Genel Hukuki Bilgiler

Açık Artırma Yoluyla Satış Nedir? Çeşitleri Nelerdir?

Açık artırma yoluyla satış TBK m. 274-281 arasında düzenlenmiştir.

Önceden belirlenen yer, zaman ve şartlara göre artırmaya kaılanlar arasından en yüksek bedeli öneren kimse ile yapılan satışa, artırma ile satış denir. Nitekim TBK m. 274’e göre de açık artırma yoluyla satış; yeri, zamanı ve şartları önceden belirlenerek, hazır olanlar arasından en yüksek bedeli öneren ile yapılan satıştır.

Açık artırma yoluyla satışta satıcının önerisi, niteliği itibariyle bir öneriye davet olup, artırmaya katılanların artırma önerileri ise, asıl öneriyi oluşturur. Açık artırma yoluyla satışta aksine bir şart yoksa, öneride bulunanın bağlılığı, kendisinden daha yüksek bir öneri yapılmasıyla sona erer veya daha yüksek öneri olup olmadığının sorulması üzerine böyle bir önerinin olmadığının anlaşılması halinde, önerisinin hemen kabul edilmemesiyle ortadan kalkar.

Satıcı, artırmada en yüksek bedeli öneren kimse lehine ihale yapıp yapmamakta serbesttir. Satıcının, en yüksek bedel önerisini kabul etmesiyle satış sözleşmesi kurulmuş olur.

Açık Artırma Yoluyla Satışın Çeşitleri

Açık artırma yoluyla satış, cebri artırma ve isteğe bağlı artırma olmak üzere ikiye ayrılır:

Cebri Artırma Nedir?

Cebri artırmaya, İcra ve İflas Kanunu hükümleri (m. 114 vd.; 123 vd.; 241 vd.) ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Söz konusu kanunların cebri artırmaya ilişkin hükümleri, özel hukuk nitelikli değil, kamu hukuku nitelikli hükümlerdir.

Cebri artırmada borçlunun malı, onun arzu ve iradesine bakılmaksızın devletin bu işle görevlendirdiği organlar tarafından satılır. Bu tür artırmada mal, borçlunun rızası dışında devredildiği için, artık satıştan söz etmek mümkün değildir.

Cebri artırmada mülkiyet alıcıya ihale ile geçer. TBK. m. 275/2’ye göre, “Cebri artırma yoluyla satış, artırmayı yöneten memurun en yüksek bedeli öneren kişiye ihale etmesiyle kurulmuş olur.”

Cebri artırmada zapttan ve ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanmaz.

İsteğe Bağlı Artırma Nedir?

İsteğe bağlı artırma da isteğe bağlı özel artırma ve isteğe bağlı açık artırma olmak üzere ikiye ayrılır:

İsteğe Bağlı Özel Artırma

İsteğe bağlı özel artırmaya isteyen herkez katılamaz. Artırma yalnız belirli kişiler arasında yapılır. Bu kişileri belirleme yetkisi, satıcıya aittir.

Türk Borçlar Kanununda isteğe bağlı özel artırma düzenlenmiş değildir. Bu nedenle bu tür artırmaya TBK m. 274 vd. hükümleri değil, Borçlar Kanununun sözleşmelere ve özellikle satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.

İsteğe Bağlı Açık Artırma

İsteğe bağlı açık artırmaya isteyen herkes katılabilir; artırma önceden gazete, el ilanı, radyo, televizyon gibi araçlarla topluma duyurulur. İsteğe bağlı açık artırma yoluyla satış, satıcının iradesine dayandığı için gerçek anlamda bir satıştır.

atış sözleşmesi, satılan mal ister taşınır ister taşınmaz olsun, artırmayı yönetenin en yüksek bedeli önerene ihale etmesiyle kurulmuş ve taşınırlarda teslime gerek olmaksızın mülkiyet bu anda alıcıya geçmiş olur.

İsteğe bağlı açık artırmada ihaleyi kanun veya hakim emretmiş olsa bile, ihale malik lehine yapılır.

Artırmanın İptali

TBK. m. 281 ‘e göre hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurularak ihalenin gerçekleştirilmesi sağlanmışsa her ilgili, iptal sebebini öğrendiği günden başlayarak on gün ve her halde ihale tarihini izleyen bir yıl içinde ihalenin iptalini mahkemeden isteyebilir.

Cebri artırmalar hakkındaki özel hükümler saklıdır. Artırmanın iptalinin tabi tutulduğu bu süreler, zamanaşımı değil, hak düşürücü sürelerdir. Dolayısıyla, bu sürelerin durması ve kesilmesi söz konusu olmaz.

10 günlük süre ilgilinin iptal sebebini öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar28 . Ancak, ihale gününün bu 10 günlük süreye sayılmaması gerekir. 10 günlük süre ihaleden sonraki gün işlemeye başlar.

TBK. m. 281’de öngörülen iptal hakkı, TBK m. 30 vd. ile TBK. m. 36’da düzenlenmiş bulunan yanılma veya aldatma nedeniyle iptal hakkını ortadan kaldırmaz. Yanılma ve aldatma nedeniyle iptal hakkı, 10 günlük süreye değil, TBK. m. 39’da öngörülmüş bir yıllık süreye tabidir.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu