmezse süre 6 ay daha uzatılır. AIDS ve HIV pozitif bireyler için evlenmeye engel hukuki bir durum yoktur.

B. Evlenmenin Şekli Şartları

a. Evlenme Başvurusunda Bulunma

Birbiriyle evlenecek kişiler, içlerinden birinin oturduğu yerin evlendirme memurluğuna birlikte başvuruda bulunurlar. Yerleşim yeri köy olan ya da yabancı bir kişi ile evlenecek Türk vatandaşı, yerleşim yerinin belediye evlendirme memurluklarına ya da yine yerleşim yerinin nüfus müdürlüğüne başvurabilirler. Bu başvuru yazılı olabileceği gibi sözlü şekilde de yapılabilir.

Başvuru İçin Gerekli Belgeler:

  • Evlenecek kişilerin nüfus cüzdanı ve nüfus kayıt örneği
  • Önceden evlilik geçirmiş kişiler söz konusu ise önceki evliliklerinin sona erdiğine ilişkin belge
  • Evlenecek kişilerden biri küçük veya kısıtlı ise yasal temsilcisinin imzası bulunan yazılı izin belgesi
  • Tarafların evlenmeye engel hastalığının bulunmadığına dair sağlık raporu

b. Başvurunun incelenmesi

Evlendirme memuru; başvuruyu ve belgeleri inceler, eksiklik halinde eksikliği tamamlar ya da tamamlatır. Evlenmeye yasal bir engel çıkması halinde evlendirme memuru başvuruyu reddeder.

c.  Evlenme İzin Belgesi

Yapılan inceleme sonucunda hiçbir eksikliğin olmadığına kanaat getirilen çiftler istekleri doğrultusunda evlenme izin belgesi alabilmektedir. Evlenme izin belgesi ile çiftler yurt içinde ya da yurt dışında herhangi bir araştırmaya gerek olmaksızın evlenebilmektedir. Evlenme izin belgesinin geçerlilik süresi ise 6 aydır.

d. Evlenmeye İtiraz

Evlenmeye itiraz Evlendirme Yönetmeliği madde 24-25’te düzenlenmiş olup evlenme dosyası hazırlanmaya başladığı andan itibaren evlenme gününden önceki günün mesai saati bitimine kadar tarafların evlenmeye ehil olmadıkları, aralarında evlenme engeli bulunduğu ileri sürerek evlenmenin yapılmasına itiraz edebilirler. İşbu itiraz yazılı olmalıdır. Bunun yanı sıra bilinenin aksine evlenme gününde yapılan itirazlar kabul edilmez.

Cumhuriyet savcıları da mutlak butlan sebeplerinin varlığı halinde evlenme yapılıncaya kadar evlenmeye itiraz edebilmektedir.

e. Başvurunun Reddine İtiraz

Evlenmeye yasal bir engel çıkması halinde evlendirme memurunun başvuruyu reddetme hakkı vardır. Taraflardan her biri evlendirme memurunun ret kararına karşı mahkemeye başvuruda bulunabilir. İtiraz incelenir ve kesin olarak karar verilir.

İşbu itirazda yetkili ve görevli mahkeme, ret kararını veren evlenme dairesinin bulunduğu yer aile mahkemesidir.

Evlenme Nasıl Gerçekleşir?

Evlenme, evlendirme dairesinde ya da uygun görülecek başka bir yerde; evlendirme memurunun ve 18 yaşından büyük, ayırt etme gücüne sahip iki tanık eşliğinde açık olarak yapılır.

Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine evlenmek isteyip istemediklerini sormakla yükümlüdür. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevapları ile gerçekleşmiş olur. Evlendirme memurunun da evliliği ilanından sonra aile cüzdanı verilir.

Evlendirme memuru; belediye bulunan yerlerde belediye başkanı ya da bu işle görevlendirilen bir memur, köylerde ise muhtardır.

Evlenme esnasında eşlerden birinin iradesini açıkça belirtmesini engelleyici bir ruh hali var ve bu durum açıkça anlaşılıyorsa evlendirme memuru bu durumu bildirerek evlenmeyi erteleyebilir.

Dini Nikah İle Evlenme Geçerli Midir?

Hukuki olarak geçerli olan tek evlilik resmi nikahla gerçekleşen evliliktir. İslam’da, evlenmek için dini nikah gereklidir. Resmi nikahtan sonra kıyılan dini nikah Türk hukuk kuralları bakımından bir sakınca teşkil etmez fakat resmi nikah olmadan kıyılan dini nikahın hukuki hiçbir anlamı olmayacaktır ve taraflar buna dayanarak hiçbir hukuki yola başvuramayacaktır.

Resmi nikah olmadan dini nikah kıymayı engellemek için aralarında resmi evlenme olmadan, evlenmenin dinsel törenini yapan din görevlileri hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası Türk Ceza Kanunumuzda düzenlenmiştir.

Av. Ahmet EKİN & Av. Melike ERGÜN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu