Ceza Usul Hukuku

Ceza Muhakemesinde Müdafi Sıfatı

Müdafi, ceza yargılamasında sanığın savunmasını yapan kişidir. Müdafi olmanın şartı avukat olmaktır. Her avukat, müdafi olamaz.

Yargılamada müdafi olmak isteyen avukat, söz konusu yargılama kendi hakkında yürütüyorsa kendi kendisinin müdafii olamaz. Yine aynı işte daha önce hâkim veya savcı olarak görev yapmış olmak müdafi olmaya engeldir.

Yerleşik teamüle göre müdafi, müdafilik yaptığı davada tanıklık yapmamalıdır. Bunun önünde yasal engel yoktur. Ancak teamül gereği yapılmamalıdır.

Müdafinin Temsil Yetkisi

Müdafiin en temel yetkisi, sanığı temsil etmektir. Bu pek çok alt yetkiyi altında barındırır. Sanığı temsilen savunma yapma, sanığı temsilen dosya inceleme, işlemlerin kendisine bildirilmesini isteme yetkisine sahiptir.

Müdafinin Dosya İnceleme Yetkisi

Ceza Muhakemesi Kanunu madde 153’e göre, “Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir.

Müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilir.” Ancak bu sınırlı bir yasaklamadır. İfade ve sorgu tutanakları, bilirkişi mütalaaları, yer gösterme ve keşif tutanakları gibi bazı belge ve tutanaklar müdafinin incelemesine açık tutulmak zorundadır. Bunlara kısıtlama getirilemez.

Bu durum 3. Fıkradan anlaşılmaktadır. Bu fıkraya göre, “Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.”

İddianamenin kabulünden sonra ise bütün belge ve delilleri inceleyebilir. Belgelerden örnek alabilir. Çünkü iddianamenin kabulünden sonra aleniyet ilkesi gündeme gelir.

Bu belgelerden örnek alabilmek için müdafi olmak yeterlidir. Kişiden vekâletname istemek hukuka aykırıdır.

Müdafinin İşlemlerin Bildirilmesini İsteme Yetkisi

Ceza yargılamasında müdafi veya vekilin yer aldığı durumlarda, yapılan tüm işlemler müdafi veya vekile bildirilir.

Müdafinin görevini gereği gibi yerine getirebilmesi ve müdafiliğini üstlendiği kişiyi gereği gibi savunması için yapılacak tebligatlar müdafiye de yapılmalıdır.

Müdafinin Hazır Bulunma Yetkisi

Müdafi sanık hazır olmasa bile, her şekilde sanığı temsilen duruşmaya iştirak edebilir.

Müdafinin Yakalanan ve Tutuklananla Görüşme Hakkı

Ceza Muhakemesi Kanunu madde 149/3’e göre, “Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz.” Ancak terör ve uyuşturucu imal ve ticareti suçlarında gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, hâkim tarafından yirmi dört saatliğine kısıtlanabilir, bu zaman zarfında şüphelinin ifadesi alınmaz.

Yakalanan ve Tutuklananla Görüşme Hakkı

Müdafinin Kanun Yoluna Başvurma Hakkı

Müdafi, sanığın lehine olan her türlü işlemi yapabilmelidir. Bu hak ancak sanığın lehine olarak kullanılabilir.

Müdafinin Ücret İsteme Hakkı

Müdafi şüphesiz ki, yaptığı iş karşılığı belli bir ücret isteyebilir. Bu avukatlık hizmetinin gereğidir. AAÜT’den az olmamak üzere ücret isteyebilir.

Müdafinin Doğrudan Soru Sorma Yetkisi

Ceza muhakemesi hukukunun amacının maddi gerçeğe ulaşmak olduğu göz önüne alındığında tarafların birbirine soru sorabilme hakkının önemi anlaşılır.

CMK madde 201. Maddesinde; “Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Sanık ve katılan da mahkeme başkanı veya hâkim aracılığı ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir.”

Avukat bu hakkını serbestçe kullanabilmelidir. Dilediği soruyu sorması gerekir. Ancak yargılamayı uzatmak maksadıyla alakasız sorular da sorulmamalıdır.

Müdafinin Aldığı İşi Sonuna Kadar Götürme Görevi

Müdafiye yüklenen bu ödev Avukatlık Kanunu madde 171’den doğmaktadır. Müdafi aldığı işi sonuna kadar takip etmelidir. Ancak geçerli sebebi varsa görevinden çekilmesi mümkündür.

Bu durumda görev hemen sona ermez. Avukatlık Kanunu’na göre müdafinin göre on beş gün daha devam eder. Bu da yeni müdafi tayin edilmesi, kendisinin dosyayı inceleyip hâkim olması için düzenlenmiştir.

Müdafinin Sır Saklama Ödevi

Sır saklama ödevi, müdafiye yüklenen önemli ödevlerden bir tanesidir. Müdafi savunduğu kişi ile ilgili vakıf olduğu sırları açıklayamaz. Hal böyle olunca CMK madde 46 belli meslekler için tanıklıktan çekinme hakkı tanımıştır. 49. Maddenin atıf yaptığı 46. Maddeye göre, “Meslekleri ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinebilecekler ile çekinme konu ve koşulları şunlardır:

  • Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler.

Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan kişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez.” Burada sır sahibi muvafakat verse de müdafi sırrı açıklamaktan çekinebilir.

Zorunlu Müdafilik Görevi

Zorunlu Müdafilik, “müdafisiz sanık olmaz” ilkesi çerçevesinde, kişilerin talebi olmaksızın kendisine müdafi tayin edilmesidir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun bazı yerlerinde zorunlu müdafilik düzenlenmiştir. Örnek olarak CMK madde 150’de,

  • Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
  • Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
  • Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.

Yine seri muhakeme usulü ve tutuklama yargılamalarında da mutlaka müdafi eşliğinde yapılmalıdır.

Ceza Avukatı, tarafların hak kayıplarının önüne geçilebilmesi amacıyla gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir ceza yargılamasının tarafı olmanız halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek ceza hukuku alanında tecrübeli avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Muzaffer TAŞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu