Ceza Usul Hukuku

Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakılması Kararının İptali

Anayasa Mahkemesi; Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz yoluna başvurusu üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 5 ila 14. fıkralarında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumuna ilişkin tüm hükümlerin tümünün oyçokluğu ile iptaline karar vermiştir.

HAGB Nedir?

Türk Ceza ve Ceza Usul Hukuku’nda yapılan değişiklikle yürürlüğe giren HAGB düzenlemesi, 2 yıl veya daha az hapis cezası ya da adli para cezası öngörülen suçlarda, yargılama sonucunda verilecek mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının belirli koşullara bağlı olarak 5 yıllığına ertelenmesi ve bu koşulların gerçekleşmesinin ardından, davanın düşürülmesi anlamına geliyor.

Verilen ceza hükmü, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına çevrildiğinde sanığın 5 yıl boyunca kasıtlı bir suç işlememesi gerekmektedir. Bu süre boyunca sanık şartları yerine getirirse, sanık hakkında açılmış kamu davasının düşürülmesine karar veriliyor ve sanık ceza almamış oluyor.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Hükmünün İptalinin Sonuçları

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü 01 Ağustos 2023 Tarihi itibariyle iptal edilmiş olup, Anayasanın 153. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanunun (3) numaralı fıkrası gereğince, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine oybirliği ile karar verilmiştir.

İptallerin 1 Ağustos 2024 tarihinden yürürlüğe gireceğini, böylelikle HAGB ile bilinen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının müessese olarak yürürlükten kalkacağını, 1 Ağustos 2024 tarihine kadar ise iptal edilen hükümlerin yürürlükte kalacağı ve uygulamasına devam edileceğini bildiriyoruz.

Anayasa Mahkemesi Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz başvurusu üzerine konuyu derinlemesine incelemiş ve başvuruda HAGB kararı verilmesinin mağdurlar açısından yeterli giderim sağlanmadığı, kötü muamele iddiaları kapsamındaki davalarda uygulanması halinde sanığın infaz edilebilir bir ceza almadığı , verilen kararların caydırıcı olmadığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma açısından yeteri kadar edimini sağlamadığı ve bu sebepten Anayasanın 17. maddesine aykırılık taşıdığından hükmün iptaline karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin HAGB hükümlerinin iptaline dair kararında gerekçelerinden en önemli sebeplerinden biri olarak sanığa HAGB’yi kabul edip etmediğine dair muvafakatinin sorulduğu an” olarak gösterilmiştir. Anayasa Mahkemesi gerekçesinde; yargılamanın başında sanığın HAGB’ye yönelik muvafakatinin sorulması, sanığın temel hak ve özgürlükler konusunda duruşmanın başında haksız bir baskı oluşturacağını nitelendirmiştir. Anayasa Mahkemesi gerekçesinde kanunun lafzına değil , hakimlerin uygulamasında hatalar olduğu ve bu yönden iptal kararı verildiğini ifade etmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin HAGB hükümlerinin iptaline karar vermesi, istinaf mahkemelerinin yükünü tekrardan ağırlaştıracaktır. HAGB hükümleri uygulamada, sanık tarafından kabul edildiğinde ve sanık hakkında yerel mahkeme tarafından HAGB hükümleri verildiğinde istinaf  yolu kapanıyordu.

Anayasa Mahkemesi HAGB hükümleri sebebiyle, muvafakat ile istinaf yolu hakkından vazgeçildiğinden HAGB hükümlerinin uygulamadan kaldırılmasını gerekçe olarak göstermiştir. Anayasa Mahkemesi gerekçede “ Mevcut durumda sanığın HAGB’yi kabule ilişkin irade beyanının ne zaman sorulacağı konusunda yasal bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle, sanığa hakkında HAGB kararı verilmesini isteyip istemediğinin yargılamanın sona ermesinden önce sorulması mümkündür. Bu durum ise henüz hakkında kurulmuş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan sanığı mahkûmiyet tehdidinin varlığı karşısında savunmasız duruma sokmakta ve henüz doğmamış olan istinaf kanun yoluna başvuru hakkından peşinen feragat etmeye zorlamaktadır.”

Anayasa Mahkemesi, işkenceye ve kötü muameleye karşı devletin pozitif yükümlülüklerinin var olduğunu, kamu görevlilerine işkence ve kötü muamele suçlarında HAGB kararı verilmesinin pozitif yükümlülüğe aykırı olduğu gerekçesiyle HAGB hükmünün uygulamadan kaldırılmasını gerekçe olarak göstermiştir. Kamu görevlilerinin işkence veya kötü muameleyle suçlandığı durumlarda fiili olarak cezasız bırakılmasının “hoş görülemeyeceğini” belirten Anayasa Mahkemesi, bu tip durumlarda HAGB’nin uygulanmayacağına dair yasal düzenlemenin bulunmamasının sorun teşkil ettiğini gerekçesinde belirtmiştir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Av. Barış HARMAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu