Genel Hukuki Bilgiler

Saklama Sözleşmesi Nedir?

Saklama sözleşmesi, saklama borcu doğuran sözleşmeler arasında yer alır. Saklama borcu doğuran sözleşmeler TBK m. 561-580 arasında düzenlenmiştir.

Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatan tarafından verilen şeyi kabul ve onu güvenli bir yerde saklatan yararına saklayıp korumak ve sözleşme sonunda saklatana geri vermekle yükümlü olduğu bir sözleşmedir.

Taşınır bir şeyi saklamak üzere karşı tarafa bırakan kimseye, saklatan; kendisine bu şey bırakılan kimseye de “saklayan” denir.

Saklama Sözleşmesinin Nitelikleri Nelerdir?

Sakla sözleşmesinin nitelikleri aşağıda sayılmıştır:

İki Tarafa Borç Yükleyen Bir Sözleşmedir

Saklama sözleşmesi, iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Ancak, TBK. m. 561 ‘e göre bu sözleşme, ilke olarak eksik iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Zira, sözü geçen maddenin 2. fıkrasına göre ancak, “Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret ödeyebilir.”

Saklayan bir ücret ödeme durumunda kaldığı takdirde saklama sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme haline gelir. Dolayısıyla, saklama sözleşmesi, ivazsız ise eksik iki tarafa; ivazlı ise tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğindedir.

İvazsız Bir Sözleşmedir

Saklama sözleşmesi, ilke olarak ivazsız bir sözleşmedir.

TBK’da ödenecek ivaz, sözleşmenin esaslı unsuru olarak kabul edilmemiştir, Kanun koyucu bu sözleşmenin saklayan için bir gelir getirmediği karinesinden hareket etmiştir. Bununla birlikte taraflar, isterlerse bu sözleşmeyi ücret karşılığında yapabilirler. Bu takdirde saklama sözleşmesi ivazlı bir sözleşme olur.

Rızai Bir Sözleşmedir

Saklama sözleşmesi, rızai bir sözleşmedir. Dolayısıyla, sözleşmenin kurulması için saklayanın saklanan şeyi teslim alması şart değildir. Saklatamn saklananı teslim etmesi, saklayanın da bu şeyi teslim alması borcun ifası aşamasında gereklidir.

Sürekli Bir Sözleşmedir

Saklama sözleşmesi sürekli bir sözleşmedir. Özellikle saklayan, saklanan şeyi sözleşme süresince devamlı olarak saklamak zorundadır.

Saklama Sözleşmesinin Unsurları Nelerdir?

Saklama sözleşmesinin belirgin dört unsuru vardır. Söz konusu unsurlar aşağıda sayılmıştır:

Taşınır Mal Unsuru

Saklama sözleşmesinin konusu taşınır bir maldır. Taşınır malın tanımı, TMK m. 686‘da düzenlenmiştir.

Taşınmaz mallar, alacaklar, haklar ve gayri maddi mallar bu sözleşmeye konu olamazlar. Kapalı bir yerde tutulması mümkün olmayan doğal güçlerin de saklanan mal olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

Saklama konusu taşınır, misli bir mal olabileceği gibi misli olmayan bir mal da olabilir.

Güvenli Bir Yerde Saklama Unsuru

Saklama sözleşmesinin en önemli unsuru, saklayanın taşınır malı güvenli bir yerde saklama borcudur. Kanun burada saklayana herhangi bir saklama borcu değil, nitelikli bir saklama borcu yüklemiş bulunmaktadır.

Saklayan sözleşme konusu şeyi güvenli bir yerde saklamak zorundadır. Saklayanın saklama borcu, bırakılan şeyi sözleşme sonunda iyi bir durumda geri verebilecek tarzda kabul edip güvenli bir yerde koruma altına almak için gerekli her türlü önlemi almasını gerektirmektedir.

Güvenli Bir Yerde Saklama Unsuru

Geri Verme Unsuru

Saklayan, sözleşme konusu şeyi geri verme borcu altına girmelidir.

Saklatan saklananın geri verilmesini isteme hakkından önceden feragat edemez. Böyle bir feragat saklama sözleşmesinin en önemli ve zorunlu unsurlarından birini ortadan kaldıracağı için artık saklama sözleşmesinden söz etmek mümkün olmaz.

Tarafların Anlaşması Unsuru

Tarafların karşılıklı irade beyanları birbirine uygun olduğu takdirde, anlaşma unsuru gerçekleşmiş, saklama sözleşmesi de kurulmuş olur. Tarafların irade beyanları açık olabileceği gibi, örtülü de olabilir. Bu bağlamda sözleşmenin iradeyi gösteren bir davranışla kurulması da mümkündür.

Saklatan gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Saklatanın bıraktığı şeyin maliki olması şart değildir. İntifa hakkı sahibi veya vekil de saklatan sıfatıyla saklama sözleşmesinin tarafı olabilir.

Saklayanın Borçları Nelerdir?

Saklayanın borçları aşağıda sayılmıştır:

Koruma Borcu

Saklayanın en önemli borcu, sözleşme konusu şeyi kabul etme ve güvenli bir yerde koruma altına alma borcudur.

Saklama borcu, teslim alınan şeyin yok olmasını, bozulmasını, kaybolmasını önlemek amacıyla bu şeyin niteliğinin ve şartların gerektirdiği her türlü önlemin alınmasını içerir.

Alınacak aktif tedbirlerin önem ve kapsamı, bırakılan taşınırın niteliğine, durum ve şartlara ve taraflar arasında yapılmış olan sözleşmeye bağlıdır. Saklayan, her şeyden önce bırakılan şeyi güvenli bir yerde saklamak, korumak, zorundadır.

Kullanmama Borcu

TBK m. 563/I’e göre saklayan, saklatanın izni olmadıkça. saklananı kullanamaz. Kullanma iznini, saklatan, o şeyin maliki olmasa bile verebilir.

Saklatanın şeyin maliki olmadığı hallerde asıl malik de, malik sıfatıyla şey üzerinde tasarruf hakkına sahip olduğu için saklayana kullanma izni verebilir. Kullanma izni, bir irade beyanıyla verilir. Bu beyan açık olabileceği gibi, örtülü de olabilir.

Saklayan, şeyi saklatanın iznini almadan kullanmış ve şey, umulmayan bir olay sonucunda yok olmuş, hasara uğramış ya da bozulmuşsa, saklayan bu durumdan da sorumludur. Ancak, saklayan şeyi kullanmamış olsaydı bile, bu zararın yine doğacağını ispat ederse, sorumluluktan kurtulur.

Geri Verme Borcu

Saklayanın diğer borcu, saklanılan taşının geri verme borcudur. Geri verme borcu, saklama sözleşmesinin karakteristik esaslı unsurlarından birini oluşturmaktadır.

Saklayan, şeyi malik olmasa bile saklatana geri vermek zorundadır. Gerçekten, TBK m. 568’e göre, üçüncü bir kişi saklanan üzerinde aynı bir hak iddiasında bulunsa bile, saklanan haczedilmedikçe veya saklayana karşı istihkak davası açılmış olmadıkça saklayan, şeyi saklatana geri vermekle yükümlüdür.

Saklanan şey, korunması gereken yerde geri verilir. Geri verme giderleri ve hasarı saklatana aittir.

Geri verme borcu, aksine bir hüküm yoksa, sözleşme sona erer ermez derhal yerine getirilmelidir. Bununla birlikte, şeyi geri vermesi için bu şeyin ve işin niteliğinin gerekli kıldığı bir süre varsa, bunu saklayana vermek gerekir. Saklayan, ayrıca saklatanın ödemekle yükümlü olduğu ifa masraflarını ödememişse, saklanan üzerinde hapis hakkını da kullanabilir.

Saklatanın Borçları Nelerdir?

Saklatanın borçları aşağıda sayılmıştır:

Masrafları Ödeme Borcu

Saklatan, saklayanın sözleşmeyle üstlendiği borçların yerine getirilmesiyle bağlantılı tüm giderleri ödemekle yükümlüdür.

Zararı Tazmin Borcu

Saklatan, kendi kusurundan ileri gelmediğini ispat etmedikçe, saklanan şeyin saklayana verdiği zararları gidermek zorundadır. Saklatanın kusuru, saklanan şeyde gizli zarar tehlikelerinden ibaret olabilir.,

İvazlı Sakalama Sözleşmesinde Ücret Ödeme Borcu

Sözleşmede açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar bunu gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir.

Saklama Sözleşmesinin Sona Ermesi

Saklama sözleşmesi belirli bir süre için yapılmış olsa bile, saklatan tek taraflı bir irade beyanıyla sözleşmeyi her zaman sona erdirip, saklanan şeyi, meydana gelen artışlarla birlikte geri isteyebilir. Saklayan süreyi göz önünde tutarak bazı giderler yapmışsa, saklatanın bunları ödemesi gerekir.

Saklama sözleşmesi belirsiz bir süre için yapılmışsa, saklatan şeyin geri verilmesini her zaman isteyebileceği gibi, saklayan da saklananı her zaman geri verebilir. Taraflardan her birine tek taraflı bir irade beyanıyla sözleşmeyi feshederek sona erdirme hakkı tanımış bulunmaktadır.

Ekin Hukuk Bürosu olarak uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu