Hileli İflas Suçu ve Cezası (İİK m. 311)
Hileli iflas, bir tacirin iflasa konu davranışları iflas etme kastıyla ve isteğiyle yerine getirmesi durumunu ifade eder.
Hileli iflas suçunun unsurları aşağıda sayılmıştır:
- Tacirin malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflar yapması.
- İflasa karar verilmiş olması (Ticaret Mahkemesi tarafından gerçek veya tüzel kişi tacir hakkında iflas kararı verilmesi).
Bu suç, ekonomik hayatta hukuka aykırılıkları düzenleyerek ceza hukuku yoluyla müdahalede bulunan bir suç tipidir. Hileli iflasın cezası, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine göre belirlenir.
Hileli İflas Suçunun Şartları Nelerdir?
Tacir hakkında iflas kararı verilmiş ve kesinleşmiş olmalıdır.
- Hileli iflas suçunun oluşması için aşağıda sayılan unsurlardan birinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
- Alacakların müşterek rehin kapsamında olan malların bir kısmını veya tamamını kaçırmak, gizlemek veya tahrip etmek,
- Alacaklıların zararına olacak şekilde gerçeğe aykırı bir şekilde makbuz vermek veya yazı ile borç ikrar etmek,
- Müflis tarafından muvazaalı satış, işlem veya bağışlamalar yapılması,
- Müflis tarafından evlenme zamanında getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanıtılması ve karısının da bu işlemi kocasının alacaklılarına karşı kullanması,
- Müflis tarafından gerçeğe aykırı borç ikrar etmek yalnızca muvazaalı işlemler yapmak suretiyle alacaklıları zarara uğratmak,
- Müflis tarafından malların israf edilmesi,
- Konkordato işlemi dışında alacaklıya özel menfaatler temin etmek,
- Gerçeğe aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini gerçekte olduğundan fazla veya eksik gösterme unsurlarından birinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunu madde 161’de sayılan unsurlar ise aşağıda sayılmıştır:
- Alacaklıların alacaklarının teminatı olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
- Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla ticari defterlerin, belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
- Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
- Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço düzenlenmesi ile aktifin olduğundan az gösterilmesi unsurlarından bir tanesinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Hileli iflas halleri: Madde 311 – (Değişik: 18/2/1965-538/129 md.) İflasından evvel veya sonra alacaklılarını zarara sokmak kasdiyle ve hususiyle aşağıdaki suretlerle hileli muamelelerde bulunan kimse hileli müflis sayılır ve Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılır: 1. Alacaklıların müşterek rehini makamında olan mallarını tamamen veya kısmen kaçırır, gizler veya tahrip ederse; 2. Alacaklıların zararına olarak hakikate aykırı makbuzlar verir veya yazı ile borç ikrar ederse; 3. Muvazaalı satışlar, muameleler yahut bağışlamalar yaparsa; 4. Evlenme mukavelesinde hakikaten getirilmemiş bir çeyizi getirilmiş gibi tanır ve karı da bu mukaveleyi kocasının alacaklılarına karşı istimale kalkışırsa; 5. Hakikate aykırı borç ikrar etmek yahut muvazaalı muameleler ve mukaveleler yapmak suretiyle alacaklılarını zarara sokarsa; 6. Borcu mevcudu ile alacağından ziyade olduğunu bildiği halde ehemmiyetli kıymeti haiz ticari mallarını yahut fabrikasının mahsullerini hem satış gününün piyasasından hem de malolduğu veya satın alındığı kıymetten pek aşağı bir fiyatla satmak suretiyle mevcudunu israf ederse; 7. Konkordato mukavelesi haricinde alacaklıya hususi menfaatler temin ederse; 8. Hakikate aykırı muhasebe ve sahte bilançolarla aktifini hakikatte olduğundan fazla veya noksan gösterirse. (Değişik: 6/6/1985-3222/38 md.) Bir numaralı bentte yazılı malların kıymetine göre Türk Ceza Kanunu’nun 522’nci maddesi tatbik olunur. Bir numaralı bentte yazılı suçları yapanlar müflisin evi halkından kimseler ise müflis gibi cezalandırılırlar. Türk Ceza Kanunu’nun iştirak hükümleri dışında kalsa dahi, müflisin aktifini azaltmak maksadiyle ona ait taşınır ve taşınmaz malları kısmen veya tamamen saklıyan veya kaçıran ve muvaza ile temellük eden veya bu hususlarda yataklık veya tavassut eden veya iflas masasına müracaat ile kısmen veya tamamen asılsız alacaklarını kaydettiren veya müflisin tediye kabiliyetini azaltmak maksadiyle kendi adına veya müstear adla ticari faaliyetlere girişen kimseler hakkında dahi aynı cezalar uygulanır. |
Hileli iflâs Madde 161- (1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için; a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması, b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi, c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi, d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi, gerekir. |
Hileli İflas Suçu ile Korunan Hukuki Değer
Hileli iflas suçu ile korunan hukuki değer, öncelikle ticari ve ekonomik hayata hakim olan güven ve alacaklıların malvarlığıdır.
Hileli İflas Suçunda Fail
Suçun faili; iflasa tabi olup hakkında iflas kararı verilmiş kişi/kişilerdir.
İcra İflas Kanunu m. 331’de asli fail olarak sayılacak kişilerden de bahsedilmiştir. Bu kişiler:
- Müflis olan kimsenin aktifini azaltmak kastıyla taşınır/taşınmaz malları saklayan, kaçıran, muvazaalı işlem ile alan veya bu hususlarda yardım eden kişi,
- İflas masasına müracaatta bulunarak asılsız alacak kaydettiren kişi,
- Müflisin ödeme gücünü azaltmak amacıyla müstear ad ile ticari faaliyete giren kişilerdir.
Müflisin ev halkından kimseler de İcra İflas Kanunu m.331’de sayılan eylemleri gerçekleştirdiğinde iflasa tabi olmasalar dahi müflis gibi cezalandırılacaktır.
Hileli İflas Suçunda Mağdur
Suçun mağduru; öncelikle kamudur.
Kamunun yanında; müflisin hileli hareketleri ile zarar görmüş olan alacaklı/alacaklılar da mağdur konumunda olabilmektedir.
Hileli İflas Suçunun Konusu
Suçun konusu, iflas kararı öncesi veya sonrasında yapılan hileli tasarruflara konu olan malvarlığı, iflasa tabi gerçek ya da tüzelkişinin aktifi ve pasifidir.
Hileli İflas Suçunda Fiil
Hileli iflasın varlığı için;
- Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
- Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
- Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı hâlde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
- Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi, gerekir.
Netice
Gerek hileli gerekse taksirli iflas suçu, sırf hareket suçudur. Hileli iflas suçunun işlenmiş sayılması için alacaklıların zarar görmüş olması gerekmez.
Hileli İflas Suçunun Manevi Unsuru
Faili, neticeyi ön görmekte ve neticenin gerçekleşmesini isteyerek harekette bulunmaktadır.
Hileli iflas suçunun oluşabilmesi için; müflisin alacaklılarını zarara uğratma kastı ile hareket etmesi gerekmektedir. Bu durumda da failin özel kastının olması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hileli İflas Suçunun Özel Görünüş Şekilleri
Hileli iflas suçuna, kasten işlenebilen, tek failli bir suç olması bakımından iştirak edilebilir. Ancak bu suç özgü bir suç olması bakımından, TCK m. 40/2 gereği iflasa tabi olmayan şahısların bu suça iştiraki ancak azmettiren ya da yardım eden biçiminde olabilirler.
Suçun Takip Usulü
Hileli iflas suçu, re’sen takip edilir.
Hileli İflas Suçunun Cezası
İcra İflas Kanunu m. 331’de yer alan eylemleri gerçekleştiren fail, Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu m. 161 hileli iflas kenar başlığı ile yapılan düzenlemeye göre de suçun yaptırımı üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıdır.
Türk Ceza Kanunu m. 168’de belirlenen şartların sağlanması ile etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulacaktır. İşbu madde gereğince;
- Zararın aynen geri verme veya tazmini halinde verilecek cezanın üçte ikisine kadar indirim uygulanır.
- Kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce etkin pişmanlık gösterilmesi halinde verilecek cezanın yarısına kadar indirilir.
Hileli İflas Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme
Hileli iflas suçu; 5235 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde, ‘’Ağır Ceza Mahkemesinin Görevi’’ başlığı altında düzenlenen bir suç tipi olduğundan dolayı, bu suç işlendiği takdirde görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir. Bu sebeple iflas kararının verildiği yer suçun işlendiği yer olarak sayılmaktadır.
Sonuç
İcra ve iflas süreçleri, karmaşıklıkları ve hukuki detayları nedeniyle uzman bir avukatla çalışmanın kritik bir öneme sahip olduğu hukuki alanlardan biridir. Bu süreçlerdeki teknik detaylar, mali sonuçlar ve hukuki düzenlemeler göz önüne alındığında, profesyonel bir rehberlik olmaksızın adım atmak risklidir. Ayrıca, belge hazırlama, muhataba iletişim ve müzakere gibi aşamalarda avukatın uzmanlığı, sürecin düzenli ve etkili bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki, hukuki destek almak, güçlü bir strateji oluşturmanın ve hakların korunmasının en etkili yoludur.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ