Ceza Usul Hukuku

Ceza Muhakemesinde Tanık Sıfatı

Tanık, ceza yargılamasının tarafı olmayan, olay hakkında beş duyu organı ile öğrendiği bilgileri duruşmada hâkim önünde anlatan kişidir.

Tanık, genellikle iddia makamı veya savunma makamı tarafından iddia veya savunmalarına dayanak teşkil etmek veya delil olması için mahkemeye getirildikleri için ister istemez taraf sayılabilirler. Tanığın beyanlarının doğru olması gerekir. TCK bağlamında gerçeğe aykırı beyan veren tanığın cezai sorumluluğu vardır.

Duruşmada herkes tanık olabilir. Ancak bazı sıfatlar tanıklık ile bağdaşmaz. Örneğin sanık aynı zamanda tanık olamaz. Yine iştirak halinde işlenen suçlarda sanıklar birbirleri için tanık olamaz. Yine savcı ve hâkimin de tanık olması mümkün değildir. Ek olarak müdahil de davanın tarafı olduğundan tanık sıfatına sahip olamaz. Ancak CMK madde 236’da mağdurun dinlenilmesinde tanıklık usulü uygulanacağı düzenlenmiştir.

Müdafi için bir engel olmamakla beraber daha önce belirtildiği gibi müdafinin aynı duruşmada tanıklık yapması etik açıdan tartışmalıdır.

Tanığın Hazır Bulunması

Bir ülkenin yargı organına tabi olan herkes, tanıklık yapmak için yetkili makam önünde hazır bulunmak zorundadır.

Tanıklık yapacak kişiye çağrı kâğıdı çıkarılır, kâğıtta gelmese zorla getirileceği kendisine ihtar olunur.

Usulüne uygun olarak çağrılmasına rağmen mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı verilebilecektir.

Tanığın Beyanda Bulunması

Tanıklık bir kamu ödevi olduğundan tanık, beyanda bulunmak zorundadır. Ek olarak tanığın beyanları doğru olmak zorundadır. Gerçeğe aykırı beyanda bulunan tanık, yalancı tanıklık suçunu işlemiş olacaktır.

Tanıklık etmede her ne kadar mecburiyet varsa da bu kuralın bir istisnası tanıklıktan çekinme hakkına sahip olmaktır.

Şahsi Sebeplerle Tanıklıktan Çekinebilenler

Ceza Muhakemesi Kanunu madde 45’te şahsi sebeplerle tanıklıktan çekinme düzenlenmiştir. Bu maddeye göre sanık ile yakın akrabalık bağı olan kimseler tanıklık yapmak zorunda değildir.

Sanık ile olan akrabalık bağları sebebiyle bu kişiler gerçeğe aykırı beyan verebilirler. Burada amaç bu kişileri yalancı tanıklık suçunu işlemekten korumaktır. Diğer çekinme sebepleri ise; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve akıl zayıflığıdır.

Meslekleri Sebebiyle Sınırlı Olarak Çekilebilecekler

CMK madde 46’da bazı meslek grupları için tanıklıktan çekinme hakkı tanınmıştır. Bu maddeye göre avukatlar, stajyerleri ve yardımcıları, çeşitli görevlerdeki tıp mensupları, mübaşir ve noterler, maddede yazılan sebeplerin gerçekleşmesi şartıyla tanıklıktan çekinebilirler.

Genel sebep ise meslekleri sebebiyle öğrendikleri bilgilerdir.

Bazı Sorulara Cevap Vermekten İmtina Edebilenler

Tanık, kendisi veya yakını hakkında kovuşturma yapılmasına sebep olacak sorulara cevap vermekten kaçınabilir. Bu kimselere böyle bir hakka sahip oldukları önceden hatırlatılır.

Bazı Sorulara Cevap Vermekten İmtina Edebilenler

Tanığın Yemin Etmesi

Bazı durumlar istisna olmak üzere, tanık beyanlarına yemin ederek başlar. Yemin olmadan tanıklık yapılamaz. Yemin mecburiyetinin birtakım istisnaları vardır.

Yemin Yasağı Uygulanan Tanıklar

CMK madde 50’ye göre bazı kişilere yemin verdirilmez. Bu kişiler; Dinlenme sırasında onbeş yaşını doldurmamış olanlar, ayırt etme gücüne sahip olmamaları nedeniyle yeminin niteliği ve önemini kavrayamayanlar, Soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar yemin verilmeden dinlenir.

Yeminden Çekinme Hakkı Olan Kimseler

CMK madde 51’e göre tanıklıktan çekinme hakkı olan kimselere yemin ettirilmesi hâkimin takdirine bağlıdır. Ancak tanığın yeminden çekinme hakkı vardır. Bu hakkın kendisine hatırlatılması gerekir.

Tanıklık ve Yeminden Sebepsiz Çekinme

CMK madde 60’da tanıklık ve yeminden sebepsiz çekinme düzenlenmiştir. Maddeye göre; Yasal bir sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve her hâlde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir.

Kişi, tanıklığa ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde, derhâl serbest bırakılır.

Tanığın Dinlenilmesi İşlemi

Tanığın dinlenilmesi ilk yapılacak işlem, kimlik tespitidir. Her tanık ayrı ayrı dinlenilir. Tanıklar dinlenilirken diğer tanıklar salonun dışında bekletilir. Eğer tanık ifadeleri arasında çelişki varsa yüzleştirme yapılması gerekir.

Tanığın yemini beyanda bulunmadan önce alınır. Yemin esnasında herkes ayağa kalkar. Yemin, “bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim.” Şeklinde yapılır. Birden fazla kez dinlenen tanıklar için bir kez yemin ettirilmesi yeterlidir.

Tanığın Hakları

Tanıklık yapacak kişinin birtakım hakları vardır. Tanık, yapmış olduğu iş için masraflarının karşılığı olarak tazminat isteyebilir. Ancak bu cüzi bir miktardır.

Tanık, saldırılardan korunma ve güvence içerisinde görev yapma hakkında sahiptir. Özellikle örgütlü suçlarda bu durum çok önemlidir. Bu sebeple tanık koruma programları geliştirilmiştir.

Ceza Avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu