İcra Hukuku

Haciz

Borçlu ödeme emrinin kesinleşmesine rağmen borcunu ödemezse alacaklı haciz isteyerek icra takibine devam edilmesini sağlayabilir. Talep üzerine icra dairesi borçlunun mallarını haczedip satar ve elde edilen para ile alacaklının alçağı ödenir. İcra hukuk sistemimizdeki temel prensip alacaklının para ile tatmin edilmesidir, haczedilen mallar alacaklıya devredilemez.

Haciz, kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak amacıyla talepte bulunan alacaklı lehine, borçluya ait, alacağı karşılamaya yetecek miktar ve değerdeki mal ve haklara icra dairesi tarafından hukuken el konulmasıdır.

Geçici, kesin ve ihtiyati haciz olmak üzere üç çeşit haciz vardır:

  • Kesin (icrai) haciz: İcra takibinin kesinleşmesinden sonra ve satıştan önceki aşamadır ve satış isteme imkanı verir. Kesin haciz kendi içinde tamamlama haczi ve ilave haciz olarak ikiye ayrılır.
  • Satış tutarının bütün alacakları ödemeye yetmediğini belirleyen icra müdürü, re’sen borçlunun başka mallarını haczedebilir. Buna tamamlama haczi denir.
  • Bir ya da daha fazla alacaklı için haczedilen malların, başka alacaklıların da hacze iştirak etmesiyle alacağı karşılamaya yetmemesi halinde alacaklıların istemiyle yapılan hacze ilave (ek) haciz denir. Hacze iştirak hallerinde görülür.
  • Geçici haciz: İtirazın geçici kaldırılması üzerine alacaklı geçici haciz talep edebilir. Geçici haciz kesin hacze dönüşmedikçe satış talep edilemez.
  • İhtiyati haciz: Bir çeşit geçici hukuki korumadır. Takipten önce veya sonra alacaklının istemi üzerine, kesin haciz isteme yetkisinin olmadığı bir zamanda,  mahkeme kararıyla alacaklıya borçlunun borcuna yetecek kadar malına el koyma yetkisi verilebilir. İhtiyati hacizde satış talep edilemez.

A. Haciz Talebi

Ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra takibe devam edilebilmesi için alacaklının haciz isteminde bulunması gereklidir.

Ödeme emrinde alacaklı gözüken kişi ya da alacaklının külli veya cüz’i halefleri haciz isteyebilir. Haciz istemi ödeme emrinde borçlu gözüken kişi ya da borçlunun külli veya cüz’i haleflerine karşı yapılır.

Haciz istemi, dilekçeyle veya icra dairesine sözlü olarak veya UYAP sistemi üzerinden bildirilebilir. Haciz talep eden alacaklı haciz giderlerini peşin olarak öder. Eğer borçlu ödeme emrine itiraz etmişse haciz isteyen alacaklının, itirazın hükümden kaldırıldığına ilişkin mahkeme (genel mahkeme/icra mahkemesi) kararını da haciz talebiyle birlikte icra dairesine vermesi gerekir.

Haciz talep edilebilmesinin koşulları:

  • İcra takibinin kesinleşmesi,
  • Haciz talebi,
  • Haciz giderlerinin ödenmesi,
  • Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde istenmesi.

Haciz talep edecek alacaklı borçlunun mal beyanında bulunmasını beklemek zorunda değildir.

Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz istemeyen alacaklının haciz isteme hakkı düşer. Eğer borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, alacaklının itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu ya da itirazın iptali davası açtığı tarihten bu konudaki icra mahkemesi ya da genel mahkemenin kararının kesinleşmesine kadar geçen zaman haciz isteme süresinin hesabına katılmaz.

Süresi içinde haciz istenmez ya da haciz talebi geri alınır ve daha sonra yenilenmezse icra takibi işlemden kaldırılır. Dosyanın işlemden kaldırılması takibi sona erdirmez. Dosyanın işlemden kaldırılmasının sonuçları:

  • Alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme talebinde bulunması gerekir. Yenileme istemi üzerine borçluya tekrar bir ödeme emri gönderilmez sadece yenileme talebi borçluya tebliğ edilir. Yenileme talebi ile kesinleşmiş olan icra takibine devam edilir.
  • İlamsız takiplerde yenileme talebinde bulunan alacaklından başvurma harcı ve binde beş peşin harç alınır. Yenileme harç ve giderleri borçluya yükletilemez.

B. Yetkili İcra Dairesi

 Haciz için icra takibinin yapıldığı icra dairesi yetkilidir. İcra dairesi kendi bölgesi içinde bulunan malların haczini gerçekleştirebilir.

Başka yerde bulunan malların haczi istinabe yolu ile yapılır. İcra ve İflas Kanunu madde 79’a göre haciz talebini alan icra dairesi haczedilecek malın bulunduğu yerin icra dairesinden haczin yapılmasını ister. Malların haczi bulundukları yer icra dairesi tarafından yapılabilir. Bu halde hacizle ilgili şikayetler istinabe olunan (haczi gerçekleştiren) icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından çözümlenir.

İstinabe yazısında “borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi” şeklinde genel nitelikte olmayan ve yalnızca belli bir taşınır ya da taşınmazın haczi istenmişse nokta haczi söz konusudur. Nokta haczinde, hacze ilişkin şikayetleri inceleme yetkisi asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir.

İİK m.79 alacak ve ücret hacizlerinde uygulanmaz.

İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE 79

   “ İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar.

Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikayetler, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Resmî sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir.”

C. Haczin Yapılması ve Haciz Tutanağı

Haciz icra müdürü tarafından yapılır. İcra müdürü haciz için icra müdür yardımcısını veya katiplerinden birini de görevlendirebilir.

İcra müdürünün haciz talebinden itibaren üç gün içinde haczi yapması gerekmektedir. Üç günlü süre içerisinde haczin başlaması yeterlidir; tamamlanması gerekmez. Süresi içinde başlamayan haciz nedeniyle alacaklı süresiz şikayet yoluna gidebilir. Üç günlük süre dolduktan sonra yapılan hacizler geçerlidir ancak alacaklı gecikme nedeniyle zarara uğrarsa Devletin sorumluluğu doğabilir.

Aynı borçluya karşı birden fazla haciz talebi bulunabilir. Bu halde talep sırasına göre haciz işlemi yapılmalıdır. Aynı gün talep edilen hacizlerin aynı derecede olduğu kabul edilir.

Haczin talepten itibaren üç gün içinde yapılması kuralının bazı istisnaları vardır. Bunlar:

  • Henüz yetişmemiş toprak ve ağaç mahsulleri yetime zamanından iki ay önce haczedilemez.
  • Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar ve 5661 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren özel öğrenci barınma hizmetleri veren yurtların vb. kurumların taşınır ve taşınmaz malları, içinde bulunulan eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar haczedilemez. (6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler hariç)

Haciz resmi tatil günlerinde de yapılabilir. Kural olarak gece vakti haciz yapılamaz, ancak gündüz başlanan hacze gece vakti devam edilebilir ve gece iş görülen yerlerde gece vakti hasılat haczi yapılabilir. Borçlunun mal kaçırma olasılığı varsa gece vakti ve erteleme hallerinde de haciz yapılabilir.

Borçluya hacze gelineceğinin önceden tebliğ edilmesi zorunluluğu yoktur. Ancak haciz mahallinde borçlunun aranması ve hacizden haberdar edilip onun varlığında haciz yapılmalıdır. Ancak borçluya ulaşılamazsa yokluğunda da haciz işlemi gerçekleştirilebilir.

Alacaklının haciz sırasında hazır bulunması zorunlu değildir ancak hak ve menfaatini koruyabilmesi için haciz yer ve zamanının icra dairesi tarafından önceden alacaklıya bildirilmesi uygun olur.

Haczi yapan memur talep ederse borçlu, kapalı kapıları ve dolapları açarak malları göstermek zorundadır; gerekirse zorla açtırılır. Haciz sırasında icra müdürü veya memuru borçlunun üzerinde para, altın, kıymetli evrak vb. kıymetli şeyleri taşıdığını anlar ve borçlu bunları teslimden imtina ederse borçlunun şahsına karşı zor kullanma yetkisine sahiptir. Ancak zor kullanırken ölçülülük ilkesine ve Anayasa’ya uygun hareket edilmelidir.

İcra müdürü zor kullanma yetkisini kullanırken kolluk ve muhtara emir verebilir. Kolluk ve muhtar (köylerde) icra müdürünün emirlerini yerine getirmek zorundadır.

Haczi yapan icra müdürü ya da memuru hacze konu malların hepsini ayrı ayrı inceler ve haczedilip haczedilemeyeceğine karar verir. Haczedilebileceğine karar verilen mallar hakkında kıymet takdiri yapar ve bunları haciz tutanağına geçirir. Kıymet takdirinin yapılmaması haczi geçersiz kılmaz ancak şikayet üzerine icra mahkemesi kendiliğinden haczedilen malın kıymetini takdir eder. Kıymet takdiri sayesinde borçlunun borcuna yetecek kadar malına haciz konulmuş olur. İcra müdürü gerekli gördüğü durumlarda kıymet takdiri için bilirkişiye başvurabilir.

İcra müdürü malları görüp inceledikten sonra bunların haczedildiğini kıymetleri ile birlikte tutanağa geçirir. Tutanağın altı haczi yapan icra müdürü (müdür yardımcısı veya katip), hazır bulunan alacaklı ve varsa vekili, borçlu veya temsilcisi, varsa yediemin ve bilirkişi tarafından imzalanır.

Eğer borçlunun haczedilecek malı yoksa ya da haczedilenler alacak ve takip giderlerini karşılamaya yetecek miktarda değilse bu hususlar da haciz tutanağına geçirilir.

Borçlunun haczedilebilir hiçbir malının olmadığını gösteren haciz tutanağı kesin aciz belgesi hükmündedir. İcra dairesi tarafından yapılan kıymet takdirine göre haczedilen mallar alacak ve takip giderlerinin bir kısmını karşılamaya yetiyorsa bu hususu içeren haciz tutanağı da geçici aciz belgesi hükmündedir.

Haciz sırasında hazır bulunan alacaklı ve borçluya tutanak tebliğ edilmez ancak icra dairesinden tutanağın bir örneğini isteyebilirler.

Haciz sırasında hazır bulunmayan ya da adlarına tebligatı kabule yetkili kimse bulunmayan alacaklı ve borçluya üç gün içinde haciz tutanağını incelemesi söylemek istediklerini bildirmesi için icra dairesi tarafından davet kağıdı gönderilir. Bu davet kağıdına İİK m.103’te düzenlendiği için 103 ihbarnamesi denmektedir. 103 ihbarnamesi haciz istinabe yoluyla yapılmış olsa bile takibin yapıldığı asıl icra dairesi tarafından düzenlenip gönderilir. 103 ihbarnamesinin gönderilmemesi haczi geçersiz kılmaz.

Davet kağıdındaki üç günlük süre haciz işlemine karşı şikayet süresinin belirlenmesini sağlar. Alacaklı veya borçlu üç gün içinde haciz tutanağını incelerse şikayet süresi o gün işlemeye başlar; eğer tutanağı incelemezlerse şikayet süresi üç günlük sürenin bitiminden itibaren işlemeye başlar ve haciz tutanağının içeriğini öğrenmiş sayılırlar.

103 ihbarnamesindeki süre satış talep etme süresini etkilemez; satış isteme süresi hacizden itibaren işlemeye başlar.

Haciz tutanağı haciz ve haczedilen mallar açısından tek ispat aracıdır. Sadece tutanakta yazılı olan mallar haczedilmiş sayılır ve aksi hiçbir şekilde ispat edilemez.

D. Haczin Etkisi

  1. Haczin Alacaklıya Etkisi

Alacaklı, haciz ile haczedilen malların satışını isteyip elde edilen paradan alacağını almak hakkına sahiptir.

  1. Haczin Borçluya Etkisi

Borçlu hacizli taşınır malları üzerinde alacaklının onayı ve icra dairesinin izni olmadan herhangi bir tasarrufta bulunamaz. Hacizli taşınır üzerinde izinsiz tasarrufta bulunan borçlunun hem cezai hem de hukuki sorumluluğu doğar. İcra dairesi borçluya alacaklının onayı ve icra dairesinin izni olmadan hacizli taşınır mal üzerinde tasarrufta bulunamayacağını ihtar eder. TCK m.289’a göre borçlunun hacizli taşınır malı üzerinde izinsiz tasarrufta bulunması suçtur ve cezai sorumluluk için icra dairesinin ihtarı gerekmemektedir.

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 289

   “ Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

    Birinci fıkrada tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyayı kovuşturma başlamadan önce geri veren veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini ödeyen kişi hakkında verilecek cezaların beşte dördü indirilir.

    Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle kaybolmasına veya bozulmasına neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır.

    Bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında elkonulan eşyayı amacı dışında kullanan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Borçlunun hacizli malı yedieminin elinden alması TCK m.290’a göre suçtur.

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 290

    “Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar elkoyan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

    Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması halinde hırsızlık, cebren alınması halinde yağma, hileyle alınması halinde dolandırıcılık, tahrip edilmesi halinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilir.”

Haciz ile borçlunun taşınır malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanmış olur ancak bu kısıtlama mutlak bir yasak değildir. Borçlunun hacizli mal üzerindeki tasarrufları alacaklının haklarına zarar verdiği ölçüde alacaklıya karşı geçersizdir. Sınırlandırılan yalnızca tasarruf işlemidir; borçlu taşınır malları hakkında borçlandırıcı işlemlerde bulunabilir. Borçlu hacizli taşınır malı hakkında bir satım sözleşmesi yapabilir ve bu sözleşme geçerlidir. Ancak satım sözleşmesine dayanarak malın devredilmesi bir tasarruf işlemidir ve bu işlem haciz koyduran alacaklıya karşı geçersizdir. Alacaklı, mal sanki üçüncü kişiye satılıp devredilmemiş gibi satışını isteyebilir ve icra dairesi de mal borçlununmuş gibi satar. Satış bedelinden alacaklının alacağı ve takip giderleri ödenir geriye para kalırsa kalan para malı satın alan üçüncü kişiye teslim edilir. Eğer borcun ödenmesi ya da süresinde satış istenmemesi nedeniyle haciz düşerse borçlunun hacizden sonraki tasarrufları tamamen geçerli hale gelir. Üçüncü kişinin zilyetlik hükümlerine göre kazandığı haklar saklıdır. Üçüncü kişi kötüniyetli ise kazandığı haklar alacaklının haklarına verdiği zarar ölçüsünde geçersizdir.

TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 1010

“Aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamaları, tapu kütüğüne şerh verilebilir:

1. Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları,

2. Haciz, iflas kararı veya konkordato ile verilen süre,

3. Aile yurdu kurulması, artmirasçı atanması gibi şerh verilmesi kanunen öngörülen işlemler.

Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir.”

Taşınmaz malın haczedilmesi ile borçlunun taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisi TMK m.1010’a göre kısıtlanır.

Haczin tapuya şerh edilmesinden önceki hacizli mal üzerindeki ayni hak kazanımları korunur ve bu ayni haklar alacaklıya karşı da geçerlidir. Haczin tapuya şerhinden sonra iyiniyetle olsa bile ayni hak kazanımı mümkün değildir.

Borçlu hacizli taşınmaz malı üzerinde alacaklı ve icra dairesinin izni olmadan tasarrufta bulunabilir ancak yeni ayni hak sahipleri haciz koyduran alacaklının hacizli taşınmazın satış bedelindeki haklarından sonra gelir. Borçlu taşınmazı bir üçüncü kişiye satıp devretmişse taşınmaz icra dairesi tarafından sanki borçlununmuş gibi satılır. Satış bedelinden alacaklının alacağı ve takip giderleri ödenir; para artarsa artan kısım yeni malik olan üçüncü kişiye verilir. Taşınmaz üzerindeki haciz herhangi bir sebeple kalkarsa yeni malik tapudan haciz şerhinin silinmesini talep edebilir.

Borçlu hacizden sonra taşınmaz üzerinde alacaklıdan izin almaksızın irtifak hakkı veya taşınmaz yükü tesis etmişse, alacaklı satışın bunlardan arındırılarak yapılmasını isteyebilir.

  1. HACZİN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ETKİSİ

Borçlunun borcu nedeniyle üçüncü kişinin malları haczedilemez. Eğer borçlunun zannedilerek üçüncü kişinin malı haczedilmişse üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunabilir.

Mal üçüncü kişinin elindeyken haczedilirse, bu kişi kabul ettiği takdirde mal yediemin olarak kendisine bırakılır.

Üçüncü kişilerin hacizli mal üzerindeki iyiniyetle kazandıkları hakları korunur.

E. Hacizde Tertip (Sıra)

Haciz yapılırken uyulması gereken sıraya hacizde tertip kuralı denir.

Hacizde tertip kuralına göre ilk önce çekişmesiz mallar haczedilir. Çekişmesiz mallar arasında da önce taşınır mallar haczedilir eğer haczedilen taşınır mallar alacağı karşılamaya yetmezse çekişmesiz taşınmaz mallar haczedilir.

Üzerinde üçüncü kişiler tarafından istihkak iddia edilen çekişmeli mallar ve ihtiyaten haczedilen mallar en son haczedilir. Çekişmesiz malların haciz alacağı karşılamaya yetmezse çelişmeli mallar haczedilir.

Satışı ile elde edilen paranın, satış ve gerektiğinde muhafaza ve yönetim masraflarını karşılayamayacağı kesin olan mallar haczedilmez.

F. Haczin Konusu

  1. Taşınır Malların Haczi

Taşınır mallar bulundukları yerde haczedilir. Haciz sırasında icra memuru veya görevlendirilen bilirkişi marifetiyle kıymet takdiri yapılır. Haczedilen mallar ve kıymetleri haciz mahallinde düzenlenen haciz tutanağına geçirilir.

Taşınır malın haczedilebilmesi için icra memurunun söz konusu taşınırı bizzat görmesi ve değeriyle birlikte tutanağa geçmesi yeterlidir; malı borçlunun elinden alması gerekmez. İcra dairesinin istediği zaman bu mala el koyabilecek olması taşınır malın haczedilmiş sayılması için yeterlidir. İcra memuru haczettiği taşınırı muhafaza altına alabilir, yediemine teslim edebilir ya da istenildiğinde teslim etmesi şartı ile borçlu veya üçüncü kişinin elinde bırakabilir.

Haczedilen şey para, banknot, kambiyo senedi, altın, gümüş veya diğer kıymetli şeylerden ise icra dairesi tarafından muhafaza altına alınır. Muhafaza altına alınmadıkları takdirde haczedilmiş sayılmazlar. Sadece tutanağa geçmek haczin yapılması için yeterli olamayıp ayrıca borçlunun elinden alınması gerekir; buna fiili haciz denir.

Kıymetli şeyler dışındaki taşınır malların haczedilmesi için fiilen el konulması şart değildir. Hukuken el koyma haczin yapılması için yeterlidir.

Alacaklı haczedilen malın borçluda kalmasını istemezse giderleri alacaklıdan peşin olarak alınarak bir yediemine teslim edilir.

Bazı taşınır mallar resmi sicile kayıtlıdır. Bu mallar ilgili sicile işlenen kayıt ile haczedilebilir. Buna kaydi haciz denir. Bu malların fiilen de haczi mümkündür. Örneğin trafik siciline kayıtlı bir araç fiilen haczedilebileceği gibi sicile haciz kaydı konularak kaydi haciz ile de haczedilebilir.

  1. Taşınmaz Malların Haczi

Taşınmazların haczi bulundukları yerde yapılır. Buna göre haciz tutanağına taşınmazın çeşidi, sınırları, nitelikleri ve diğer özellikleri yazılır. Bu kural uygulamada kullanılmamaktadır; taşınmazlar doğrudan tapuya yapılan bildirimle haczedilmektedir.

İcra dairesi taşınmaza haciz koyduğunu, haczin hangi miktar için olduğunu ve alacaklının adı ile adresini tapuya bildirir. Haciz tapu siciline tasarruf hakkı kısıtlaması olarak şerh edilir. Hacze iştirak eden yeni alacaklılar olursa ya da haciz kalkarsa tapuya bildirilir.

Tapuya şerh konulduktan sonra üçüncü kişiler haczi bilmediklerini iddia edemezler.

Taşınmazın eklentileri taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez.

Taşınmazın üzerinde bulunan henüz yetişmemiş mahsuller o taşınmazın bütünleyici parçası sayılır ve taşınmazla beraber haczedilebilir. Eğer mahsul taşınmaz sahibine ait değilse alacaklı, yalnız taşınmazın haczini isteyebilir.

Yetişmemiş mahsuller tek başına yetişme zamanından iki ay önce haczedilebilir; daha önce konulan hacizler geçersizdir.

İcra dairesi haczedilen mahsul yetişince mahsulün toplanması için gerekli önlemleri alır. Ayrıca yetişmemiş mahsul olgunlaşmadan önce borçlunun rızası olmadan satılamaz.

  1. İntifa Hakkı, Pay Haczi ve Alacaklarının Haciz Talep Edebileceği Diğer Haklar

İntifa hakkının kısmen haczi mümkündür. Kullanılması başkasına devredilebilen intifa hakları haczedilebilirken kişiye bağlı intifa hakları haczedilemez.

Bir şirket payı kıymetli evrak ya da ilmühabere bağlanmamışsa taşınırların haczedilmesi hakkındaki hükümlere göre haczedilir. Anonim şirkette çıplak pay haczi şirket pay defterine işlenir ancak haciz haczin şirkete tebliğ edildiği zaman yapılmış sayılır.

Elbirliği mülkiyetinde pay üzerinde tasarruf hakkı yoktur. Bu nedenle elbirliği mülkiyetinde hisse haczinde mülkiyet ilişkisinin sona ermesi halinde paylaşma sonucunda düşen pay kastedilmektedir.

Paylı mülkiyette paylar ayrı ayrı haczedilebilir. Paylı mülkiyet konusu bir taşınmaz ise haciz tapuya şerh verilerek yapılır.

  1. BORÇLUNUN ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ ALACAK VE MALLARININ HACZİ (İİK m.89)

Borçlunun üçüncü kişilerin elinde bulunan mal ve alacakları haczedilebilir. Üçüncü kişide bulunan alacakların haczedilebilmesi için üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun üçüncü kişinin elinde bulunana mallarının haczi İcra ve İflas Kanunu m.89’da düzenlendiği için gönderilen ihbarname uygulamada 89 ihbarı olarak adlandırılmaktadır.

Borçlunun üçüncü kişinin elindeki alacaklarının haczine karar verilmesi halinde üçüncü kişiye birinci haciz ihbarnamesi gönderilir. Bu haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye; takip borçlusunun kendisinden olan alacağına haciz konulduğu, bundan sonra borçluya olan borcunu yalnızca icra dairesine ödemesi gerektiği ve eğer borçluya borcu yoksa bunu yedi gün içerinde icra dairesine bildirmesi gerektiği aksi takdirde borcun zimmetinde kabul edileceği bildirilir. Bunun üzerine üçüncü kişi üç şekilde hareket edebilir:

  • Borcu kabul edebilir. Borcu kabul eden üçüncü kişi borcunu icra dairesine ödemek zorundadır. Borcu ödemeyen üçüncü kişinin malları icra dairesi tarafından haczedilip satılabilir.
  • Haciz ihbarnamesine itiraz edebilir. Süresinde itiraz eden üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ya da borcu ödediğini bildirir. Bunun üzerine üçüncü kişiye inanamayan alacaklı, üçüncü kişinin cezalandırılması ve tazminata mahkum edilmesi için icra mahkemesine başvurabilir.
  • Haciz ihbarnamesine itiraz etmeyebilir. Haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen üçüncü kişi borcu kabul etmiş sayılır.

Üçüncü kişi birinci haciz ihbarnamesi itiraz etmediği takdirde takip borçlusuna borçlu olduğu kabul edilir ve ikinci haciz ihbarnamesi gönderilir. Bu ihbarname ile üçüncü kişiye tebliğden itibaren yedi gün içinde birinci ihbarnamedeki sebeplere dayanarak itiraz edebileceği ve itiraz etmediği takdirde zimmetinde kabul edilen borcu icra dairesine ödemesi gerektiği bildirilir. İkinci haciz ihbarnamesini alan üçüncü kişi iki şekilde davranabilir:

  • İkinci haciz ihbarnamesine itiraz edebilir. Üçüncü kişi ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmesi birinci haciz ihbarnamesine itiraz ile aynı sonuçları doğurur.
  • İkinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyebilir. İtiraz etmeyen üçüncü kişi iki farklı şekilde hareket edebilir:
  • Üçüncü kişi ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyip zimmetinde kabul edilen borcu yedi gün içinde icra dairesine ödeyebilir. Bu halde ödeme ile prosedür sona erer.
  • İkinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen ve borcu da ödemeyen üçüncü kişiye bildirim (üçüncü haciz ihbarnamesi) yapılır.

İkinci haciz ihbarnamesine itiraz etmeyen ve borcu ödemeyen üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilir. Bu ihbarname ile üçüncü kişiye borcu on beş gün içinde icra dairesine ödemesi ya da bu süre içinde menfi tespit davası açması aksi takdirde borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir. Bunun üzerine üçüncü kişi iki farklı şekilde hareket edebilir:

  • Üçüncü kişi menfi tespit davası açmayabilir. Süresi içinde menfi tespit davası açmayan ya da borcu ödemeyen üçüncü kişinin borca yetecek kadar malı haczedilir ve satılarak alacaklının alacağı ödenir.
  • Üçüncü kişi menfi tespit davası açabilir. Üçüncü kişi alacaklıya karşı borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davası açan üçüncü kişi, dava açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde icra dairesine verirse dava sonuna kadar ödeme yapmaya zorlanamaz ve hakkında yürütülen icra takibi mahkemenin kararı kesinleşinceye kadar durur ve satış isteme süreleri de işlemez. Üçüncü kişi menfi tespit davasını takibin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde açabilir. Üçüncü kişi davada takip borçlusuna karşı borçlu olmadığını ispatlamakla yükümlüdür.
  • Menfi tespit davası üçüncü kişinin lehine sonuçlanabilir. Bu durumda üçüncü kişi borcu ödemekten kurtulur.
  • Menfi tespit davası üçüncü kişinin aleyhine sonuçlanabilir. Bu halde mahkeme üçüncü kişiyi dava konusu alacağın en az yüzde yirmisi oranında tazminata mahkum eder. Davayı kaybeden üçüncü kişi buna rağmen borcu ödemezse, borcu karşılığında malları haczedilip satılır ve alacaklının alacağı ödenir.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Selamlar hocam bir sorum olacakti yediemin deposuna haczedilerek kaldirilan bir mala iştirak haczi koymak için giden avukat iştirak haczi koyduğu için yediemine ücret ödemesi gerekir mi? İlk dosya da alacağından feragat ederek deposuna malı kabul eden yediemin ikinci veya üçüncü iştirak haczine giden avukattan ücret talep edebilir mi ? Şimdiden teşekkürler hocam

    1. Merhabalar,

      Avukatlık Kanunu madde 163/3 hükmü gereğince ücretsiz danışma hizmeti verememekteyiz. Danışma hizmetimiz konusunda bilgi almak isterseniz 0532 399 3546 numaralı telefon ile iletişime geçebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu